Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2392.94
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

16 Temmuz 2023

​Yusuf aleyhisselamın ibretli hayatı-11

Yazımızın geçen haftaki bölümü şöyle bitirmiştik: (Yusuf aleyhisselam, yüce şahsiyetiyle; hayâ ve iffet konusunda en yüksek perdeden örneklik yapmış ve bu örnekliği dillere destan olup nice nice sözlü ve yazılı esere konu olmuştur.)

Hayâ duygusu, sahibi için çok caydırıcı olup onu; hem çirkin işleri yapmaktan alıkoyar, hem de görevi olan iyi işleri yapmaya sevk eder, hatta bir nevi mecbur bırakır. Hayâ, ‘iffet’ erdeminden doğan çok önemli bir fazilettir. İffet; insanın şahsiyetini; namus, şeref ve haysiyetini korumaya düşkün olması; yani edebe mugayir işlerden uzak durmak için azami gayret etmesidir.

Delikanlılık çağındaki son derece güzel ve yakışıklı bir genç için en zor imtihanlardan biri, belki de başarılması en zor olanı, makam ve mevki sahibi güzel bir kadının ısrarlı tahrik ve taciziyle sınanmaktır. İşte, Yusuf aleyhisselamın en güzel örnekliği de tam burada ortaya çıkmış ve destanlaşmıştır. Bunun içindir ki O, kendisine yapılan iğrenç teklifi reddettiği takdirde zindana atılmakla tehdit edildiğinde, seve seve zindanı tercih etmiştir.

Yusuf aleyhisselamın başka bir özelliği de çok sabırlı olmasıdır. Sabır; dinî emirleri yerine getirirken, haramlardan sakınırken, musibetlerle boğuşurken ve zorlu hedeflere doğru yürürken yılmadan sıkıntıya katlanmak ve metanetle direnip başarmaktır.

Yusuf aleyhisselamın bir diğer özelliği de şükürdür. Şükür; medh û sena ederek Allahü Teâlâ’ya ta’zimde bulunmak, verdiği nimetlerden dolayı teşekkür edip hoşnutluk ve memnuniyetini ifade etmektir. Yani şükür görevini yerine getirebilmek için; her nimetin Allahü Teâlâ’dan geldiğinin şuur ve bilincinde olmak, bu hakikati itiraf edip dile getirmek ve sahip olunan bütün nimet ve imkânları yerinde kullanmak gerekir. Şükür; ilim, hâl ve amel ile gerçekleşir:

a) İlim: Kalb ile şükretmektir: Yani nimeti hatırlamak ve nimeti veren Allahü Teâlâ’nın azametini düşünmektir. Bu da zâhir ve bâtın bütün nimetleri ve bu nimetlerden yararlanmayı, Allahü Teâlâ’dan bilip, hayatını bu anlayışa göre şekillendirmektir.

b) Hâl: Dil ile şükretmektir. Yani nimetin, Allahü Teâlâ’dan geldiğini itiraf edip Rabbimize meth û senada bulunmaktır.

c) Amel: Fiilî olarak şükretmektir. Bu da, nimetin kadr û kıymetini bilip onu; verildiği gayenin dışında kullanmamaktır.

Hayâ, sabır ve şükür erdemleri Yusuf aleyhisselamın mübarek hayatını tamamen kaplamıştır. O, bizzat kardeşleri tarafından kuyuya atıldı, kuyudan su çeken kervancılar tarafından bulunup köleleştirildi, Mısır’da köle pazarında satıldı, sarayında kaldığı Züleyhâ’nın iğrenç iftirasına uğradı ve Azîz tarafından haksız yere zindana atıldı.

O, bütün bu zorlukları engin sabır, metanet ve tevekkülü ile aştı. O, intikam alabilecek güç, kuvvet ve iktidara sahip olduğu halde hiç kimsenin kötülüğüne kötülükle mukabele etmedi. Bir de O, kölelikten sultanlığa yükselişini, hep Allahü Teâlâ’nın lütuf ve ihsanına bağladı, asla nefsine en ufak bir pay çıkarmadı.

Yusuf aleyhisselamın mübarek hayatının sekiz önemli devresi vardır. O, bu sekiz devrede insanlığa çok önemli sekiz hususu öğretti: a) Çocukluk devresi. Bu devrede on kişiyle başedebilmeyi öğretti. b) Kuyu devresi. Karanlık bir kuyunun dibinde bile olunsa, asla ümitsizliğe kapılmamak ve daima ümitvar olmak gerektiğini öğretti. c) Kölelik devresi. Köle olarak pazarlarda satılsan da ruhunu ve aklını özgür bırakman gerektiğini; zira asıl köleliğin beden köleliği değil, ruh köleliği olduğunu öğretti. d) Saray devresi. Sarayda bile yaşasan, müspet veya menfi senin hakkındaki takdir-i İlahînin mutlaka tahakkuk edeceğini unutmamak gerektiğini öğretti. e) Gençlik devresi. Dünyevî zevkler ve şehvetler karşısında Allahü Teâlaya sığınmanın ve harama düşmemenin ehemmiyetini öğretti. f) Zindan devresi. Zindandakilere; kendini yiyip bitirmek yerine zindanı medreseye çevirmenin yolunu öğretti. g) İktidar devresi. Devletin nasıl yönetilmesi gerektiğini ve liyakatli sadık uzmanların devlete neler kazandırabileceğini öğretti. h) İş arayanlara; hayatın en az bir alanda uzman olmak gerektiğini öğretti.