Dolar (USD)
32.28
Euro (EUR)
34.97
Gram Altın
2448.00
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

06 Mart 2023

Zincir marketler ve ulusal risk kalkanı

3 Mart 2023 Cuma günü Dolmabahçe Ofisi'nde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında Ulusal Risk Kalkanı toplantısı yapıldı.

Bilim insanlarının katıldığı bu toplantı, tarihimizde bir ilk…

Ulusal Risk Kalkanı, Fırat kalkanı Harekâtı’ndanfarklı değil.

Kentsel dönüşümde zincir marketler ne olmalı?

6 Şubat’taki iki depremde 11 vilayet, adeta yerle bir oldu.

45 binden fazla vatandaşımız hayatını kaybetti.

85 milyonluk Türkiye, travmaya maruz kaldı.

Toplum, sosyokültürel olarak da ihya edilmeye muhtaç.

Darbeler, Gezi ve 15 Temmuz kalkışması ve 11 Mart 2020 başlayan Kovid-19 salgınından sonra böyle bir tabii afete duçar olan millet, aynı zamanda ekonomik ve sosyolojik olarak da büyük yara aldı.

Salgını fırsata dönüştüren açgözler, fiyatları abarttıkça abarttılar, ikazlardan da cezalardan da çekinmediler.

Aman dinlemez bu yapı, milletin ruh sağlığını, millî güvenliğini tehdit ediyor.

Hak, hukuk, kanaat bilmiyorlar.

Her köşe başında, her sokakta konumlandılar.

Küçük işletmeleri yutuyorlar.

Tekelleşmenin en acı örneğine şahit oluyor, bu toplum.

Fiyatlarla ülkede hükümetler kurup hükümetler kurmaya yelteniyorlar…

Millî iradeye de gözlerini diktiler…

Kentler yeniden inşa edilirken kadim kültürümüz de ihya edilmezse milleti ayakta tutan değerler aşınırsa fiziki dönüşümün sosyal bir enkaza dönüşmesi asla beklenmedik bir durum olmayacaktır.

Zincir marketlerin sosyal ilişkileri aşındırdığını Batı yıllar önce farkına vardı, tedbirini aldı, bunları şehrin dışında iskâna mecbur etti.

Kültürümüzde “çarşı” apayrı yere sahiptir. Esnaf kültür orada verilir. Millî ve manevî değerlere saygı, bağlılık ve usta-çırak ilişkisine dayalı eğitimin merkezleri çarşılardır.

Mahalle bakkalları, toplumun nefeslendiği, dertlerin, sevinçlerin paylaşıldığı mekânlardır.

Fert ve ailevî meselelerin çözülmesinde bakkalların rolü büyüktür.

Komşu, anahtarını bakkala emanet eder(idi).

Borç alınır/verilir(idi).

Zincir marketlerde alışveriş nasıl oluyor?

Pazarlık yapılaması mümkün olmadığından rekabet de ortadan kalkıyor.

Koy sepete…

Gel kasaya…

Rutinden bir “ hoş geldiniz”…

Kasiyer okutuyor.

Tutar…

Para çıkışmıyorsa ürün/ler yerlerine konuluyor…

Cırt!..

Cırt!..

İnsanî ilişki bu kadar…

Bir de bazı zincir marketlerde “mecburî istikamet var. Bir ürüne doğrudan ulaşabilmek mümkün değil, illâki başka reyonların önünden de geçilmesi gerekiyor.

Tüketim olabildiğince teşvik ediliyor.

Borçlar katlanıyor.

Hacizler…

Geçimsizlikten boşanmalar…

Evlilikten kaçışlar…

Doğum oranında düşüşler…

Toplumsal çölleşme…

İklim değişikliğinden daha tehlikeli durum budur.

Obezleştirerek obezleşen, yerdoymaz “tepegöz” sermayedar ve zincir marketler…

Afetzedelerle yardımlaşmada kulaklarının üstüne yatanlar…

Ulusal zincir marketler karşısında şehrin zincir marketleri de mahalle bakkalları gibi kapanma durumuna doğru gidiyor.

Üretim de satış da tekelleşiyor…

Bu ulusal, siyasi, sosyal ve ekonomik kaosun habercisidir.

Tedbir alınmazsa “toplum mühendisliğini” zincir marketler üzerinden yapacaklar.

Patates, soğanla seçimlere nasıl müdahale edildiği son seçimlerde görüldü.

Sermayenin tekelleşmesinin sonu sermaye diktatörlüğüdür.

Hakimiyet kayıtsız, şartsız sermayedarların olur.

Bunu yıllardır darbecilerle, uluslar arası mahfillerle işbirliği yaparak denemekten de çekinmediler.

“Baraj patladı.”

“İrtica hortladı.”

Yalanların arkasında bu doymak bilmez güruh yok mudur?

Milletin istiklali ve istikbali için açgözler, “tepegözler” mutlaka zapturapt altına alınmalıdırlar.

Asla ve kat’a şehre sokulmamalıdırlar.

Bunlar, şehrin dışında “AVM Bölgesi”nde faaliyetlerine devam etmelidirler.

Kentsel dönüşümde, Ulusal Risk Kalkanı’nda bunlara dikkat edilmezse bu “tepegözlere” karşı milleti kim koruyacak?

Milletin kalkanı ne olacak?

Tribün provokatörlerinin arkasında aynı zamanda Gezici, darbeci ve enkazcıların olması tesadüf mü?