Dolar (USD)
32.28
Euro (EUR)
34.67
Gram Altın
2380.44
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

26 Ağustos 2017

Yenilenme

Yenilenmek iyidir. Yaşadığımız kainatta her an yenilenme var. Her şey bir değişim içinde.

Eskiyen, geçerliliği yok olan, etkisi zayıflayan, verimliliği düşen ve yarına katkısı olmayan ne varsa yenilenmelidir.

Peki, nereden başlamak gerekir bu yenilenmeye? Yenilenme gereği nasıl anlaşılır? Evet, bu sorulara mantık çerçevesinde cevap bulmak gerekir. Aksi takdirde yenileniyoruz derken eskisini kaybedebiliriz.

Tolumun her kesiminde bir değişim talebi var. Her şeyden kısa sürede usanıyoruz. Her şeyi çabuk tüketiyoruz. Her değeri, birikimi, tecrübeyi yıllar yılı bir hayatla el etmemize rağmen, her şeyi an oluyor bir çırpıda yok sayıyoruz. Ne uğruna yapıyoruz bunları? Gerek olduğu içim mi, yoksa taklit etmek için mi?

Taklit deyince Merhum Erbakan Hoca'mın şu sözünü hatırlamak da fayda var:

"Sizi gidi Batı taklitçileri sizi!"

Evet, biz keşke yenilensek, keşke!

Ne yazık ki taklitten ibaret kalıyor birçok şey.

Hayatımızda hemen her şeyde böyleyiz sanki. Edebiyat, kültür, sinema, tiyatro, giyim- kuşam, üretim ve hayatın hemen her alanında bize ait olan, yerli olan ne var, diye düşünelim.

Önce kendimizi, tarihimizi inkar ile başladık değişime. Hal böyle olunca kökten, özden ve tarihten gelen bir değişim/dönüşüm olmadı. Taklit oldu!

Son zamanlarda en çok değişim beklenilen alan siyaset. Cumhuriyet tarihimizin en uzun iktidarlarından birini yaşıyoruz. Bunu, bize şüphesiz demokrasi sağlıyor. Büyük bir değişim hamlesi ve sözü ile 2002'de iktidara gelen Ak Parti, birçok alanda değişim yaptı. Anayasa, ekonomi, siyaset, eğitim, sanayi, kültür gibi sayamayacağımız birçok alanda değişim yaptı. Bu değişim hamlelerini bazen yerli, bazen de model aldığı örnekler üzerinden gerçekleştiren Ak Parti, bu hamlelerden dolayı çokça da eleştirildi. Demokratik hamleler ve insan hakları alanında, özellikle düşünce özgürlüğü bağlamında din ve vicdan hürriyeti gibi temel haklarda cesur çıkışlar yaptı. Ötekileştirmeye savaş açtı. Bunun sonucu olarak da hep kazandı. Şimdi önümüzde 2019 var. Her seçim kritik ama bu sefer başka!

Bu seçim, bugüne kadarki değişimlerin zirvesi olacak. Hükümet sistemi değişiyor. Bugüne kadarki birikimleri, çabaları, emekleri, verilen savaşları ve alın terini boşa çıkarmamak için Ak Parti'nin kendi değişimini masaya yatırdığını görüyoruz. Bu güzel bir hareket.

Şu " metal yorgunluk" muhabbetine gelmek istiyorum. Bu memlekette mesleği "milletvekilliği, bakanlık" olanlar var! Ölene kadar vekil olanları biliyorum. Bugün Baykal kaç yaşında, Meclis'in yaş ortalaması nedir? Bu değişim diğer partilerde de olmalıdır.

Metal yorgunluktan ziyade "mental yorgunluk" olduğunu düşünüyorum. Türkiye'nin sosyal ve siyasal problemlerine çare olamayan kim varsa gitmelidir. Yeni bir ruh, yeni bir zeka ve anlayış gerekiyorsa ki bunu herkes söylüyor, yorulan, usanan kim varsa gitsin! Giderler mi, gitmezler mi bilmiyorum ama 2019'a çok iyi hazırlanılması gerekiyor.

Yenilenmek için cesur kararlar almak gerek. Vefa güzel şey ama yıllardır aynı kişilerle yürümek değişimi zorlar. Yorulan, usanan, enerjisini kaybeden kim varsa gitsin. Yoksa, Allah muhafaza, çok şey gider!

1071 ruhu ile bugün Malazgirt'ten tekrar mayalanan neslimiz, yeni Alpaslan'lar ve Fatih'ler çıkaracaktır.

Değişim sancılıdır ama sonunda doğum vardır. Yeni bir ruh ve hayat vardır. Ben inanıyorum, daha güzel olacak her şey!