Dolar (USD)
32.44
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2441.79
BIST 100
10082.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


Yas bayramı

Aylardan nisan, toprak uyanıyor, bahara duran ağaçlar pembe, beyaz açıyorlar. Tabiatta yeniden bir şenlik başlıyor, diriliyor, nefes alıyor, uyanıyor.

Aylardan nisan, Ramazan Bayramı’nı yaşıyoruz. Hiçbir bayram böylesine gönlümüz kırık, yüreğimizde tortulaşmış acılarla, çaresizce kaldığımız olmadı dostlar.

Gazze’de yaşanan bu soysuz soykırımla bizler de aylardır derin üzüntüler içerisindeyiz.

Bayramımız da yas bayramıdır. Gam bayramıdır. “Bayram gelmiş neyime, kan damlar yüreğime” diyor ya şair. Öyle işte, şehadete yürüyen şanlı Gazze halkının direnişine şahit oluyoruz.

Yazmak çok zor, okumak zor, yaşamak zor... Bunca acı yaşanırken, evlatlarımızın, sevdiklerimizin gözlerine bakıp içimiz rahat gülümsemek zor. Yaşıyoruz evet her şey devam ediyor ama hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Yüzümüzdeki tebessüm, kahkahalarımız, içimizdeki huzur, mutmain hallerimiz, masum bir halkın kıyımıyla, yaşanan eşi benzeri görülmemiş acılarla içimize düğümleniyor. Boğazımıza bir yumru oturuyor, bu çaresizlik, kahrediyor.

Aylardır kendilerinden önceki kuşakların, dedelerinin, ninelerinin sürgün edildiği Gazze’de binlerce Filistinli bombalar altında. Haritadan silmeye kesin kararlı katil İsrail, acımasızca yok ediyor masum bir halkı.

“Bu toprak emer şehitlerin derisini

Buğday ve yıldız vaat eder yaza

Tapın bu toprağa!

Tuz ve suyuz biz onun bağırsaklarında

Savaşan bir yarayız bağrında”

Mahmut Derviş nasıl da anlamlı bir sesleniş gönderiyor. Aylardır eşsiz bir mücadele veren Gazze halkı yine onun dizeleriyle: “Biz ki hâlâ buradayız / Büyük hayallerimiz var” der gibi direniyor, savaşıyor, vazgeçmiyor.

Bir avuç toprak parçasının vatan bilmiş kahraman halk vazgeçmiyor. Direniyor, an an şehit oluyor çocuk, yaşlı, genç… İsrail adeta kendinden geçmiş, acımasızca, kudurmuş aşağılık bir it gibi saldırıyor. Bir savaş var gibi gösteriyor bu acımasız, soysuz soykırımı Batı medyası. Ama ortada bir savaş yok, ortada aylardır devam eden bir soykırım var.

Yüzyılın anlaşmasıyla yok edilmeye çalışılan bir halk onların planlarını altüst etti. Anlaşmanın amacı Filistin’i bir açık hava hapishanesine çevirmekti. Ve bunu zamana yayarak bölüp, parçalayıp, kendi topraklarına katmaktı amaçları. Aksa Tufanı onların planlarını altüst etti. Onların hiç beklemediği bir anda unutturulmak istenen haklı bir davayı dünyanın gündemine taşıdı Aksa Tufanı. Yapılan tüm zulümlerle dünya yüzleşti. Dünyanın vicdanına adeta aziz bir milletin direnişi, haksızca uğradıkları soykırımla eşsiz mücadelesi yansıdı.

Şimdi halklar Filistin, Gazze için yürüyüşler yapıyorlar. Belki de hiç gündemlerinde yoktu, böyle bir milletin varlığından haberdar değillerdi. Ama şimdi her şehit bir nişane gibi gidiyor. Gazze insanlık için bir ahlak sınavı halini aldı. Eşsiz bir hatırlayış bırakıyor dünya halklarının vicdanında. Yeni uyanışlar oluyor, çiçeğe duran bahar dalları gibi uyanıyor insanlık. Gazze ölürken an an diriliyor insanlık. Hakikate yürüyorlar, inanmaya, insanca yaşamaya, Rabbe kul olmaya yürüyorlar.

Yas bayramındayız dostlar acımız büyük. Yaramız derin. Onulmaz dertlere gark olmuşuz. Ama inanıyoruz Allah’ımıza bu bozguncuları, bu soysuz köpekleşmiş halkı mutlaka gazaba uğratacaktır. Sonlarını hazırlayan soysuz bir milletin son çırpınışlarına şahidiz. Haritadan asıl silinecek olan onlar olacaklar. Biz görür müyüz bilmem ama bu gerçekleşecek. İnanmışlar ordusuyla, bir avuç Müslümanın direnişiyle gerçekleşecek inşallah. Sonları yakındır.

“Ve and olsun ki Rabbinden sana indirilen ( bu Kur’an), onlardan birçoğunun azgınlık ve küfrü artıracaktır. Böylece aralına, kıyâmet gününe kadar (devam edecek) düşmanlık ve kin bıraktık. Ne zaman bir harp için ateş yaktılarsa, Allah onu söndürmüştür (onları muvaffak kılmamıştır). Buna rağmen yeryüzünde fesad çıkarmaya çalışırlar. Halbuki Allah, fesad çıkanları sevmez.” (Maide – 64)

Rabbimiz bu soysuz milleti nasıl güzel tarif ediyor. Biz Rabbimizin vadine inanıyoruz.

“Anne senin gözyaşlarımı silmeni özledim. Dertlerim yanağımda kaldı…” Yıkılan, yok edilen, Şifa hastanesinin duvarlarında yazan, adeta yüreklemize seslenen yavrunun bu haykırışını Rabbimiz biliyor. Rabbimiz her şeyi biliyor. Zulmü, zulme uğrayanı, mazlumu, zalimi biliyor. Adil olan Rabbimin adaletiyle, gün gelecek kendi kanalarında boğulacaklar. Yakındır katil İsrail’in sonu.

Şimdi Yas Bayramı dostlar. Şimdi elimizden geldiğince boykotu sürdürelim. Birlik ve beraberliğimizi korumaya, devletimize güvenerek, yardımlarımızı Gazze halkına yapmaya çalışalım. Şimdi verme zamanı, şimdi yardımlaşma, dertlere derman olma, savaşın yaralarını sarma zamanı.

Umudumuzu, ümidimizi yitirmeden, mesuliyet, sorumluluk, adanmışlık düsturuyla yardımlara koşalım. Kurtuluş adası gibi direnen bir milletin her bir ferdi olarak, haksızlığın ve zulmün karşısında umut olmak, bir şeyleri değiştirmek, kendimizi her daim yenilemek, mazlumun yardımına koşmak asli görevimizdir. Bunu hiçbir zaman unutmayalım.

Yaşanası, huzur ve esenlik kuşanmış nice bayramlarda buluşmak duasıyla. Bayramınız mübarek olsun…