Dolar (USD)
32.36
Euro (EUR)
34.76
Gram Altın
2399.40
BIST 100
10208.65
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

26 Ekim 2023

​Yaklaşan tehlike

İsrail’in sınır tanımayan ZULMÜ, artarak devam ediyor. Çoluk, çocuk, kadın, yaşlı tanımayacak kadar ŞEREFLERİNİ KAYBETTİLER tam manasıyla. Üstelik kana doymadıkları gibi savaşı yayarak, tüm insanlığın başını belaya sokacak düzeyde fütursuzlaştıklarınıi da ibretle seyrediyoruz. Bu süreçte yangına benzinle koşan Avrupa’nın, bilhassa da Amerika’nın sağladığı destek ise oldukça manidar seyrediyor. Yoksa Filistin lehine gösteri yapmayı yasaklayacak, bunlara katılanların sınır dışı edileceğini açıklayacak ve İsrail’i aleyhinde twet atan futbolcuları kadro dışı bırakacak DERECEDE ZIVANADAN ÇIKTIKLARINI kim inkâr edebilir ki? Aynını “PKK ve FETÖ için neden yapmadıklarını” sorsanız demokrasi, hukuk ve insan haklarını kimseye bırakmayacakları da malumunuz. Ne diyelim! Kendi ayaklarına sıktıklarını, yakında hepsi anlarlar. Kaldı ki Batı Dünyasının bu tavrı sebebiyle, artık “inandırıcılıklarını ve güvenilirliklerini yeryüzünde kaybettiğini” söylersek hata yapmış olmayız. Yani bu saatten sonra, ağızlarıyla kuş tutsalar dahi, “TEK DİŞİ KALMIŞ CANAVAR” tabirini örtmeleri neredeyse imkânsız görülüyor.

Tamam, onlar öyle de, ya içimizdeki utanmazlara ne demeli peki? Zira Türkiye akan kanı durdurmak için ÇIRPINIRKEN gücü nispetinde, RAHATI BOZULMA ENDİŞESİ taşıyan tiplerin “NE İŞİMİZ VAR” naraları yenilir yutulur cinsten değil. O da ne ki! Ünlü Tarih Prof. ları bile AKSİNİ SÖYLEMELERİNE rağmen, “Filistinliler de toprak satmasaydı” safsatasıyla, bu SOYKIRIMI MEŞRULAŞTIRANLARI dahi gördük maalesef. Biliyorum içinizden çok şey geçiyor. Ama bu nasipsizlerle vakit kaybetmek yerine, YAKLAŞAN TEHLİKEYE odaklanmakta fayda olduğu açık. Çünkü İsrail’in hedefinde her ne kadar Gazze görünse de, uyguladıkları politika daha fazlasını istediklerini bariz ispatlıyor. Öyle ki becerebilirlerse Lübnan ile Suriye’den toprak kopartmak ve özelliklede Suriye’de bir PKK/YPG devleti kurdurup, kendilerine tampon oluşturma gayeleri hiç yabana atılacak bir teori olarak durmuyor. Eğer bunu yapabilirlerse, 3. Dünya Savaşı da FİİLEN başlamış olacaktır kesinlikle. Nitekim ABD'nin iki uçak gemisi filosunu D.Akdeniz'e göndermesi, bunu özetlemeye yetiyor. Macron’un; “Hamas ile mücadelede uluslararası bir koalisyon kurulmalı” önerisinin, aynı temelde biçimlendiği de ihtimal dâhilinde zaten. Buna karşın Sn. Cumhurbaşkanımızın; "Suriye'de Amerikan üslerinin ne işi var, Akdeniz’de ABD uçak gemilerinin ne işi var” sözleri ise fazla söze hacet bırakmıyor.

Ancak ABD'nin bu tutumunun, bölge ülkelerinde rahatsızlığa neden olduğu tartışılmaz konumda. Mesela Putin’in, ABD uçak gemilerini hedef alan açıklamalarda bulunması ve Mısır’ın, gerçek mühimmatlarla bir tatbikata başlaması bu demek. Hatta ABD gemilerinin hareketlerini 7/24 takip eden Türk Silahlı Kuvvetlerinin, 23 Ekim-6 Kasım arası Orta Akdeniz’de tatbikat icra edeceğini duyurması da cabası. Lakin Türkiye’nin bu noktada hala kamuoyu oluşturarak, diplomatik çözüm için gayretlerini ise unutmamak lazım. Keza Sn. Fidan’ın “GARANTÖRLÜK” fikrinin altı doldurularak, küresel aktörlere kabul ettirilmesi sağlanırsa şayet BÜYÜK BİR İŞ BAŞARILACAĞINI şimdiden söyleyebiliriz. Peki, Türkiye’nin bu canhıraş çabasından, bir şey çıkar mı derseniz? Tabi ki sonucunu kestirmek, mümkün değil bu günden. Tünelin ucunda iğne ucu kadar bir ışık varsa, DENEMEYE DEĞER elbette. Ama tünelin ucundaki bir katre IŞIĞIN KAYBOLACAĞI görülürse, vakit kaybetmeden K.Suriye’deki PKK/YPG bölgesine, bir YILDIRIM HAREKÂTININ yapılması kesinlikle göz ardı edilmemeli. Zira bölgede İsrail’in katkılarıyla kurulacak bir terör devletinin, yarın başta Türkiye olmak üzere tüm bölgeyi TEHDİT edeceği şüphe kaldırmaz. Yanlış anlaşılmasın sakın! Ticaret yolları ve enerji güzergâhlarındaki olası değişiklikten bahsetmiyorum sadece. Neticede asıl meselenin hastalıklı Arz-ı Mevut saplantısıyla, TAMAMEN İLİŞKİLİ olduğu kesinlikle yadsınamaz.