Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2392.94
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

30 Ekim 2023

​Yüzüncü Yıl

Minnettarız! Bizlere bu eşsiz vatanı miras bırakanlara minnettarız. Anadolu’yu 1071’de yurt yapan o büyük ruha ve şuura minnettarız. Asırlar boyu bizi yücelten, fetihlerle şanımıza şan katan aziz ve kutlu ecdada minnettarız. Cumhuriyeti kuranlara minnettarız.

1923’te yakılan hürriyet ateşini söndürmeden bugünlere taşıyan büyük Türk milletinin tarih sahnesinde imtihanları hiç bitmedi. Ancak büyük millet olmanın şuuru ve yine tarihten gelen tecrübe ile boyun eğmeden, esaret zincirlerini kıra kıra yolumuza devam ettik. Yaşadığımız coğrafya üzerinde oynanan oyunlar bitmedi ama bizim de birlik içinde yaşama cehdimiz bitmedi. Bugün yüzüncü yıla daha müreffeh ve güçlü bir şekilde kavuşmuş olmamız bunun göstergesidir.

Bugün beylik sözler etmeden içinde bulunduğumuz ahvalin fotoğrafını çekmek gerek. Bugün neye hamdetmemiz gerektiğini bilmek lazım. Yüz yıl öncesini tahlil etmeden bugünü anlamanın da mümkün olmadığını düşünüyorum. Ancak yüz yıl öncesinin sosyal, siyasi, askeri ve ekonomik şartlarını da bilerek masaya oturmak ve söze başlamak gerekiyor. Bilgi çağındayız. Neyin nasıl olduğunu öğrenmek zor değil ama anlamak istediğimiz gibi anlar ve hakikati göremezsek bu bir vebaldir. İkinci bir vebal de şu an içinde bulunduğumuz durumun hakkını vermemek olur.

Ülkemiz için geçmişe dönük düşüncelerimizde yumuşa, şimdiye dönük nazarımızda ise genişleme ve akılcı bir tutum var, diye düşünüyorum. Çünkü tarihi olayları ve bu olayların faillerini değerlendirmek için akılcı bir yol izlemek ve soğukkanlı olmak zorundayız. Çünkü devlet yönetiminde duygusallığa yer yok. Romantik bakışlarla alınan kararların neticesi başarısızlık olmuştur. 1923’e kavuşturan düşünce bu yönüyle takdir edilmiştir. Bu bağlamda ifade etmek gerekir ki Mustafa Kemal Paşa’yı var eden, yetiştiren, güçlü kılan, zor zamanda isabetli kararlar aldırarak zaferler kazandıran ruhu tanımak, bilmek zorundayız. Neydi o ruh? Şuydu: Türk boyun eğmez, Türk esaret kabul etmez, Türk hürriyetine âşıktır! Canını verir ama vatanını vermez. Vatanını kurtaran, onu nazlı bir sevgili gibi görerek uğrunda canını veren Türk, 1923’te yeni bir karar alarak kader çizgini çizmiştir. İşte o kader birliğini tanıyanlar, bu büyük milletin şerefli bir ferdi olabilmiştir. Tanımayanlar ise sefil ve rezil bir hayatın içinde çırpınıp durmaktadır.

Bugün Türkiye Cumhuriyeti dünden daha güçlü, insanımız dünden daha iyi durumdadır. “Müştereklerimiz farklarımızdan fazladır.

Bakmayı öğrenelim.” diyor Cemal Kurnaz Hoca. Bugün bazı sıkıntılarımız olabilir ama yolumuza devam etme kararlılığımız var. Yolumuza döşenen tuzaklar, konulan engeller yok mu, var. Huzurumuzu tehdit eden ve canımızı sıkan sorunlarımız olduğunu biliyoruz ama asla karamsarlığa kapılmıyoruz. Ne olursa olsun milletimizin bilinçaltı sağlamdır. Milletimiz, düştüğü yerden kalkabilmiş, yaralandığı yeri pansuman edebilmiş, hastalığının teşhisini koyabilmiş ve tedavisini başlatılıp bünyesini iyileştirmeyi başarabilmiştir. İşte millet olmak böyle bir duygu ve inanmışlıktır. Bu inançla nice yüz yıllara emin adımlarla ilerliyoruz. Bu ilerlemeyi fark edenlerin içimize sokmak istedikleri nifak tohumlarını yok etmek de bize düşüyor.

Türkiye Cumhuriyeti bölgesinde cereyan eden tüm çatışmalara, saldırılara ve terörizme karşı elini güçlendirecek hamleler ve yatırımlar yaparak yükselişini sürdürüyor. Ülkemiz, huzur aranılan ve sığınılan emin bir yurt olmuştur. Zorluklara rağmen milyonlarca mültecinin, muhacirin, mazlumun sığındığı bir ülkeyiz. Orta Doğu’da kan dökenlerin de korkusu Türkiye’dir. Hedef de Türkiye. Gazze’deki mazlumların de umudu Türkiye. Ecdadımız çekildiğinden beri orada kan ve gözyaşı dinmedi.

Yüzüncü yılında Cumhuriyetimiz, cumhuru ile kucaklaşmış, katı devlet erki yumuşamıştır. Dün halka tepeden bakanların yerini “Halka hizmet Hakk’a hizmettir.” anlayışını benimseyenler almıştır. Eksiğimiz vardır, yanlışımız olacak, yeni sorunlar da olacak ama büyük devlet olma ve büyük millet olma mefkuremiz asla yok olmayacak. Cumhuriyet hepimizin, bir grup elitin idaresine teslim edilmeyecektir. Bugüne değin çıkarılan sûnî sorunlar, gerilimler, rejim tartışmaları vb. moralimizi bozan, enerjimiz tükenen, bizi birbirimize düşüren çatışma alanlarını terk eden basiretli milletimiz şimdi daha tecrübeli ve daha şuurludur. Birlikte yaşama azmimiz sürecek, şehit kanıyla sulanan bu topraklarda Türk varlığı ve Türk devleti ilelebet yaşayacaktır. Cumhuriyet Bayramı ve yüzüncü yılımız kutlu olsun!