Dolar (USD)
32.28
Euro (EUR)
34.67
Gram Altın
2413.08
BIST 100
10267.09
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

04 Aralık 2013

Yasin Aktay'ı linç etmek isteyenlere birkaç soru

AK Parti MKYK Üyesi Prof.Dr Yasin Aktay, Bayburt'ta yaptığı bir konuşmada kendisine soru soran bir öğrenciye verdiği cevap ile gündeme geldi. Daha doğrusu gündeme getirildi. Söz konusu konuşmanın gündeme getiriliş biçimi ve pek çok internet sitesinde haberleştirilme tarzı kesinlikle iyi niyetten uzak ve tamamen manipülasyona yönelikti. İnternet sitelerinde gezinirken siyasi parti başkanlarından profesörlere, yazarlardan televizyonculara kadar pek çok kişinin çoğunlukla olumsuz, hedef gösterici ve hakarete varan yorumlarını görünce hayret ettim.

Öncelikle, bir üniversite bünyesinde gerçekleştirilen faaliyette, bir profesör ile öğrenci arasında geçen bir konuşma; kaba bir biçimde devreye sokulan ve sanal alemde köpürtülen, Aktay'ın siyasi pozisyonu sebebiyle iştahı iyice kabaran bir engizisyona kurban edilemez. Hele hele Türkiye'deki zihinsel fukaralığın mümessilleri konumundaki birtakım zevatın Hocaya yaptığı hakaretler sadece ama sadece kendi düzeylerini gösterir.

Yasin Aktay'ın siyasi görüşlerini ve duruşunu seversiniz, sevmezsiniz. Değerlendirmelerini benimsersiniz ya da benimsemezsiniz. Ancak ifade edileni çarpıtmak, bir ahlak sorunudur. Eğer çarpıtmayıp bir anlama sorunu var ise o zaman açık biçimde bu durumun kaynağı cehalettir. Aktay'ın bir Sosyolog olarak kalitesi ve kalibresi ortadadır. Kendisi bu ülkenin yetiştirdiği değerli bir bilim insanıdır.

PEKİ, YASİN AKTAY NE DEMİŞ?

Yasin Aktay, Türklüğün esasında bir sentez olduğundan, Türklüğün bir ırka indirgenemeyeceğinden, millet fikrinin son kertede içeriğinin siyasiler tarafından belirlendiğinden, Macarlar Türk ırkından olmalarına rağmen neden onlara Türk demediğimizden söz ediyor. Söylediği özetle bu.

Bu tespitler ilk kez Yasin Aktay tarafından da dile getirilmiş tespitler değil. Bu konuyla ilgilenenler varsa çeşitli kişilerce böyle bir Türklük tanımından söz edildiğini bilirler. Bence bu görüşler de tartışılabilir, kabul ya da reddedilebilir. Ancak Türklüğe ilişkin bu mülahazalardan bir Türk ve Türklük düşmanlığı çıkarılamaz. Ayrıca bu konuyu tartışmak ve karşı görüş beyan etmek isteyen kişilerden asgari de olsa bir düzey beklenir.

Şimdi, bu vesileyle, konuya mal bulmuş mağribi gibi sarılanlara birkaç sorum olacak, hadi ırk ile kavim arasındaki farkı bilmiyorsunuz, o zaman hiç değilse şu sorular üzerinde biraz düşünün.

1) Nation (ulus) ile millet arasındaki farkı biliyor musunuz? İkisi arasındaki farkı, beş cümleden az olmamak kaydıyla paragraf oluşturabilecek bir uzunlukta ifade edebilir misiniz?

2) Avrupa'daki ulus inşasıyla -yeni başlayanlar için ulus: Ulus, modern ulus-devletle birlikte icat edilmiş ve inşa edilmiş bir siyasi kategoridir- Türkiye'deki ulus inşası aynı dinamiklerle mi gerçekleşmiştir?

3) İtalya'nın 1870 yılında gerçekleşen bütünleşmesinin ardından İtalyan siyasetçilerden Massimo d'Azeglio'nun "İtalya'yı kurduk, şimdi sıra İtalyanları yaratmaya geldi" sözünü açıklayabilir misiniz? (Bu soruyu özellikle Yasin Aktay'ın sözlerini, Bayburt'ta "Türk diye bir ırk yok" diyenler "Diyarbakır'da Kürt, Kahire'de Arap, Berlin'de Alman diye bir ırk yok" diyebilirler mi?"diye soran Prof.Dr. Mehmet Özcan'ın cevaplandırmasını isterim.)

4) Fransa'da, XVI. Louis(1643-1715) döneminde, 20 milyonluk nüfusun sadece 1 milyonu Fransızca konuşuyordu. Yani 19 milyon Fransız (!), Fransızca bilmiyordu. Ulus inşası ve icadı bağlamında bu durumu açıklayabilir misiniz?

5) 8.Sınıf pozitivist bir milliyetçilikle, resmi tarih tezinin eşliğinde, hiçbir biçimde küfür ya da hakaret etmeden, Yasin Aktay ile bu meseleyi tartışabilecek bir gücünüz var mı? Not: Altını çiziyorum, küfür ya da hakaret etmeden.

Belki de bu tartışmada bir hikmet vardır. Yasin Aktay'ın "Türk diye bir ırk yoktur" sözünü bağlamından kopararak, Türklerin ontolojik reddi olarak algılayıp küfretmeye başlayanlar, en azından "Kürt diye bir şey yok, onlar dağ Türk'üdür. Yürürken ayaklarından çıkan kart kurt seslerinden dolayı Kürt denilmiştir." önermesine muhatap kılınan Kürtlerle, bir yanlış anlama neticesinde de olsa empati kurma imkanını yakalamış oldular.

E bu da az bir şey sayılmaz.

[email protected]

Twitter:@_khora