Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.67
Gram Altın
2392.64
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

11 Haziran 2018

Yeni muhalefet sistemi

Demokrasinin ölçüsü muhalefettir. Hükümet her sistemde vardır ama demokratik muhalefet sadece demokrasilerde yer alır.

Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz... Camileri kapatmayı, imamları göndermeyi planlıyor. Avusturya'da Çanakkale Gecesi düzenlenmesinden sonra böyle bir kararın gündeme gelmesi enteresan değil. Esasında bu tür kararlar bize yabancı değil. Bunun benzerlerini, daha radikalini bu ülkede yaşadık. 28 Şubat süreci de Kudüs Gecesi'inden sonra başlamıştı. 31 Ocak 1997'de Sincan'da düzenlenen bu geceden sonra 4 Şubat 1997'de tankları yürütenlerin rahatsızlığı Kudüs'ün işgalinin konu edinilmesiydi.

Türkiye'de 'irtica', Avrupa'da da 'İslamofobi' kavramları üzerinden operasyonlar başlatılmıştır. Darbeler, muhtıralar bundan dolayı Avrupa'nın eleştirisi dışında kalmıştır. Demokrasi. insan hakları bu durumlarda hiç gündemlerinde olmamıştır, yasaklar, yok saymalar, ötekileştirmeler, AB kriterlerine aykırı bulunmamıştır.

Sebastian Kurzlar, halkı Müslüman olan ülkelerde etkin konumdalar. Müslüman ülkelerde İslam korkusunu daha çok pompalıyorlar. Mısır, Suriye, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerde bu tipler yönetim kademelerinde en başta yer almaktalar. Türkiye'nin doksan beş yıllık tarihinin seksen yılı bu tiplerin İslamofobik uygulamalarıyla dolu. En yakın örneği; başörtüsü yasağıdır. Bu çok açık bir hak ihlali olduğu halde 'AB Kriterleri' adına en küçük bir eleştiri yapılmamıştır. Aksine, yasaklar çağdaşlaşma adına teşvik edilmiştir.

Avusturya'da camiilerin kapatılmasıyla Türkiye'de ahır, meyhane, depo, kışla yapılması arasında bir değerlendirme yapıldığında Avusturya'daki uygulama hafif kalıyor. Ezanı yasaklayan zihniyetle Sebastian arasında fark yok. Kuran'ı 'köhne kitap' olarak yaftalayanların fikir babaları bu Sebastian Kurzlar değil mi?

Türkiye, dışardan gelen saldırılara karşı dayanıklı olabilirken içten çökertme girişimlerine karşı gaflete düşebiliyor. Bunun son örneği FETÖ'nün darbe girişimidir. Cemaat zannedilen yapının terör/ajan örgüt olduğunu toplumun büyük bir kesimi bilmiyordu, tahmin bile edemiyordu. Ne acıdır ki 15 Temmuz'da gerçek yüzü ortaya çıkmış bu terör yapılanmasını hala masum göstermeye çalışanların olmasıdır. Terörist söylemlerle iktidar olma hesapları yapanların o melun geceyi anlamamış olmaları mümkün değil; hırsları akıllarını, sağduyularını esir aldığı için bu kanlı gömleği bedenlerine yakıştırabiliyorlar. Yoksa, askeri, polisi, öğretmeni, kadını, erkeği , yaşlıyı, genci, çocuğu katledenleri, onların yandaşlarını, canlı bombaları övmeleri bilmediklerinden değil.

Dünya, yeni bir değişimin eşiğinde. Bunca kan ve gözyaşı ilanihaye devam edemez. Aralık 2017'de BM'de Kudüs oylamasında 128 ülkenin ABD'nin karşısında durması yeni muhalefetin örneğidir.

"Dünya Beş'ten Büyüktür." çıkışı da Hz. İbrahim'in putları kırdığı baltaya benziyor. Tartışılmaz denileni tartışmaya açmıştır. "One minute" olayından sonra içimizdeki İsrail sevicilerin büyük bir öfke ve şaşkınlıkla "İşte şimdi yandık." mealinde korku yaymaya çalışmaları da beyhude bir çaba olarak kaldı. BMGK'nin 5 vetocuyla devam edemeyeceğini elbet birgün BM de anlayacak.

Küresel düzeyde de ülke içinde de yeni bir muhalefet oluşmakta. Eskiye dönmek isteyenler, yanıldıklarını,yakarak yıkarak insanın/ toplumun yönetilemeyeceğini öğrenecekler. Adalet, fıtru00eedir. Onu insanın hamurundan hiçbir güç çıkarıp atamaz, vicdanlara kelepçe vuramaz.

Şimdi, Allah ve ahlak kelimesinin yasaklandığı yıllarla bugünler kıyaslandığında alınan mesafe mucize gibi. Nereden nereye? denebiliyor.

" Yeter söz milletindir." ifadesiyle yola çıkan millet, 16 Nisan 2017'de aldığı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi' kararını 24 Haziran 2018'de uygulamaya koyacak. Güçlü hükümet sistemiyle Türkiye daha güvenli, hızlı büyüyecek.

Eski muhalefet zihniyetiyle hareket edenler, kendilerine çeki düzen vermek zorundadırlar. Aslında bu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, yeni bir hükümet sistemi olduğu kadar Yeni Muhalefet Sistemi'dir. Ayrıştırcılar, ötekileştiriciler, Sebastian Kurzcular kaybetmeye mahkumdurlar.

İnşa ve ihya projesi olan kazanır.