Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

04 Eylül 2023

​Yurdumun yurt sorunu

Üniversite öğrencileri 29 Ağustos ile 2 Eylül Saat 23.50’ye kadar yurt başvurusu yapacaklar. Başvuru yapacak öğrenci sayısının çok fazla olması da nazar alındığında, bu kısa sürenin yeterli olup olmadığı tartışılır. Buradan mağduriyetler doğmamasını dileriz, doğacak mağduriyetlerin de ek başvuru, gecikmiş başvuru gibi yollar ile giderilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Başvuru sorununu aşmak kolay ancak, yer bulma sorunu ile yurtlardaki kalite sorununu aşmanın hiç de kolay olmayacağı ortada. Kamu kurumlarının stratejik planları arasında yer alan eski stratejik planlarda, Kredi Yurtlar Kurumumun stratejik hedefi, odalarda bulunan ranzalı sistemin bazalı sisteme dönüştürülmesi ve aynı zamanda koridorlarda bulunan tuvalet ve banyoların da oda içlerine alınması, bunu sağlayarak odaları öğrencilerin rahat edip derslerine konsantre olarak sıkı çalışabileceği, 5 yıldızlı otel odaları konforuna kavuşturmak idi. Bu hedef o zamanki yöneticilerin gayretleri ile önemli ölçüde başarılı olmuştu.

Ancak o zamandan bu zamana kadar, öğrenci sayısındaki artışa rağmen arada geçen sürede yeteri kadar yurt yapımına önem verilmedi. Kamu bütçesinde ödenek olmadığı için veya başka nedenlerle yeni yurt yapılmadı. Ancak, 351 sayılı Kanun’da yetki verilmiş olmasına rağmen, Kredi ve Yurtlar Kurumu bünyesinde, yurt sorununu çözmek için Kamu - Özel Sektör İşbirliği (PPP) uygulamasına gidilerek kapasite açığı giderilmemiştir. Bunların doğal sonucu olarak yurdumun yurt sorunu büyüyerek gelmiştir.

Mevcut yurtlarda bulunan kantin ve lokanta işletmelerinin bir bütçe yönetimi de getirdiği biliniyor, bu bütçe hâkimiyetinin elde tutulması amacıyla da bu şekilde bir tercih yapılmış mıdır, bunun da nazara alınması gerekir.

Bu durumda yeteri kadar yurt yapılmadığı gibi siyasi nedenlerle ilçelere büyük kapasiteli yurtlar yapıldığı için öğrencilerin il merkezine gitmelerinde ulaşım sorunu da ortaya çıkmıştır. Mesele Ankara’nın bir ilçesine yurt yapılmış, bu yurtta kalan öğrencilerin Ankara’daki bir üniversiteye gitmesi hedeflenmiştir. Bu yurttan okula gitme süresi bir saate yakın sürmekte olup öğrenciler derslerine yetişememektedir. Okula çok uzak bir ilçeye çubuk gibi binalar dikilmesi yerine okullara yakın ve ulaşım kolaylığı olan yerlerde yurt yapılması neden düşünülmedi, bu konunun da değerlendirilmesi gerekir.

Öğrencinin yurdunun okuldan bu kadar uzak olması, hatta okuldan ayrı olması doğru da değil. Tarihimize baktığımızda, üniversiteler/medreseler kampüs şeklinde yapılmış, öğrencinin zihninin dağılmadan bir kampüs içinde hayatını devam ettirmesi ve kendini geliştirmesi sağlanmıştır. Öğrencinin ihtiyaçlarının kampüs içinde sağlandığı, ulaşımı kolay olan, yani, öğrencinin daha fazla bilimsel çalışmalarına yoğunlaştığı, bilimsel müzakerelere yoğun yer verilen, öğrencilerin bilimsel müzakereler ile konularını daha fazla sindirerek kendisini geliştirdiği bir çalışma ortamı sağlanmıştır. Öğrencilerin kabiliyetleri kitaba bakarak konuları kavramaktan ziyade, bilimi analitik olarak içselleştirme/kavrama şeklinde işletilmiş; konuları tartışma ve soru – cevap ile de şevki artırılmış, zihni tamamen bilimsel odaklı çalışır hale getirilmiştir. Bunun sağlanmadığı yerlerde ve zamanlarda başarısızlık ve çalışma şevki kırılması yaşanmış, öğrenciler de konularında çok yüzeysel kalmıştır. Bir tür kümelenme çalışması şeklinde çalışılmıştır. Üniversiteler ve öğrenci yurtları, konumlandırılması ve kümelenmeleri itibarıyla öğrencilerin odaklanması açısından bir stratejik planlama ile yürütülerek öğrencilerin bütün kabiliyetlerinin tam geliştirilmesi sağlanmalıdır.

Son dönemde YÖK’ün üniversite puanlarını aşağı çekmesi sonucu çoğu öğrenci üniversiteye giriş hakkı kazanmış durumda. Bunun sonucu olarak da yurtlarda yeteri kadar yatak kapasitesi olmadığı için eski ranzalı sisteme dönüş yapılıyor. Bir odaya 6 veya 8 öğrenci yerleştirme çalışması yeniden başladı, yani yıllar önce, konaklama kalitesini düşürdüğü için terk edilen ranzalı sisteme geri dönülmesi hatası yenilendi. Bu arada yurt yapılmaya elverişli durumdaki çok sayıda kamu binası ve arazisi özelleştirme yoluyla satıldı ve fakat PPP modeli ile yurt yapılması değerlendirilmedi. Eş zamanlı olarak, özel yurtlardaki doldurulmayan yatak kapasitesi de atıl kaldı, bunların da makul bir ücretle kiralanması veya kullanıma açılması gibi bir uygulama yapılması planlanmadı, doğal olarak yurdumun yurt sorunu çok üst seviyeye çıktı.

Ev kiralarının son dönemde akılla izahı olmayacak şekilde yükselmiş olması da nazara alınınca, öğrencilerin ev kiralamaları da imkansız hale geldi. Öte yandan özel yurtların ücretlerinin yüksek olması hatta yurt ücretinin senelik olarak peşin alınması velileri zor duruma sokuyor. Bu durumda velilerin bir kısmı da mali imkansızlık nedeniyle çocuğunun üniversiteye kaydını yaptırma imkanı bulamayacağı için kaydını yaptıramayacağını açıklıkla ifade ediyor.

Sorulduğunda “yurdumun yurt soru yok” diyen yöneticilerimizi haberi olsun, “yurdumun çok ciddi bir yurt sorunu” var.