Dolar (USD)
32.36
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2407.58
BIST 100
10093.79
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

17 Temmuz 2012

Yasaklanmasaydı daha mı kötü olurdu?

En büyük organizasyonel güç devlettir. Buna rağmen Diyarbakır'da yapılacak mitinge karşı "yasakçı" bir refleks göstermek iyi olmadı.

İstihbarat güçleri mademki provokasyon yapılacağı bilgisi aldı, o zaman yasaklamak yerine devlet uyarıyı yapar, provokasyonu engelleyecek önlemler alırdı. Böylelikle hem psikolojik hem de fiziki olarak provokatörleraçığa düşeceklerinden geri adım atabilirlerdi.

Devlet organizasyonu, vatandaşın güvenliğini sağlamak için önlem almayı becerebilme yeteneği demek değil midir aynı zamanda?

BDP'nin günlerdir yaptığı açıklamalar belliydi. Her şeye rağmen sokağa ineceklerini deklare etmişlerdi.

Zaten örgüt de adeta bu yasağa sevindi. İstediği görüntülerin oluşacağı bir zemin buldu her zamanki gibi.

***

Türkiye uluslararası kamuoyu nezdinde hem imajını düzeltmek hem de AİHM'de açılan davalarda yüksek tazminat ödememek için son günlerde özgürlükçü hukuki adımlar atıyor.

Avrupa da bile Adalet Bakanlığı'nın son günlerde attığı özgürlükçü adımların şaşkınlıkla karşılandığı yönünde haberler okuyoruz.

Yani Türkiye, özgürlükler noktasındaki imajını düzeltmek için var gücüyle uğraşırken Diyarbakır'dan dünyaya geçilen tek kare fotoğrafla bir çuval incir berbat ediliyor.

Yabancı medya, "Türkiye'de Filistin görüntüleri" diye verdi Diyarbakır olaylarını.

Bunun böyle olacağı bilinmiyor muydu?

***

Devlet geleneği haline gelmiş "Yasakçılığın" özellikle Güneydoğu'da nasıl sonuçlar verdiğini izlemekten bıkmadık mı Allah aşkına?

Tamam, mitingöncesi silah ve mühimmat ele geçirilmiş, sivil halkın provoke edileceği duyumu da alınmış olabilir. Ama her defasında bunun çözümü sadece "Yasak" mıdır?

***

Bir de her gösteri, miting, toplantı ile ilgili yasaklama kararından tam bir gün sonra hep şu söyleniyor: "Eğer yasaklanmasaydı, PKK o toplantıda Serhıldan (Başkaldırı-isyan) başlatacaktı."

Diyarbakır olaylarının ardından da valilik benzer yönde açıklama yaptı.

Yalnızca güvenlikçi politikalarla gitmenin sonucunun her defasında duvara toslamak olduğunu bu ülke az tecrübe etmedi.

Milleti bu kadar aptal yerine koymanın alemi yok ki.

Yani PKK "Serhıldan" başlatmak için illa ki Diyarbakır Valiliği'nin veya yetkili mercilerin mühürlü onayını mı bekliyor yıllardır?

İzin verilmeyen her gösteri ve mitingin ardından "İyi ki izin verilmedi, yoksa PKK Serhıldan başlatacaktı" komedisinden vaz geçilsin.

Yasakçılığı meşrulaştırıcı gerekçe olarak her defasında da bu balon uçurulmaz ki!

Diyarbakır'daki görüntüler zaten dünyaya "Serhıldan" görüntüleri olarak geçti. N'oldu, izin verilmemişti işte. Neden engellenemedi bu o zaman?

Yani örgüt "Serhıldan" başlatmak için mekan, tarih ve saat iznini illa ki valilikten beklemez, başka zaman da yapabilir.

Devlet önlemini alıp, provokasyonlara izin vermeyecek şekilde güvenliği sağlasaydı, basın açıklamasının ve birkaç yasa dışı sloganın ardından belki de mesele bitecekti.

Yasak olmasaydı Pazar günü Diyarbakır'da yaşananlardan çok daha kötü görüntülerin oluşacağına kaç kişi inanıyor?