Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2392.94
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

11 Ağustos 2014

ZulmeRıza Zulümdür

Şu an zulmün altın çağını yaşadığı malum. Ancak bilinmelidir ki bu zirveden sonra düşüş muhakkaktır. Zira şafağın en yakın olduğu an karanlığın en zifirileştiği andır. Resulullah (sav) ın tabiriyle zulüm zulumattır, yani karanlıktır. O karanlık da şu en zifiri anındadır. Biraz daha sabır, sebat, direnişu2026 Sonrasında zafer inşallah.

Tabi şunu da unutmayalım ki zulüm kendiliğinden bitmez. Mazlumların güç birliği ve işbirliği yaparak beraberce mücadeleleri esastır. Bu seçim falan da demek değil. Seçimler önemliu2026 Seçimlere katılıp oylarımızı zalime karşı ve mazlumlardan yana olana kullanacağız. Ancak ondan sonra iş bitmiyor, belki daha yeni başlıyor. Dolayısıyla "durmak yok yola devam sloganı çok yerindeu2026

Bir seçim bitti ama daha önümüzde nice seçimler var. Şunu her kese anlatın. Oy kullanmayan, dolaylı olarak zalim olana katkı sunmuş olur.Oy kullanma işi fıkhi, ameli bir konu olup tartışmaya açıktır. İçtihada açık konularda ise farklı görüşlerin ortaya çıkması doğaldır. Dolayısıyla her iki tarafında anlayışlı davranarak birbirinin görüşüne tahammül göstermesi esas alınmalıdır. Aksi halde değil asgari, azami müştereklerde dahi ittifak düşünülemez. Önemli olan konuyu değerlendirenlerin konuda uzman ve ehliyetli olmalarıdır.

Bir diğer yersiz tartışma da İslami cenahtan değişik parti bünyesinde çalışan Müslümanların tartışmasıdır. Daha doğrusu bir tarafın, diğerini tekfire yeltenmesi veya münafıklıkla suçlamasıdır. Şayet oy kullanmak veya siyaset yapmak, inanç açısından tehlikeyse bu her ikisi için de geçerli olup bu konuda biri diğerinden daha şanslı değildir.

Ancak doğru olan siyasetle uğraşan Müslüman'ın siyaseti yalnızca bir araç olarak görmesidir. Amaç ise Allah (cc) ın dinini ihya ve ikame etmektir. Bunun için asıl olan, nebevi metottur. Bu da davet, tebliğ, eğitim vb tüm meşru vasıtaların kullanılmasıyla olur. Siyaset ise nebevi metotla çalışırken yolumuza çıkan ve çıkması muhtemel engelleri aşmada bir vasıtadır. Yoksa amaç/davanın kendisi değildir.

Zulüm yapana 'zalim' zulme uğrayana da 'mazlum' denildiğini tekrar hatırlayalım.

Zulme rıza da zulümdür. Bir zalimin zulmüne engel olmak için çalışmamak, susup oturmak, onun zulmüne ortak olmak demektir.

Zulümle mücadele yalnızca mazlumların görevi değildir. İnsanlık onuru taşıyan, insan haklarının değerini bilen herkes zulümle ve zulmün uygulayıcısı zalimlerle mücadele etmelidir.

Kur'an mü'minlere, zulme uğrayanlar uğruna mücadele etmeyi, hatta savaşmayı emrediyor (Nisa 4/75)

Zulmedenler, tevbe edip zulümlerinden vazgeçmedikçe ve hakları sahiplerine vermedikçe, kendileri için bir kurtuluş yoktur. Zulmün sonu kötü ve çöküştür (En'am, 6/135; 28/Kasas, 37).

.

Bir kudsu00ee hadisde şöyle buyuruluyor:

"Ey kullarım! Ben nefsime zulmü haram ettim, onu sizin aranızda da haram kıldım. Öyleyse birbirinize zulmetmeyin." (Müslim, Birr 15, hadis no: 2577, 4/1994)

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:

"Üç kimsenin duası reddolunmaz: Oruçlunun duası, orucunu açarken; adaletli yöneticinin, bir de mazlumun duası. Allah (cc) mazlumun duasını göklerin üstüne yükseltir ve o dua için gökyüzü kapıları açtırılır.

Allah teala da: 'İzzetime andolsun ki, bir süre sonra da olsa sana yardım edeceğim' buyurur." (Tirmizu00ee, Deavat 129, hadis no: 3598, 5/578)

Kur'an'ın zalimler hakkında tehdit edici bir uyarısı şöyle:

"Zulmedenler nasıl bir inkılapla devrileceklerini (yakında) bileceklerdir!" (Şuara 26/ 227)

Onurlu insanların tavrı şu olmalıdır:

"Kim olursa olsun, mazluma yardım etmek; kimden gelirse gelsin, zulme karşı olmak." Kalemle, sözle, tavırla, duayla veya bir oyla da olsau2026