Dolar (USD)
32.55
Euro (EUR)
34.89
Gram Altın
2443.94
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Boğaz''ın incisi: Hamid-i Evvel Camii

İstanbul, payitaht şehri olması dolayısıyla tarihi açıdan oldukça zengin bir şehir. Osmanlı Devleti''nin bize bıraktığı eserlerin en başında ise öncelikle saraylar ve camiler geliyor. Boğaza nazır güzelliğiyle dikkat çeken Hamid-i Evvel ya da diğer adıyla Beylerbeyi Camii şehrin az bilinen güzelliklerinden yalnızca biri.
Boğaz''ın incisi: Hamid-i Evvel Camii
23 Temmuz 2015 10:36:00
İstanbul, payitaht şehri olması dolayısıyla tarihi açıdan oldukça zengin bir şehir. Osmanlı Devleti''nin bize bıraktığı eserlerin en başında ise öncelikle saraylar ve camiler geliyor. Boğaza nazır güzelliğiyle dikkat çeken Hamid-i Evvel ya da diğer adıyla Beylerbeyi Camii şehrin az bilinen güzelliklerinden yalnızca biri.

İstanbul, payitaht şehri olması dolayısıyla tarihi açıdan oldukça zengin bir şehir. Osmanlı Devleti'nin bize bıraktığı eserlerin en başında ise öncelikle saraylar ve camiler geliyor. Boğaza nazır güzelliğiyle dikkat çeken Hamid-i Evvel ya da diğer adıyla Beylerbeyi Camii şehrin az bilinen güzelliklerinden yalnızca biri. ÖZLEM DOĞAN

Önemli bir askeru00ee zafer kazanan ve bu zaferle birlikte önemli bir savaş ganimeti ele geçiren padişahların yaptırdığı camilere selatin camileri denir. Sultanahmet, Süleymaniye, Eyüp ve Fatih Camileri selatin camilerinin en güzel örneklerinden biridir. Osmanlı döneminde padişahlar kadar valide sultanlar, hasekiler ve devletin ileri gelen isimleri de kendi adlarına cami yaptırırlardı. Bununla birlikte selatin camileri olamasa da padişahların anneleri anısına yaptırdığı ibadethanelerde mevcuttur.

1.ABDÜLHAMİD ANNESİNİN ANISINA YAPTIRDI

İstanbul'u inci gibi süsleyen ve her namaz vakti şehrin semalarında yankılanan ezanlarıyla inananları ibadete çağıran camilerimizden biri de Beylerbeyi'ndeki Hamid-i Evvel Camii'dir. 3 Nisan 1777 tarihinde inşaatına başlanan ve 15 Ağustos 1778'de tamamlanan bu güzel camiyi annesi Rabia Sermi Sultan anısına Sultan I. Abdülhamid Baş Mimarı Mehmet Tahir Ağa'ya yaptırdı. Barok tarzı olan ve duvarları kesme taştan inşa edilen tek kubbeli mihrap üstü yarım bir kubbe ile vurgulanmış sekizgen tabana oturan bir yapı olan cami, 55 pencereli ve iç mekanda kalem işleriyle süslü duvarlarda hem Osmanlı hem de Avrupa Çinileri ile zengin bir görsellik sunuyor. 1811 de II. Mahmut'un isteği üzerine son cemaat yeri değiştirilen ve minaresi yıkılarak iki yeni minare eklenen Hamid-i Evvel Camii 2013 yılında Vakıflar müdürlüğü tarafından başlatılan restorasyon çalışmalarının ardından yeniden ibadete açıldı.

DENİZDEN YANSIYAN GÜZELLİKLE BULUŞAN İBADETHANE

Beylerbeyi'ne gidip de Hamid-i Evvel Camii'nde namaz kılmamak olmaz. Ana kapısı dışında denize doğru ilerleyen sol yolda da giriş kapıları bulunan ibadethanenin avlusu, boğazın şırıl şırıl sularıyla kucaklaşıyor ve denizden yansıyan ışıklar caminin duvarlarına yansıyor. Özellikle ikindi vaktinin ardından güneş boğazın sularında ışıldarken, şehir hatları vapuru yolcularıyla birlikte arzı endam ederken, camii cemaati bu güzel manzaraya da şahitlik ediyor. Sultanahmet Camii kadar bilinmese de, cemaat açısından çok kalabalık namazlara şahitlik edemese de nam-ı diğer Beylerbeyi Camii boğazdaki görkemli ve bir o kadar nazenin güzelliğiyle sizleri bekliyor.