Dolar (USD)
32.45
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2437.57
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

30 Aralık 2022

Müslüman insan yılbaşı kutlamaz

Bismillêhirrahmênirrahîm..

MUHTEREM Milat okuyucuları, öncellikle Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Cuma’nız mübarek olsun. Salât ve Selâm, Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa Sallallahü Aleyhi Vesellem’in üzerine olsun.

Dünyaya egemen olan batı kültürünün etkisiyle 31 Aralık yılbaşı kutlamalarının inançları farklı insanlar tarafından bütün ülkelerde kutlanmakta olduğu bir gerçektir.

Ne var ki yılbaşının Müslümanlar için dinî ve tarihî bir temeli, dolayısıyla meşrûiyeti yoktur. Üstelik Müslümanların asırlarca koruduğu Hicrî Takvime dayalı 1 Muharrem akşamının yılbaşı olarak yaşanmasını engellemiştir. Kaldı ki Muharrem ayı Kurân’da zikredilen dört haram /barış ayından biridir yani dîni temellidir.

Hiçbir Müslüman, 31 Aralık yılbaşı gecesini, diğer gecelerden farklı ve kutlanılması gerekli bir gece olarak algılayamaz, algılamamalıdır. Böylesi bir anlayışla kutlanılması, İslâm Dîni’nin yabancıları taklit ve onlara benzeme yasağını çiğnemektir.

Daha açık bir anlatımla; “Müslümanlardan” batıl dîn ve ideoloji bağlısı topluluklardan biri veya bir kaçına, onlara ait inanç ve hayat kurallarında ya da onları çağrıştıran özelliklerinde onlara isteyerek benzemeye çalışanlar, Biz’im çizgimizde değildir; benzemeye çalıştığı toplulukların yolundadır.” buyurmaktadır.

İnançları ve değer yargılarında yabancılara benzenilmesi, benzeme şekline göre Mekrûh (Sakıncalı), Haram, Küfür (İslâm Dîni’nden çıkarıcı) ve Mubah (olabilir/yapılabilir) şeklinde olabilmektedir.

Yabancılara benzeme olacağı için yılbaşı kutlamalarını ictihadî olarak sakıncalı veya –tartışılabilir da olsa- mekruh- haram arası uygulama olarak nitelemek mümkündür. Kaldı ki benzeme olma yanı sıra yılbaşı gecesinde pek çok haramların işlenmekte olduğu da bir gerçektir:

Bu gecede, her biri bağımsız bir haram işlem olan:

a. Alkollü içkiler içilmektedir. Bu tür içkileri içmek haramdır.

b. Şans oyunları ve modern kumar türlerine yer verilmektedir. Millî Piyango Dahil Kumarlar ise haramdır.

c. Cinsel duyguları tahrik edici müzik eşliğinde kadınlı-erkekli bedensel temaslı oyunlar oynanmaktadır. Mûsikî helâl ve haram türlerine ayrılır. Cinsel haz amaçlı bedensel temas da haramdır.

d. Yılbaşı gecesinde ayrıca tam bir tüketim çılgınlığı yaşanmakta, gereksiz harcamalar yapılmaktadır. İsrafın her türlüsü haramdır.

e. Bu gecede, yabancılardan geçen batıl bir gelenek uğruna Allah’ın adı anılmaksızın hindiler kesilmektedir. Kesim sırasında Allah’ın adı anılmadığı veya anılsa da kutlama amacıyla kesildiği için yenilmesi haram olabilecek bu hindiler, ikinci bir haram işlenerek yenmektedir. Kur’ân’ımızda Rabbimiz şöyle buyurur: “Allah’ın adı anılmayarak kesilen hayvanların etlerini yemeyin”

f. Sağlığımız için gerekli olan çam ağaçları da telef edilmektedir. Oysaki her biri Yûnus Emre örneği bir derviş olan bu ağaçlar, kendilerine özgü bir tavırla ve dille Allah’a secde etmekte ve O’nu anmaktadırlar.

( Hac 18, İsra 44)

Yılbaşı kutlamamak konusunda birbirimizi kaba bir tebliğ tavrıyla değil, ince bir telkin edasıyla uyarmalıyız. Değinilen haramlardan herhangi biri işlenmese bile, batıl dîn ve ideoloji bağlılarına veya bu haramları işleyenlere benzeme olacağı için 31 Aralık yılbaşı gecesini, diğer gecelerden farklı bir şekilde kutlamamalıyız.

Bu konuda birbirimizi kırmadan ve üzmeden uyarmalıyız. Uyarmalıyız, çünkü uyarma dinimizin bize yüklediği bir görevdir. Yapılan îkazları da makul ve yerinde uyarılar olarak görmeli, teşekkürle karşılamalıyız. Dolayısıyla yeni yıl kutlamaları; tıpkı içinde farklı ekonomik ve sosyal amaçları da barındıran anneler-babalar günü, işçi bayramı, doğum günü kutlamaları gibi evrensel kültürün bir parçası olarak üretilen ve geliştirilen, sonuçta bütün insanlığa mal olan olumlu bir davranış biçimi olarak görülmelidir. Ancak bu kutlamaları dinsel ve kültürel değerlerimize aykırı birtakım âdet ve geleneklerle birlikte düzenlemek, kutlamalar esnasında kamuoyunu rahatsız edici ya da dinimizin emir ve yasaklarına, genel ahlâka ve toplumsal kurallara aykırı davranışlarda bulunmak kesinlikle doğru değildir.”

Teklifimiz

İslâm bütün Peygamberlerin ortak tebliğidir. İnanmamız gereken îman esaslarından biri olması sebebiyle peygamberliklerine îman ettiğimiz Peygamberlerin doğum günlerini kutlamakta sakınca yoktur. Özellikle Hz.İsa’nın doğum günü olarak kutlanılan 25 Aralık’ı veya 6 Ocağı Hz.İsa’yı Kur’anın sunduğu şekilde anlatma vesilesi yapabiliir, onun ilah değil beşer Peygamber olduğunu açıklayabiliriz. Kıyamet öncesi yeryüzüne dönüp dönmeyeceğine ışık tutabiliriz.