Dolar (USD)
32.29
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2478.75
BIST 100
10556.95
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

04 Kasım 2023

YASİN

Aksâ Fırtınası Harekâtı sonrası yaşanan işgalci İsrail’in soykırıma varan saldırıları herkesin gözü önünde yaşanıyor. Birer tonluk bombalar sitelerin, apartmanların, camilerin, hastanelerin ve okulların üzerine kameralar kayıttayken atılıyor. Bir anda yüzlerce kişinin nasıl öldüğüne, ellerle yapılan enkaz çalışmalarına şahitlik ediyoruz. Ne yaşanıyorsa aleni yaşanıyor. Direniş de soykırım da tevekkül ve teslimiyet de alenen oluyor.

Gazze’den akan görüntüleri izliyoruz. Yüzlerce kayıt. Can vermiş sabiler, toz içinde kalmış çaresiz erkekler, acıların en derinini yaşayan anneler görüyoruz. En yakınlarını kaybedenlerin yahut enkazdan yaralı çıkanların hepsinde benzer ifadeler duyuluyor, “Hasbunallahu ve ni'me'l-vekîl” (Allah bize yeter, O ne güzel vekildir.). Ali İmran Suresi’nde geçen ifadenin tamamı şu şekildedir: “Birtakım insanlar onlara, “İnsanlar size karşı asker toplamışlar, onlardan korkun” dediler de bu, onların imanlarını arttırdı ve “Allah bize yeter, O ne güzel vekildir!” diye cevap verdiler.” Hz. Muhammed’in (sav) en zor zamanlarda, en kritik vakitlerde bu ayeti okuduğunu biliyoruz. Hz. İbrahim’in de ateşe atılırken bu ifadeyi kullandığı ifade edilir. Filistin halkı çocuğundan yaşlısına kadar en zor zamanlarda bu ayeti bir reflekse dönüştürdüklerini cümle âlem biliyor artık. İşgalciye sövme yok, yılgınlık yok, isyan yok tam bir teslimiyetle beraber direniş azmi var. Filistinliler, Kur’an’ı evlerinde duvara asmıyorlar. Filistinliler Kur’an ayetlerini ameliyat masasına yatırıp parçalamıyor, kelimelerin içerisinde yaşamdan kopmuyorlar. Filistinliler Kur’an’ı her gün okuyor ve hayatlarının merkezine alarak bir yaşam biçimine dönüştürüyorlar. Filistinli kardeşlerimizin örnekliği, savaşın en sert zamanlarında bile gösterdikleri ahlakî duruş, Batılıları şaşırtıyor ve İslam’ı araştırmalarına neden oluyor. Filistinli kardeşlerimiz, ölürken bile bir şeyleri değiştirip dönüştürmeye, katı kalpleri yumuşatmaya devam ediyorlar.

İşgalci İsrail’in lideri Benyamin Netenyahu çıkıyor, Filistinlileri çocuklarına varıncaya kadar öldürme vadiyle konuşuyor. Netenyahu, yaptıkları soykırımı izah etmek için Tevrat’tan alıntılar yapıyor. Soğuk, tarihin kirli koridorlarından gelen çirkin yüzünü ayan beyan ortaya çıkarıyor. Diğer taraftan Gazze’den cevap yükseliyor. İzzettin el-Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde ekranlarda görünüyor. Herkes sus pus onu dinliyor. Cenin’de minarelerden konuşma tüm halka dinletiliyor. Ebu Ubeyde konuşuyor: “Tevbe Suresi 11. Ayette Allah bizden cennet karşılığı canlarımızı ve mallarımızı kendi yoluna vermemizi istedi. Bizim de malımız yoktu, canımızı koyduk. Son Filistinli ölmeden İşgal devleti asla başarılı olamayacak.” diyor. Filistin için, Mescid-i Aksâ için, alem-i İslâm’ın izzeti için dövüşen yiğitlerin sözcüsü Ebu Ubeyde’nin vakarı, kıtaları geziyor. Etkilenmeyen kimse yok. Cenin’de sesinin duyulduğu minarelere işgalci askerler ateş açıyor. Susturmaya çalışıyorlar ama mümkün olmuyor. Tüm Dünya Ebu Ubeyde’yi dinliyor. Ahmed Yasin’den, Abdülaziz er-Rantisi’den, Fethi Şikaki’den, Yahya Ayyaş’tan, yiğitler yiğidi Nizar Rayyan’dan sonra Filistin direnişi durmaksızın kahramanlar çıkarmaya devam ediyor. Ayet konuşuyorlar, ayet gibi yaşıyor ve canlarını Allah’a satıyorlar. Tekrar eden bu muazzam şahitliklere hepimiz şahit oluyoruz.

İşgalci İsrail zırhlı birlikleri El Zeytun Mahallesine giriyor. Göğüs kamerasından bir direniş anı paylaşılıyor. Filistinli mücahit, çıktığı tünelden koşar adım işgalci İsrail’e ait bir tanka yaklaşıyor ve elinde tuttuğu bombanın pimini çekip zırhlının üzerine bırakıp siperine dönüyor. Tank ve içindekiler ateş topu içerisinde can veriyorlar. Düz arazide, herkes ve her şey görünürken, işgalciler havadan destekli operasyon sürdürürken direnişçiler göz göre göre pek çok zırhlıyı havaya uçuruyorlar. Kaydı yeniden ve daha dikkatli izliyoruz. Mücahit Yasin Suresi 9. Ayeti okuyarak ilerliyor. “Onların önlerinden bir set, arkalarından bir set çektik. Böylece gözlerini perdeledik. Onlar artık göremezler.” Savaşın en sıcak anında soğukkanlı bir biçimde okunan ayetle hem işgalciye hem yerküreye mesaj gönderiliyor. Üstelik mücahidin elinde tuttuğu tanksavar roketin adı Yasin 105. İşte bir mücahid, ayet okuya okuya, ayete dönüşe dönüşe, dünyanın en güçlü olduğu söylenen milyonlarca dolarlık, Merkava tankını işgalcilere ateşten bir mezara dönüştürüyor.

Ebu Ubeyde konuşuyor: “Biz, sizden ordularınızı harekete geçirerek Gazze'deki çocukları savunmak için savaşmanızı, en kutsal mabedinizi savunmanızı beklemiyoruz. Ancak sınır kapısında bekleyen yardımları hareket ettiremeyecek kadar da mı acizsiniz!”

Büyük bir vakar, izzet ve adanmışlıkla konuşan Ebu Ubeyde’ye Arap liderlerden tırlarla cevap geliyor. Refah sınır kapısından geçişine izin verilen tırlardan yüksek kalitede sayısız kefen çıkıyor. Gazze’de direniş, izzet ve fedakarlıkla sürerken Arap liderliklerinde ve meclislerinde zillet kol geziyor.