Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2026 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde TBMM Genel Kurulunda konuştu.
17 Ekim'de TBMM'ye yapılan sunuşun ardından Genel Kurulda 14 gün boyunca yoğun ve titiz mesailerle yürütülen 2026 Yılı Bütçe Kanunu Teklifi görüşmelerinde sona gelindiğini belirten Yılmaz, bu süreçte yoğun mesai harcayan ve katkı sağlayan herkese teşekkür etti.
AK Parti hükümetlerinin 24'üncü, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin 8'inci, Türkiye Yüzyılı'nın ise 3'üncü bütçesini Meclis'in takdirlerine sunduklarını ifade eden Yılmaz, "Ekonomik çerçevesi sağlam, mali duruşu net 2026 bütçemiz, defaatle ifade ettiğimiz üzere bir istikrar ve refah bütçesidir. Mali disiplinden taviz vermeden oluşturduğumuz bu bütçe, Türkiye'nin istikrar içinde büyüme hedefine olan bağlılığımızın ve refahı tabana yayma sözümüzün nişanesidir." diye konuştu.
Dünyada dijitalleşme odaklı teknolojik dönüşümün, artan siyasi anlaşmazlıkların, çatışmaların ve ticarete getirilen kısıtlamaların, belirsizliğin hakim olduğu "yeni bir normal”i ortaya çıkardığını, dünyanın, salgın hastalıklar, iklim değişikliği, göç, enerji ve kritik mineraller, demografik dönüşüm gibi birçok meydan okuma ile karşı karşıya olduğunu dile getiren Yılmaz, bu zorlu dönemde, öngörülebilir ve dengeli politika izleyen ülkelerin, dış şoklara karşı daha dirençli kalacağını, ekonomik dalgalanmaların bu denli yüksek olduğu bir ortamda bütçe disiplini ve sağlam bir mali yapının, ekonomiyi ve sosyal yapıyı koruyan en önemli kalkan haline geldiğini belirtti.
Yılmaz, mali planlamaları yaparken sadece bugünü değil, gelecekteki riskleri de hesaba katarak, çok daha temkinli ve stratejik bir yaklaşım benimsendiğini vurguladı.
Türkiye ekonomisinin, dünya genelinde risk ve belirsizliklerin hakim olduğu 2025 yılında, dengeli ve sürdürülebilir bir zeminde istikrar içerisinde büyümeye devam ettiğini anlatan Yılmaz, "2026 yılında dış konjonktürün büyüme ve enflasyonla mücadele bakımından nispi olarak daha olumlu olmasını bekliyoruz." dedi.
"Ocak enflasyonu ile oranın 20'li rakamları görmesini bekliyoruz"
Orta Vadeli Program hedeflerine uyumlu olarak yıl sonunu dezenflasyon sürecini destekleyecek şekilde yüzde 3,3 seviyelerinde tamamlamayı öngördüklerini bildiren Yılmaz, 2024 yılının Haziran ayında devreye aldıkları enflasyonla mücadele stratejisinin küresel konjonktürdeki belirsizliklere rağmen planlı bir şekilde ve istikametinde ilerlediğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, şöyle konuştu:
"Uygulanan programın başarısı Kasım 2025 verilerine de net bir şekilde yansımış durumdadır. Yıllık tüketici enflasyonunun yüzde 31,1'e, mal grubu enflasyonunun ise yüzde 18,6'ya kadar gerilemesi, programımızın meyvelerini vermeye başladığını açıkça göstermektedir. Aralık ayında da bu düşüş trendinin sürmesini ve 2025 yılını yüzde 30'un biraz üzerinde bir rakamla kapatacağımızı tahmin ediyoruz. Ocak enflasyonu ile enflasyon oranının yüzde 30'un altını, yani 20'li rakamları görmesini bekliyoruz."
Enflasyona ilişkin Yılmaz, "Arz tarafını güçlendiren reform adımları ve talep yönetimindeki kararlılığımızla 2026 yılında enflasyonu yüzde 20'nin altına indirmeyi, 2027 yılında ise tekrar tek haneli rakamlara ulaşmayı hedefliyoruz. Kararlı bir şekilde de bu istikamette devam ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Güven ve huzur ortamı yatırım ve ticareti güçlendirecek"
İstikametlerinin daha istikrarlı bir ekonomi, daha güçlü makroekonomik temeller ve kapsayıcı büyüme olduğunu söyleyen Yılmaz, tek haneli enflasyon hedefine varıncaya dek, yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı destekleyen yapısal reformlarla, bu mücadelenin kararlı bir şekilde sürdürüleceğini dile getirdi.
Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin 2025 yılında 1,5 trilyon doları aşan bir büyüklük ile nominal bazda dünyanın 16'ncı, satın alma gücü bazında ise dünyanın 11'inci ekonomisi olacağını ifade etti.
Orta ve uzun vadeli büyüme perspektifinde Türkiye Yüzyılı Vizyonu kapsamında "Terörsüz Türkiye" ve "Terörsüz Bölge" sürecinin de son derece olumlu katkılar yapacağını vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:
"Güven ve huzur ortamı, yatırım ve ticareti güçlendirecek, başta Doğu ve Güneydoğu illerimiz olmak üzere, ülkemizin genel olarak potansiyeli daha yüksek oranda harekete geçirilmiş olacaktır. Irak'tan geçecek olan Kalkınma Yolu, Türk Cumhuriyetleriyle aramızdaki doğrudan bağlantıyı kuracak Zengezur Koridoru, tarihten bize miras kalan Hicaz Demiryolunun yeniden canlandırılması gibi stratejik projeler ile bölgemizde de refah artacak, istikrar güçlenecektir."
"Hiçbir şekilde bu ithamınızı kabul etmiyorum"
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir'in, büyüme rakamlarına ilişkin sözlerini anımsatan Yılmaz, "İstatistiklerle yalan söylediğimizi ifade etti. 'Eksik söylenmiş' diyebilirsiniz, eleştirebilirsiniz ama bir grup başkanvekilinin 'yalan söylediniz' demesi, size yakıştıramadığım bir söz oldu." dedi.
"Yalan, dünyada yapabileceğiniz en büyük kötülüklerdendir." ifadesini kullanan Yılmaz, "Hiçbir şekilde bu ithamınızı kabul etmiyorum. Size de aynı sözü söylemeyi kendime yakıştıramıyorum. Kim hazırladıysa gösterdiğiniz kağıtları, ekonomist olmadıkları çok belli." değerlendirmesinde bulundu.