Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


'YENİ CHP' NİÇİN YENİLENEMİYOR?

CHP, Türkiye'nin ana muhalefet partisi konumunu yıllardır korumaktadır. CHP'nin ana muhalefet konumunu yetersiz bulanlar, sürekli olarak CHP niçin iktidar olamamaktadır sorusunu gündemde tutmaktadırlar. 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde CHP'nin % 30 bandını aşan bir oy almaması, CHP tabanında ve Ak Parti muhalifi kesimlerde büyük bir umutsuzluk yaratmıştır. Bu umutsuzluk hali kendisini % 25 sendromu olarak tezahür ettirmektedir. CHP, % 25 sendromunun yarattığı umutsuzluk ve öfke hali içinde genel kurultayını geçen hafta sonu yaptı. Genel Kurultayını yapan CHP'nin siyasal ve sosyal düzeyde heyecan, ilgi ve gündem yaratmaması, CHP'nin yıldızının söndüğünü göstermektedir. CHP'nin yıldızı bir türlü parlamamaktadır. Sözde Yeni CHP bir türlü yeni olamamaktadır. Yıldızını parlatmayı ve yenilenmeyi başaramayan CHP, Parti Meclisi'ni ve Disiplin Kurulu'nu değiştirmekten başka bir şey yapamayan bir görüntü vermektedir.

Kurultay sonrasında CHP'nin önümüzdeki döneme dair vizyonuyla ilgili herhangi bir tartışma yapılmamaktadır. Kılıçdaroğlu'nun kurultay konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili ağır sözlerinin dışında gündemde fikir ve siyaset adına hiçbir olumlu tartışmanın yapılmaması üzerine CHP yönetimi, teşkilatı ve tabanı iyice düşünmelidir. Erdoğan karşıtlığıyla polemikler ve kısır çekişmeler oluşturulabilir, ancak Erdoğan karşıtlığıyla CHP, Yeni CHP olamamaktadır. Toplum, CHP'den Erdoğan karşıtlığının ötesinde yeni politikalar duymayı, görmeyi ve tartışmayı beklemektedir.

CHP'nin yenilenmesi ve kabuk değiştirmesi siyasi hayatımızın kadim problemlerindendir. CHP, kendisini herhangi bir parti olarak görmemektedir. CHP, kendisini partiler arasında tek parti olarak görmeye devam etmektedir. "Cumhuriyet'i kuran parti' ve "Atatürk'ün partisi" gibi sözlerle CHP'liler CHP'yi övmeyi ve yüceltmeyi çok severler. CHP'liler için CHP bir parti değil, bir tapınma objesidir. Başka bir ifade ile CHP'nin temel sorunu CHP fetişizminden kurtulamamaktır. CHP'nin yenilenmesi için CHP'nin herhangi bir parti gibi olmayı kabul etmesi ve bunu içselleştirmesi gerekmektedir. CHP, devlet partisi ve resmi ideolojinin koruyucusu olma gibi özel misyonlar ve rollere sahip olduğunu sanmaktan vazgeçmelidir. CHP 'nin önündeki handikap CHP fetişizmidir. CHP'nin sorunu salt siyasal olmanın ötesinde ontolojiktir. CHP, bugün niçin var olması gerektiğine dair kendisi için yeni bir varoluş nedeni bulmanın arayışına girmelidir.

CHP, devletten kopamadı. Hep devlet partisi olarak iktidar olmadan muktedir olmanın ayrıcalıklarını sürdürmek istedi. CHP, her şeyden önce devlet partisi olmaktan çıkarılmalıdır. Devletin en büyük siyasi KİT'i CHP'dir. CHP, sahici anlamda özelleştirilmeden siyasetin sivilleşmesi mümkün değildir. Devlet partisi bir CHP'nin bu düzenin devam etmeyeceğine dair bir iddiası olmayacağı gibi, yeni bir sistem önerisinde bulunma imkanı da yoktur. Toplumun büyük bölümü CHP'ye sivil ve siyasal yapı olarak değil, bir devlet KİT'i olarak bakmaktadır.

Konuşmalarında Kılıçdaroğlu, Evren'i Erdoğan'a tercih eden ifadeler kullanmaktadır. CHP, darbelerin partisi olarak bilinmektedir. 27 Mayıs darbesinin CHP+Ordu=İktidar formülünü gerçekleştirmek üzere yapıldığı hep söylenmektedir. CHP, ilkesel düzeyde bütün darbeleri reddetme konusunda başarısız olmuştur. CHP, 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ve 27 Nisan başta olmak üzere bütün darbelerle ve darbeci gelenekle hesaplaşmalı ve reddetmelidir.

CHP, tek parti döneminin ve resmi ideolojinin bütün yükünü üstünde taşımaktadır. Tek parti dönemi ve resmi ideolojiyi savunmaya devam ettiği sürece CHP, eski CHP'dir. Kozmetik değişikliklerin yapılması, ekonomi merkezli seçim programlarının yapılması, sağdan birtakım isimlerin transfer edilmesi, CHP'yi yeni hale getirmemektedir. CHP'nin sahici anlamda Yeni CHP olması için geçmişinden ve ideolojisinden radikal bir kopuşu gerçekleştirmesi bir zorunluluk haline gelmiştir. CHP'nin radikal bir kopuş süreci yaşamadan yenileşmesinin mümkün olmadığını anlama olgunluğuna CHP'liler varmalıdır.

CHP, Türkiye'nin en eski, ama hiç büyümeyen partisidir. CHP, çocuk kalmaya mahkum edilmiş gibidir. Büyüme ve gelişme yeteneklerinden yoksunluk CHP'yi çocuksu bırakmaktadır. Kurultay'da partiyi radikal olarak değiştirmek yerine Parti Meclis'inde yer almak için verilen mücadele, CHP'nin çocuksuluğunun tezahürüdür. Kurultay, 'demokrasiye, değişime ve kardeşliğe' dayalı bir CHP ortaya çıkaramamıştır. Demokrasi, değişim ve kardeşlik prensiplerinin siyasal bir programa ve yapıya dönüşmesi için CHP'nin anti-demokrasiden, tutuculuktan, hizipçilikten ve sekteryanizmden arınması gerekmektedir.