Dolar (USD)
32.43
Euro (EUR)
34.77
Gram Altın
2440.00
BIST 100
10082.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


Yaraları saracağımız bayramımız mübarek olsun

Baharla birlikte, kavrulmuş toprağın yeniden nasıl yeşile durduğunu, kurumuş dalların nasıl yeşerdiğini görüyoruz yeniden. Yeniden bir diriliş, yeniden bir uyanışla, dirilten gümrah bir nefes gibi akıyor bahar dünyamızın, yıkılan şehirlerimizin üzerine.

Baharla geliyor hüzünlü, yaslı bayramımız. Bir yanımız yaralı, gamlı, kederli bir yanımız ise bahara dönük, dirilişe dönük, adanmaya, yardımlaşmaya, var olmaya, huzura ve insanca, yaşamaya dönük.

Yas bayramını yaşayacağız. Anadolu’da ölümler olduktan sonraki bayramlara yas bayramı derler. Ve o bayram ölenlerin arkalarından Kur’an’lar okunur. Dualar edilir.

Nisan’la geliyor hüzünlü bayramımız. Bu yıl Ramazan Bayramı tam da bahar çiçeklerinin içenden geçerek geliyor.

Şimdi yaralarımız çok derin ve taze… Bayramın aziz zamanlarında, acılarla, yokluklarla sarsılan aziz milletimizin yüreklerine yürüme zamanlarındayız. Her zamankinden daha çok kuşatıcı, merhametli, vefakâr, sevgi ve şefkatle yaralılarımıza koşmak zorundayız.

Bu bayram başka bir bayram olmalı… Deprem bölgesindeki kardeşlerimize bayram sevincini ve huzurunu buruk da olsa yaşatmamız gerekiyor. Bayram sevinci cennet sevincidir çünkü. Yıllar önce gittiğim Kudüs işgal altındaydı ama oralarda yaşadığım bayram coşkunu hiçbir yerde yaşamadım.

Bayram bayramdır ve cennet esintilidir. Rahatlatan bir nefes, serin bir meltem gibi akıp geçer yüreklerin üzerinden. Yetim de olsan, yoksun da olsan, çocuklarını da kaybetsen cennet sevinci gelip bir lahza da olsa yüreğine çöreklenir. Ellerinden tutar melekler, çökmüş omuzlarını kaldırır, akan gözyaşını görünmez dualarla siler, teselli eder seni sırlı dokunuşlarla… Dostlar bayram bayramdır hüzünlü de olsa gam yükünü omuzlamış da olsa bayramdır gelen...

Cami cemaatiyle saflara durduğunda, bir yetimin başını okşadığında, şefkatli tebessümler kondururlar mahzun çehrene. Rabbin sonra yüreğini derinden onaran, şifa ayetleriyle okşar, sarıp kuşatır acılarını, teslim olursan…

Hüzünlü bayramları yaşadığımız günlerde acımız büyük ama umudumuz daha da büyük. Birlik beraberliğimiz, merhametimiz, acıları paylaşmadaki azmimiz ve kararlılığımız daha da büyük. Yıkılan şehirleri daha güzide şekilde, kadim mimarisine uygun bir halde onarma zamanlarındayız. Yıkılıp, yara almış, tarumar olmuş yalnız yüreklere koşma zamanlarındayız dostlar.

Şimdi hüzünlü yaslı bayramı yaşasak da bu bize millet olarak vesile olsun. Yüreklerdeki umudu yeşerterek, baharla coşan gümrah çiçeklerin güzelliğiyle şefkat ve merhametle gidelim depremdeki yaralanmış, yoksun düşmüş kardeşlerimize. Maddi manevi ama en çok da maddi olarak onların her daim yanlarında olalım.

Oğlu İbrahim ölüm döşeğindeyken sevgili Peygamberimizin (A.S yanaklarından süzülen gözyaşlılarına hâkim olamamış ve dilinden şu cümleler dökülmüştü: “Göz yaşarır, kalp hüzünlenir. Biz ancak Rabbimizin razı olacağı sözleri söyleriz. Ey İbrahim! Seni kaybetmekten dolayı gerçekten üzgünüz.”

Baharla gelen hüzün bayramı kalpleri inşiraha taşısın isteriz. Tıpkı Efendimiz ’in yaşadığı hüzün gibi bizi içten onarak, saran, şefkatli bir halde yaşayacağımız yasımızla kardeşlerimizi kucaklamamız gerekiyor. Şimdi yıkımlara baktıkça, binlerce kayıplarımızı gördükçe gözlerimiz yaşarıyor, kalbimiz derinden kırkın. Ama dualarımıza sığınıyoruz ve yalvarıyoruz. Bu veçhile ile Rabbimizin göğüslerimize inşirah gibi inen ayetlerine sığınıyoruz:

“İnnallâhe me’as sâbirîn / Allah sabredenlerle beraberdir.”

Ve biliyoruz ki Rabbim sabredenlerle beraberdir, verenlerle beraberdir, hayırda yarışanlarla beraberdir, paylaşanlarla beraberdir.

Bu bayram hüzün bayramı dostlar. Bu bayram buruk sevinçlerimiz içimize düğümlü dostlar, kardeşlerimizin eksiklerini giderme bayramı. Çadırlarını, konteynerlerini, camilerini, yıkılmış şehirlerini imar etme zamanı. Nisan’la gelen, yeniden dirilişle, baharla gelen hüzün bayramı yıkılmış yürekleri onarma zamanı.

Neyimiz varsa onu verelim. Elimizden ne geliyorsa onunla koşalım kardeşlerimize. Bu deprem bize gelmiştir. Unutmayalım ki toprağımızın sarsılmasından yüreklerimizin sarsılması daha vahimdir, daha yıkıcıdır. Rabbim göçenlere rahmet eylesin, onlar bir daha nefes alamayacaklar, bir daha ölmeyecekler. Şimdi ölecek olanlar, önlerinde hayat olan bizleriz. İmtihan bizim imtihanımız. Olan oldu, yıkılan yıkıldı, giden gitti. Şimdi Rabbimin kaderinden kaderine kaçma zamanları. Şimdi verme, yaren olma, şifa olma, bayramı vesile kılarak her şeyimizle onlara koşma zamanlarındayız.

Şimdi düştüğümüz yerden kalkma zamanlarındayız. Bayramlar hüzünle de gelse, dirilişlere cennet esintili soluğu, diriliş nefesiyle, uyanışa vesiledir.

Şimdi bayramlarımızı vesile kılarak kardeşliklerimizi göstererek, depremzede kardeşlerimize koşalım. Şimdi tam zamanı dostlar, çare olmanın, deva olmanın, şifa olmanın, bayram olmanın, neşe olmanın, aş, ekmek, katık, ev, ocak, sır, sırdaş olmanın tam zamanı dostlar.

Bayramımız mübarek ola… Bayramımız cennet ola… Bayramımız inşirah ola… Bayramımız kurtuluş ola dostlar…