Dolar (USD)
32.28
Euro (EUR)
35.05
Gram Altın
2475.46
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


Yeni Medya ve Aile Çalıştayı’ndan notlar

Yeni medya hayatımızın merkezinde yer alıyor, hepimizi kapsama alanına dâhil ediyor. Fakat son dönemlerde bu olgu bilimsel açıdan derinlemesine irdelenmiyordu, hatta göz ardı ediliyordu. Özellikle aile açısından bakılmıyordu konuya... İşte bu eksiklik; Üsküdar Üniversitesi, İstanbul Aydın Üniversitesi ortaklığı, Millî Eğitim Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü paydaşlığıyla düzenlenen çalıştayda giderildi. Yeni medya ve aile ilişkisi; iletişim, tıp, adli bilimler, psikiyatri, çocuk gelişimi, psikoloji ve sosyoloji gibi farklı alanlarda uzman 86 isimle ele alındı.

Altı masa, altı konu!

Yeni Medya ve Bağımlılık”, “Yeni Medya ve Ebeveyn - Çocuk İlişkisi, “Yeni Medya ve Eşler Arası İletişim”, “Yeni Medya ve Sağlık Sorunları”, “Yeni Medya ve Etik” ve “Sosyal Politikalar ve Hukuki İyileştirmeler” başlıklı oturumlarda alanında uzman katılımcılar yeni medyayı farklı boyutlarıyla mercek altına aldı. Açılışta konuşan İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı da bu tür faaliyetleri sürekli desteklediklerini belirterek okul, çocuk, öğrenci ve ailenin bütünleşmesinin önemine değindi. Ardından kürsüye çıkan Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan; dünyada gelişmiş ülkelerin ve özellikle Batı’nın bir medeniyet krizi yaşadığını ifade ederken, bunun ailede başladığını ve eğitimi etkileyeceğini belirtti. Eğitimin bir ekosistem olduğunu aktaran Tarhan, yeni eğitim vizyonunun o sistemi sadece öğretmen ve öğrenciden ibaret saymadığını ve ailenin de sürece aktif şekilde dâhil olması gerektiğini savundu.

Yeni Medya bağımlılık oluşturdu!

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nazife Güngör, günlük yaşantının içerisinde yeni bir olgu olarak kendine yer bulan yeni medyanın, kısa sürede gelişerek hızla toplumsal dokulara ve kültürün içine entegre edildiğini ifade ederek üniversitelerin bu noktada farklındalık oluşturması gerektiğini belirtti. İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hülya Yenğin ise iletişim sürecinin değiştiğini ve dönüştüğünü ifade etti. Yenğin, bu değişimin aileyi de etkileyebileceğinin altını çizdi. “Toplumun temel taşı aile de yeni medyayı seviyor ve kullanıyor.” diyen Yenğin, yeni medyanın aile yaşamına etkisini vurguladı.

Tespitler ve öneriler yerindeydi!

Sosyal medyaya bağlı mıyız veya bağımlı mıyız? Asıl cevaplanması gereken soru günümüzde bu olsa gerek….Ne yazık ki gelişen iletişim teknolojileri karşısında aileler yetersiz kalmakta, bağımlılık, bağlı olma gibi kavramları keskin bir şekilde ifade edememektedirler. Çocukların eğitiminden ziyade ebeveynlerin gereken bilgiye sahip olması çok daha büyük önem arz etmektedir. Özellikle son beş yılda, aşırı sosyal medya kullanımının sağlığa olumsuz yönde nasıl etki ettiğini aktaran çalışmaların çoğaldığı görülmüştür. Unutulmamalıdır ki sosyal medya bağımlılığı, endişe ve depresyon gibi semptomlar gösterebilmektedir. Sosyal medya bağımlısı, sosyal ağları yoğun derecede kullanma zorunluluğu hisseden biri olarak düşünülebilmektedir. Sosyologlar ve psikologlar, sosyal ağların gerçek dünya ilişkileri, özellikle de evlilik üzerindeki etkisini araştırmakta, sosyal medyanın aşırı kullanılmasının boşanmada etkin rol oynayabileceğini ifade etmektedirler.

Dijital detoks yeterli mi?

Çalıştayın öne çıkan önerilerden biri dijital detoks yapılması oldu. Dijital detoks; fiziksel veya gerçek dünyanın tadını çıkarmak için biraz zaman harcayarak dijital cihazlara bağımlı olmaktan kaçınmak ve zihinsel olarak rahatlamak için yapılmaktadır. Bu nedenle teknolojiden biraz uzak kalmak kimi zaman sağlık için gerekliliktir. Ayrıca bir diğer öne çıkan başlık da koordinasyon sorunu olmuştur. Milli Eğitim Bakanlığı, ilgili bakanlıklar, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarının ortak çalışmalar yürütmesi sorunların çözümü noktasında elzem olduğu sonucu da sunulan bir diğer öneri olmuştur. Bu tarz çalıştayların sayılarının artması dileğiyle…