Yeniyle Eskinin mücadelesi...

Değerli okurlarım, ülkemizde dönem dönem, Yeniyle Eski arasında mücadele oluyor.

Mesela bu mücadelelere, Rahmetli Menderes dönemini örnek verebilirim. Birde, Rahmetli Özal dönemini...

Efendim, bu mücadelelerin tek sonucu var. O da, Yeni Eskiye galip geldiğinde, hep ülkemizin kazanmasıdır.

Bugünde devam ediyor...

Tabi o mücadele, dün olduğu gibi, bugünde devam ediyor. Bugünde, memlekete yeni bir şeyler kazandırmak isteyenlerin karşısına çıkanlar bulunuyor.

Bunların tek gayeleri, ülkede yeniye dair bir gelişmenin yaşanmamasıdır... Yani Türkiye'nin hep yerinde saymasıdır...

Eğer millet, bu Eskicilerin arkasından gitseydi, Türkiye bölgenin lider ülkesi haline dönüşemezdi. Dahası, ülkemize önemli yatırımlar kazandırılamazdı.

Çok geriye gitmeye gerek yok... Avrasya Tüneli, Marmaray, Üçüncü Köprü gibi yatırımlar, size verebileceğim örneklerden bazılarıdır.

Yeni Anayasa yapma fırsatı...

Değerli okurlar, 1982 yılında Darbecilerin yaptığı Anayasa Dan kurtulmak, hep bu memleketin gündeminde oldu. Ara arada Darbe Anayasasından kurtulma fırsatı oluştu.

Maalesef, bu fırsatlar gereği gibi değerlendirilemediği içinde, Anayasa'nın ağzını yüzünü düzeltmekten öteye geçemedik. Aslını söylemek gerekirse, Darbecilerin ülkemize biçtiği elbiseden hiç kurtulamadık.

Yapılan açıklamalardan, 2022 için, önümüze bir fırsat kapısının daha açılacağı görülüyor. Meclis'teki partiler arasında uzlaşma sağlanırsa, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılına yepyeni bir Anayasa ile gireceğiz.

Peki, bu konuda iyimser olalım mı? Eskiler, "Çıkmamış candan ümit kesilmez" derler... Dolayısıyla, azda olsa bir ümit var.

İşin daha doğrusu, konu bizde düğümleniyor. Kamuoyu olarak bizler, Yeni Anayasa talebimizi yüksek sesle dillendirebilirsek, bu defa olur.

İnanın, bu güçlü talebin önünde, bizi eski dönemlere götüreceğini vaat edenler bile duramazlar...

Yazıyı yukarıda yazdığım bir cümleyi tekrarlayarak bitirmek istiyorum. Yeniyle Eski arasındaki mücadeleyi Yeni kazandığında, kârlı çıkan hep ülkemiz oluyor.