Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.70
Gram Altın
2439.54
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

27 Mart 2021

Köy kalkınması nasıl olur?

Kars’ın Boğatepe köyünde kadınlar, kendi halinde yaşayıp, evden ahıra, ahırdan eve gidip geliyorlardı. Köy yolunda yaşanan bir kaza her şeyi değiştirdi. Şehir merkezine giden bir minibüsteki 22 yolcu hayatını kaybetti. Böyle bir acıya yürek dayanmazdı. Çocuklar, gençler, yaşlılar, hemen her evden feryatlar yükseliyordu. Zaten göç veren köy daha hızlı boşalmaya başladı. Hayat durmuştu adeta. Kazada hayatını kaybedenlerden birisi İlhan Koçulu’nun abisiydi. Çok üzülmüştü. Şehirden köye dönerek istişare etmeye başladı. Ne yapabilirlerdi? Eli iş tutanlar göçüp gitmişti. Kalanlar arasında kadınlar ağırlıktaydı. Önce onları örgütlemek ve eğitmekle işe başladılar.

Köyde hayatı yeniden hareketlendirmek, kadınları topluma kazandırmak gerekiyordu. 2000’li yılların başında dernek kurdular. 15 erkek, 45 kadın üyeleri olmuştu. Birleşmiş Milletler’den fon desteği aldılar. Önce tıbbi bitkileri tanıma konusunda eğitimler başladı. Yöredeki 650 çeşit bitkiden 35’ini toplayıp değerlendirdiler. Bu bitkilerden kremler yaptılar.

Karamsarlık gitmiş, herkes hayata gülümsemeye başlamıştı. Dernek Başkanı Zümran Ömür, “Bir kadın türkülerle şarkılarla doğadan çiçek topluyorsa hayata geri dönmüş demektir” diyor. Şifalı bitkilerin satışı iyiydi ama yabancılarla iletişim kuramıyorlardı. Kurslar birbirini kovaladı. Önce iletişim kursu, sonra sağlık ve beslenme kursu aldılar. Doymak ile beslenmek arasındaki farkı öğrenince de bazı şeyler değişmeye başladı.

***

Toprakları bakirdi. Kimyasal yüzü görmemişti. Önce bir Fransız grubu geldi, köye bayılmışlardı. “Dil öğrenirseniz size gruplar halinde misafir göndeririz” dediler. Köyde bu sefer Fransızca seferberliği başladı. Kafkas Üniversitesi’nden gelen hoca çok özveriliydi. Ücret de almıyordu. Öğrencileri istekli olunca o da kararlı davrandı. Kadınlar için zor bir süreç başlamıştı. Hemen hepsi ilkokul mezunuydu. Ama azimli davrandılar. Ahırdan eve, evden ahıra gidip gelen kadınlar artık Fransızca konuşmaya başlamışlardı.

Fransızları evlerinde misafir etmeye başladılar. Sonrasında olay ekoturizme döndü. Bisiklet turları, çadır kampları derken gençlere de iş çıkmıştı. Ekoturizmle birlikte yöresel yemekler ve yöresel kahvaltılar başladı. Misafirler memnundu, kadınlar da para kazanmaya başlamıştı.

Zaten köyde kadın erkek ayrımı yoktu. Herkes her işe el atıyordu. Üretmeyi seviyorlardı. Son olarak bilgisayar kursu almaya başladılar ve köyün doğrudan satış yapan internet sitesini kurdular. Fiyatları makul olunca da ürünleri yok satmaya başladı. Halen köyde üretilen peynir, bal ve tereyağını satıyorlar.

***

Aslında Boğatepe Köyü’nün ilginç bir hikâyesi vardı. Kars’ın ilk kaşar ve gravyer peyniri 1800’lü yılların sonunda bu köyde üretilmişti. İsviçreli Davit Moser, Rus işgalindeyken köye gelmiş, burada ilk mandırayı kurarak peynir üretmeye başlamıştı. O dönemde köyün ahalisi Malakanlar’dı. Malakan süt içen demek. İki yüzyıl önce Rusya’da insanlar haftada iki gün süt içiyorlarmış. Malakanlar ise haftanın her günü süt içtikleri için yönetime kızıp Rusya’yı terk ederek Kars’a yerleşmişler.

Rusya’da 1917 yılında ihtilal olup Çar devrilince Malakanlar da memleketlerine geri dönmüş. Yerlerine Karapapak yani Terekemeler yerleşmiş. Onlar da Malakanların alışkanlıklarını devam ettirerek köyde kaliteli sütünden gravyer ve kaşar üretmeye devam etmişler.

Bugün Boğatepe Köyü’nde peynir çeşitlerinin sergilendiği bir müze var. Müzede bölgede yetiştirilen en az 32 çeşit peynir sergileniyor. Kadınlar hem eko turizme, hem peynirciliğe devam ediyor. Göç tersine dönmüş vaziyette. Çünkü köye gelenler para kazanabiliyor. Bir mevsimde Boğatepe’ye gelen turist sayısı 15 bini geçiyor.

İlhan Koçulu’nun girişimciliği, kadınların da çaba ve çalışması örnek bir köy kalkınmasını hayata geçirmiş. TRT “Orada Bir Yer” programı Boğatepe Köyü’nü ve İlhan Koçulu’nun hayatını ve peynirin hikâyesini belgesel haline getirmiş. Darısı ülkemizin doğası bozulmamış birbirinden güzel diğer köylerinin başına.