Dolar (USD)
32.34
Euro (EUR)
34.74
Gram Altın
2454.33
BIST 100
10218.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

03 Ekim 2023

"Yerli ve Milli Sanatçılar Nerede?

Film Festivali’nde yaşananları ibretle izledik.

“Sanat”ın gücü, etkisi kullanılarak neler neler yapılmak istendiğini…

Ve kimlerin olan bitene nasıl tepki verdiğini, birilerine nasıl da kol kanat gerdiğini…

Konuyu “sansür” kavramına hapsederek, nasıl da algı operasyonu yürüttüğünü!..

Kara propaganda yaptığını!..

Türkiye’de özellikle gençlik üzerinde etkili olan, büyük kitlelere hitap eden, koca koca sosyal medya hesapları olan nice “sanatçı etiketli” zat var.

Bu zatların her milli meselede nasıl tavır aldıklarını hepimiz biliyoruz.

Devletimiz sınır ötesi terörle mücadele operasyonuna giriştiğinde hangi tutumları takınıyorlar?

Sapkın akımlarla mücadele edenleri nasıl hedef alıyorlar?

“Ağaç, çiçek, böcek” maskesiyle başlatılan ve kendilerinin de ilan ettikleri üzere bunlarla hiç alâkası olmayan eylemlerde, milletin ambulanslarını, itfaiye araçlarını, otobüslerini parçalayan, yakanlara…

Etrafı savaş alanına çevirenlere…

Çok büyük holdinglerin” desteklerini alarak “küçük esnafı” perişan edenlere nasıl da kol kanat geriyorlar?..

Bunların her şeyleri sahte…

Bu ülkenin değerlerine karşı oldukları gerçek.

Atatürk’ü de sevmiyorlar aslında, bakmayın söylemlerine…

Eylem lâzım bana, eylem!..

Disney Plus, çok sevdiklerini, izinde olduklarını öne sürdükleri Atatürk’e çatır çatır ambargo koyarken…

Bunlar, “ortada kuyu var, yandan geç!” oyunu oynadılar!..

Uzatılan mikrofonlara, “Konuya girmeyeyim, polemik yapmayayım” filan dediler!..

Meselenin “tamamen duygusal” olduğu malûm, bunların Atatürkçülükleri de, menfaatlendikleri yere kadar.

Menfaatlerine öylesi geldiğinde, unutuveriyorlar Atatürk’ün hatırasını bile!..

x

Bunların hepsini, okuyucularımız çok yakından izliyor…

Okuyucularımız, özellikle belediyelerde olan bitenleri de çok yakından takip ediyor…

Birçok belediyenin millete hizmet için tahsis edilen kaynaklardan koca dilimleri “konser konser” bunlara verdiklerini üzüntüyle görüyor, tepkilerini sosyal medyada dile getiriyor, sesini yukarıya duyuramadığı için kahrediyor kıymetli okuyucum!

Bunlardan bazılarına hem de “yerli ve milli denilen” dizilerde bile ne “ballı” roller verildiğini de üzüntüyle görüyor okuyucum…

Kızıyor, söyleniyor ama bir şey yapamıyor…

Ne yapsın sokaktaki vatandaş, bizler aracılığıyla sesi biraz yükselebiliyor ama o ses bile maalesef yukarılara ulaşmıyor.

Aradaki birçok “faktör” sesleri duyulmaz hale getiriyor!

Sokaktaki vatandaş böyle…

“Sanatçı etiketli” zatlar da öyle…

Peki ya…

Benim bu yazıda esas dikkat çekmek istediğim:

“Yerli ve Milli” etiketli sanatçılar ne yapıyorlar?

Sayıları çok galiba, yüksek yüksek mevkilerde niceleri ağırlanıyor…

İltifatlar ediliyor…

Amma velâkin…

Mesela…

Bu Altın Portakal tartışmaları sırasında kaçının topa girdiğini gördünüz?

Ben, gözümden başkaları kaçmadıysa bir Tamer Karadağlı’nın, bir de İsmail Hakkı’nın tepkisini gördüm.

Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı “Bakanlığın tavrını desteklediklerini” açıkladı…

Bunu görevi gereği yerine getirdi ama, Tamer Karadağlı, öyle inanıyorum ki, o görevde olmasaydı da, tavrını ortaya koyardı.

Daha önce, bunun örneklerini gördük zira…

Bir de İsmail Hakkı.

O da…

Bakanlığın “festivalde yaşananlara” dair tepkisini dile getirdiği mesajı paylaşmış ve üzerine de aynen şöyle yazmış:

“Sen 20 küsûr yıldır sanat namına tırnak ucu kadar gayret etme, adam yetiştirme, sanata (…..!) nazarıyla bak, ‘yetişmişleri de itele kalaka!’

Sonra, küstük oynamıyoruz.

Konuşunca da ‘çok konuştu’ oluyoruz.

Olur, tamam, görürsek söyleriz.”

X

Ortada tartışılması gereken birçok mesele var.

Sen boşluk bırakırsan eğer, o boşlukları bir güzel (!) doldururlar!..

Sadece “sanat” işlerinde değil..

Birçok işte yaya muhafazakâr takımı…

Mesela…

Yargıtay’dan “hoşlanmadıkları” bir karar çıktı diye, ortalığı nasıl da birbirine kattı malûm zihniyetli hukukçular!..

Peki, o zihniyetin mağdur ettiklerinin içlerinden çıkarttığı hukukçular ne yaptılar?

“Ferdi tepkilerden” bahsetmiyorum..

Onların dernekleri, vakıfları, “2 numaralı” baroları ne yaptı?

Bakın, bakalım ne yapmışlar?!

Bu hep böyle oluyor…

Birileri, memleketin terörle mücadele operasyonlarını bile hedef alan bildirilere imza atarken…

Muhafazakârlar, pek de oralı olmuyor…

Acaba ne düşünüyorlar?

Günün birinde şartlar değişirse, sıkıntı olur, en iyisi göze batmayalım” diye düşünmüyorlardır herhalde!

X

Şimdi bunları yazıyor, “dost” ikazlarında bulunuyor, “ilgili sivil toplum örgütlerini” görevlerini yerine getirmeye davet ediyorum ya…

Bunların kahir ekseriyeti bana kızacaktır…

Hep yaptıkları gibi, küsecektir hatta…

Ya, kızmayın bana…

Küsmeyin de…

Bakın, memleketin başında onca sıkıntı var…

Onca “zararlı” organizasyon var…

Oralara bakın biraz…

Bana kızmanın, küsmenin memlekete ne faydası var!