Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.87
Gram Altın
2433.99
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

22 Temmuz 2019

Yazarın Ahlakı, Romanın Konusu

Ülke gündeminin yoğunluğu arasında bazen oldukça önemli konular göz ardı edilebiliyor. Hızla değişen gündem konuları takibi de zorlaştırıyor. Hafıza-i beşerin nisyan ile malül olma durumu da düşünülünce geçip giden konular arasında ne yakalarsak ona kendimizi kaptırmakla ruhumuzu avutuyoruz.

Birçok romancının kitaplarında ahlak dışı ifadelerin ortaya çıkmasıyla oluşan gündem, hafif bir çalkantıya sebep olsa da aradan geçen zamanda baktık ki bu malum yazarların kitapları kitapçı raflarını süslemeye daha yoğun reklâmlarla devam ediyor.

Açıkça çocuk istismarına yönelik ifadelerin en küçük bir kuşkuya mahal vermeyecek şekilde romanlarda kullanılmasını savunan bu yazar tayfasının bu toprakların değerlerine tamam zıt bir tavır takınmalarını da gelin yadırgamayalım.

Yazarlığı sınırsız bir imkân olarak görenler akıllarına gelen her türlü konuyu romanlarında kullanarak buna “Türkiye gerçeği” maskesini takmayı da ihmal etmiyorlar. Acaba anlattıkları dünya, Türkiye gerçeği mi yoksa kendi bilinçaltlarında biriktirdikleri foseptik çukurunun zerreleri mi?

Mevzu istismar olunca mangalda kül bırakmayanlar bile kendi dünyalarından yazarların bu haddi aşan ifadelerini savunmak zorunda kaldılar. Çünkü onlar için önemli olan istismar değil kendi borularını öttürenlerin ihya olma durumlarıydı.

Eline kalemi ya da klavyeyi aldığında sınır tanımadan cümlelerin ardına düşenlere, anlık dokunuşlarla akıllarına hucüm eden her ne varsa bunu sanki bir maden bulmuş gibi romanında, öyküsünde kullanmayı maharet sayanlara da mecburen yazar diyoruz. Biz yazar deyip geçiştirsek de bazıları için erişilmesi zor bir fikir insanı olan bu ahalinin itibarını yerle bir etmek için yapılması gereken bu ahlaksızlığa alet olanları gündemde tutmaktır.

Gündem dediğim elbette sosyal medyada kitaplardaki ahlaksızlıkları paylaşmak değil. Çünkü bu tür paylaşımlar ne yazık ki reklâm mahiyetinde oluyor ve kötünün reklâmı da rağbet görmeye devam ediyor.

Ben yazımda özellikle hiçbir kitap ve yazar ismi kullanmadım. Çünkü yasaklara karşı halkımızın bir meyyali olduğu gerçeğini unutmamak gerek.

Özellikle çocuklara, gençlere kitap tavsiye ederken hassasiyetleri gözetmek gerek. Çünkü her kitap farklı bir dünyanın kapısını aralıyor. Etkilenmeye açık ve hazır bir kitle olan çocukların zihinlerini ve hayal dünyalarını onların gelişimlerine katkı sağlayacak eserlerle buluşturmanın yollarını bularak başlayabiliriz gençleri kurtarma operasyonuna.

Kimse korkmasın milli, manevi değerlerin ön planda olduğu romanları gençlere tavsiye ederken. Kendi değerini anlatan eserleri baş ucunda tutmak bir onur olarak taşınmalı. Sıradışı görünmek için yoldan çıkmışların yoluna girmeye gerek yok.

Herkes kendine yakışanı yapıyor. Onlar kendi ahlak değerlerini ortaya koyarak roman yazıyor, onu alkışlayanlar da aynı günaha ortak olma yarışına giriyor. Hatta onların yazdıklarını çok özgün bulmayı da ihmal etmiyorlar.

Bir yazarın çıkıp da “Sizin kalbiniz fesat!” demesini nereye koymak gerek? Olsa olsa şark kurnazlığı diyeceğim ama onunki Pensilvanya aymazlığından başka bir şey değil.

Safları iyi belirlemek gerek. Kaybedeceğimiz, herhangi bir maddi değeri olan şey değil. Kaybedilecek olan bir nesil.

Zeminlerini sağlam olarak yetiştirmek gerek gençleri. Kendi toprağının sesine kulak vermek diyorum ben buna. Benim edebiyat atölyemde her zaman 5-6 öğrenci bulunur. Söylediğim değişmeyen ifade şu: Kendinize, ahlakınıza, imanınıza yakışanı okuyun ve yazın. Mesela en yeni talebem Öznur Sondül. Okuyor, okuyor ve yazıyor. Hem de kendi toprağının sesini yazıyor. Bir konu veriyorum hem de esaslı bir konu. Sanıyorum ki “Yapamadım.” deyip vazgeçeecek. Bir de bakıyorum ki konunun hakkını vermiş. Zemin sağlam olunca cümleler de akıyor toprağın rengine ve bereketine eş bir şekilde.

Biz gençlerin elinden tutmazsak adına büyük yazar denen kişiler onların zihinlerine sınır tanımayan bir yüzsüzlükle girmek için fırsat kollayacaklar. Kapıları sıkı tutalım. Bırakalım onlar kendilerini kendi dünyalarında tatmin etmeye devam etsin.