Fransa ve Togo'nun girişimiyle Paris'te 'Büyük Göller Bölgesi'nde Barışa ve Refaha Destek Konferansı' düzenlendi.
Bakan Barrot, konferansın açılışında yaptığı açıklamada, 'Kongo Demokratik Cumhuriyeti'ni ve Büyük Göller bölgesini etkileyen kriz, bizleri harekete geçmeye zorluyor. Bizleri karşı karşıya olduğumuz bu insani trajedi karşısında pasif kalmamaya zorluyor.' ifadelerini kullandı.
Bu krizin kendilerini, bölgedeki savaşın sona ermesi için tüm diplomatik imkanları kullanmaya teşvik ettiğini dile getiren Barrot, kalıcı bir barışın sağlanması için herkesin elinden geleni yapması gerektiğini söyledi.
Barrot, bu krizi unutmadıklarını söyleyerek 'Büyük Göller bölgesinin tamamı, KDC, Ruanda, Burundi, Uganda sınırlarının her iki tarafındaki tüm toplumlar ve haneleri etkileyen bir çatışmanın yeniden canlanmasına tanık oluyor.' dedi.
KDC'de yaklaşık 6 milyon insanın yerinden edildiğini ve bu ülkenin 1 milyon vatandaşının kıtanın güneyine iltica ettiğini ifade eden Barrot, yalnızca bu yılın ocak ayından bu yana Büyük Göller bölgesindeki 2,4 milyon kişinin yerinden edildiğini belirtti.
Barrot, bölgedeki gıda krizi nedeniyle 27 milyondan fazla kişinin kıtlık riskiyle karşı karşıya olduğunu aktararak, ilaç tedariki sorunu nedeniyle bölgede yıkıcı salgınların ortaya çıkmasından endişelendiklerini vurguladı.
Bölgede uzun zamandır devam eden bu durumun dayanılmaz bir hal aldığını söyleyen Barrot, 'Sözlerden eyleme geçmek için hedefler belirleyerek, taahhütlerde bulunmalıyız ve bunlara uymalıyız.' ifadesini kullandı.
Barrot, bu yılın başından bu yana bölgede 13 insani yardım çalışanının hayatını kaybettiğini, buradaki krizi çözmek için Birleşmiş Milletlerin (BM) planının yalnızca yüzde 16'sının finanse edildiğini ve finansman yetersizliğini çözmek istediklerini vurguladı.
Finansmanların bölgede krizden en çok etkilenen kişilere ulaşmasını garanti altına almak istediklerini dile getiren Barrot, bölge halklarının refaha kavuşması için barışın sağlanması gerektiğini belirtti.
Barrot, ABD, Katar ve Togo'nun arabuluculuk çabalarını desteklediklerini aktararak 'Kongo Demokratik Cumhuriyeti ile Ruanda arasında ve KDC hükümeti ile M23 arasında devam eden müzakereler, kalıcı bir siyasi çözüme varılması ve barışın yeniden tesis edilmesi için hayati önem taşıyor.' değerlendirmesinde bulundu.
Barış kadar bölgede refahın sağlanmasının da önemine dikkati çeken Barrot, konferansta bölgesel ekonomik entegrasyonun da ele alınacağını kaydetti.
Barrot, 'Bugün Paris'te, uluslararası toplumun bu çatışmayı görmezden gelmediğini ispat edelim.' dedi.
KDC'nin doğusunda faaliyet gösteren isyancı M23'ün Kasım 2021'de tekrar başlayan saldırıları, bölgede yaşayan binlerce sivilin yerinden edilmesine ve Ruanda ile KDC arasında krize neden olmuştu.
KDC, Ruanda'yı altın, koltan ve kobalt gibi mineraller açısından zengin olan topraklarını kendi çıkarları için işgal etmeye çalışmakla ve M23 isyancılarını desteklemekle suçlarken Ruanda ise iddiaları reddediyor.

