Dolar (USD)
32.37
Euro (EUR)
34.77
Gram Altın
2392.71
BIST 100
10257.01
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

13 Aralık 2022

YAŞASIN ÇARK! YAŞASIN SİSTEM!

Sığ yaşamı insanlar mı tercih ediyor, yoksa onları böyle bir yaşama iten çevresel şartlar mı bu tercihi onlara dayatıyor? Aynı şartlara maruz kalan herkeste sığ yaşam tercihini de görmeyebiliyoruz öte yandan. Kalabalığın aksine, yaşamına yeme-içme-bedensel ihtiyaçlar veya lükslerin dışında bir anlam ve ruh katma çabasını gösterenlere olması gereken düzeyde ve sayıda neden rastlamıyoruz?

İnsanın karnının tok, sırtının pek olmasını önemsemeyen, gönül tokluğu yalanıyla onu yoksulluğa bırakan, yoksulluk sevici bir zihniyet ne kadar kurnazca yaklaşıyor kimi zaman bir din veya bir ideoloji kılığında… Hep uzağa ertelenmiş hayaller ve vaatlerin paravanında yakın olan, şimdi olan, bu dünyaya ait olan bütün parsaları kendileri toplayan önderlerinin yol göstericiliğinde…

Dikkat edin; yoksulluğu başkaları için, kalabalık nüfus için seven ve öven hiç kimse yoksul değil. Dikkat edin sadece samimiyetle adanmış hayatlar yoksul kaldı… Şu veya bu, bir söylemin tetikçiliğini yapanların dili damağı kurudu…

İçinde öğütüldüğümüz çark tam bu noktada yüzünü gösteren ne de sevimli bir aldatıcı. Uzağa fırlatılan bütün hayalleri hemen şimdiye çekiyor ve insan ömürlerini taksit takvimine, soluksuz çalışma takvimine, belli kutlamalar ve kurgulanmış tatiller takvimine bölerek insanların ellerinden alıyor. Al sana sığ yaşam! Her şey o kadar takvim, her şey o kadar hatırlatıcı alarmlı, alıştığımız, alışmaya abandığımız düzeyde seyrediyor ki… Teslim oluyoruz. Akın akın teslim oluyorlar. Takvim dışına çıkan dışlanıyor. Zamanlara ve mekanlara alınmıyor. Tecrid ediliyor. Dişlilerin dişine gelmeyeni yazıyor bir kenara çark…

Çark diye de bir günah keçisi var. Göbek adı sistem…

Kim kurdu bu sistemi? Kim sürdürüyor?

Kimler sürdürülmesi için elinden geleni yapıyor?

Kimler hayatını ortaya koyuyor?

En dini gruplarda, en dinsiz ideolojik yapılanmalarda, kurumlarda, derneklerde bile karşılığı fazlasıyla var. Sadece herhangi bir vakfın mütevelli heyetine veya her hangi bir örgütün yapısal işleyişine bakmanız bile yeterli. Orada da aynı çark. Orada da aynı sistemi görmeniz mümkün olabiliyor.

İstisnalar her zaman ki gibi “kaide”yi/kaidesizliği bozmayacak kadar var.

Yaşasın çark! Yaşasın sistem!

Nasıl bir çark ki kisvesi olan dinler veya ideolojiler değişse de her taşın altında dipdiri yaşıyor? Hayatlarını insanların ellerinden ala ala yaşamına yaşam katıyor…

Herkes yozlaştı, herkes ilkesizleşti, dindar veya değil herkes birer kapitalist oldu çıktı diye birbirimizin yüzüne yüzüne attığımız iftiralar bir bir gerçek oldu. Gözlerimiz aydın!

Eskiler konuşurken duymuştum. Henüz ilk üniversitelere gönderilirken ülkenin gençlerine edilen tembihlerden biri şuymuş: “Aman yavrum komünist filan olup gelmeyin!”

Biz büyürken bize yapılan tembih de şuydu: “Hiçbir dini tarikat, cemaat veya ideolojik gruba katılmayın! Özgür düşünmek için kaynak okumaları ve çeşitli, muarız metinler üzerinden mukayeseli okumalar yapın.”

Şimdi tecrübeli insanlar sokağa, üniversiteye gönderirken gençlere “Aman yavrum kapitalist filan olup gelmeyin!” diyorlar mıdır? Bunu onlardan istemeye yüzleri var mıdır?

Sanmam. Fakat sanmak isterim…