Yaza hazır mıyız?

Türkiye’de ilk Covid 19 vakası geçen yıl 11 Mart’ta görülmüştü. Bahar ve son bahardaki iki salgın otuz bin canımızı aldı. Hastalananlar iyileşse bile virüs bulaştığı her bünyede ciddi hasarlar bıraktı. Maske, mesafe ve hijyenle virüse mesafe koyup bağışıklık sistemimizi güçlendirmeyi öğrendik. Salgını yavaşlatmak için ilaç beklerken aşılar ön aldı. Zengin ülkelerde hızlı bir aşılama süreci başladı.

İngiltere’nin hızlı aşı uygulaması Almanları bile kıskandırdı. Covid 19 adasına dönüşen İngiltere hızlı aşı uygulaması ile normalleşme yönünde hızlı adımlar attı. Seçimleri geride bırakıp yönetim kademelerini oluşturan ABD ise ilk büyük adımı aşı konusunda attı. Kongreden geçip ABD Başkanı’nın da imzaladığı kararla aşı için dev bir bütçe ayrıldı. Mayıs sonuna kadar 18 yaşın üzerindeki herkesin aşılaması yapılacak.

Japonya, olimpiyatları yapacak olmasına rağmen henüz aşılamaya yeni başlarken Türkiye, aşıda ciddi mesafe aldı. Tehlike altında olan sağlık sektörünü ve yaşlı nüfusumuzu tamamen aşıladık. Bu da hastane yoğunluğunu azalttı. Tedbir almayı il bazına bırakmak da valilerin birbirleri ile yarışması sonucunu doğurdu. Tehlikenin arttığı illerde artık il bazında tedbirler artırılıyor.

***

Normalleşme sürecinde en büyük kazancımız Cumartesi günleri yasağın kalkması oldu. Hafta içi çalışan kesim bir gün nefes alma, alışveriş yapıp ihtiyaçlarını karşılama fırsatı buldu. Tabii bundan esnaf da nasibini aldı. Resmi kurumlarda zaten uygulanıyordu, özel sektörde HES kodu sorulacak olması da salgının yayılmasını ciddi derecede azaltacaktır.

Basılı gazetelerden gündemi takip edemez olduk. Bırakın günlüğü, gazetelerin internet sitesinden baktığınızda manşetler neredeyse saat başı değişiyor. Sadece yurt içinde değil, dışarıda da inanılmaz bir hareket var. Son günlerin en önemli gelişmesi Akkuyu Nükleer santralinde üçüncü ünitenin temelinin atılması oldu. Darısı dördüncüye ve Sinop santraline…

Türkiye’nin Rusya ve Katar’la Suriye’de ırkçılığa karşı birlikte hareket etme kararı önemli bir adım. Böylece ABD’nin Suriye’yi ırka dayalı eyaletlere bölme projesi önlenmiş olacak. Dışişleri Bakanlığı’nın Mısır ile diplomatik düzeyde ilişkilere başlandığını açıklaması, Yunanistan’ı yeni bir krize sokacaktır. Doğu Akdeniz’de kara ve deniz sınırları en uzun ülkeler Türkiye ve Mısır’dır. İki ülke arasında ilişkilerin ilerlemesi, olayı deniz yetki alanlarında anlaşma imzalanmasına doğru götürüyor. Bu da Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin Libya anlaşmasından sonra atacağı en önemli adım olacaktır.

***

Türkiye, Müslümanlara zulmedilen her bölgeye müdahil olmaya çalışıyor. Bunların başında Suriye, Yemen ve Afganistan geliyor. Suriye’de Türkiye kontrolündeki topaklar dışında hayat yaşanmaz hale gelmiş durumda. İnsanlar korkuyla yiyecek stoklamaya başladı. Tabii bulabilirlerse… Yakında açlıktan ölümlerin başlaması sürpriz olmayacaktır.

Yemen’de durum zaten içler açısı. Çocuk ölümlerinin oranı hala çok yüksek. ABD’nin zulmünün had safhaya ulaştığı bir diğer İslam coğrafyası Afganistan. Bu ülkede barışın sağlanması için görüşmeler Türkiye’nin öncülüğünde Nisan ayında İstanbul’da yapılacak. Dileğimiz, bu görüşmelerin uzlaşmayla sonuçlanıp bu kadim İslam beldesinden ABD’nin defolup gitmesi...

Türkiye’nin ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri ile ilişkilerinin iyileştirilmesi yönünde çabalar var. En yoğunu ise turizm alanında... Bu yaz hem yerli, hem yabancı turistlerle bir patlama kaçınılmaz gibi duruyor. Son iki ayda aşı yapılan vatandaşlarda ölüm olmaması gündemin en önemli haberi. Dileğimiz salgının yayılmasını önleyerek Türkiye’nin aşı sürecini tamamlayıp virüsten arınmış şekilde yaza girmesi… Normal seyrinde akan bir hayatı özledik.