Terörist İsrail, Gazze’de iki yıl boyunca soykırım yaparken başta 57 İslam ülkesi olmak üzere tüm dünya bu vahşeti film izler gibi izledi ve sadece kınadı. Buna rağmen halklar harekete geçti, siyonist katillere karşı kitlesel eylemler düzenledi. Bir parça ekmeğin ve bir yudum suyun dahi giremediği Gazze’ye doğru her şeyi göze alarak yola çıkan Sumud Filosu aktivistleri Gazze sahillerine oldukça yaklaşsa da işgalci terör devleti tarafından durduruldu, içindeki katılımcılar kaçırıldı. Türkiye’nin girişimleriyle vatanlarına kavuşan Sumud yolcularından Aktivist Hakan Şimşek’le Aktivist Alpaslan Arslan yaşadıklarını Milat’a anlattı.

Sumud Filosu aktivistlerinden Hakan Şimşek ve Alpaslan Arslan Milat Gazetesi Ankara Temsilcisi Özlem Doğan'a konuştu.
ASLINDA İÇ ALEMİME YOLCULUK ETTİM
Müslümanların uzun yıllardır mazlum coğrafyalara gözyaşı döktüğünü ifade eden Aktivist Hakan Şimşek, “Sumud’la bugüne kadar ilk defa fiili olarak bedenimizle, bileğimizle, yüreğimizle bir şey ortaya koyma fırsatı yakaladık. Gazze'nin özellikle son iki yılda dünyaya üflediği ruh, tabiriyse 72 buçuk milleti bir araya getirdi ve vicdanları harekete geçirdi. Dünyalık hiçbir konuyu önümde engel olarak görmedim. Bu yolculuk benim için aslında fiziki olmanın ötesinde kendi iç alemimde de bir yolculuğun başlangıcı oldu” dedi.

NEYİ SAVUNDUYSAM ONUN İÇİNDİ
Kırk yıldır adeta bugünü beklediklerini kaydeden Şimşek, “57 yaşındayım ve bugüne kadar ne öğrendiysem, neyi savunduysam, ne yaşadıysam bugün içinmiş. Neyin iddiasında bulunduysam hepsiyle bu süreçte sınandığını gördüm. Dünyalık herhangi bir nedenle evladımın düğünü bile olmuş olsa geri tepemezdim, o yüzden düğüne katılmamak konusunda en ufak bir düşüncem ya da tereddüdüm olmadı. Bu süreçte ailemin de yoğun desteği oldu. Gazze'de, Filistin'de evlatlarını evlendiremeden toprağa düşmüş nice insanlar var. Bunların yanında bizim evladımızın düğününden vazgeçmiş olmamızın önemi yok” diye konuştu.

DAHA GÖREVİMİZ BİTMEDİ
Gazze'nin kurtuluşunu görmeyi ümit ettiğini söyleyen Şimşek sözlerini şöyle noktaladı: “Bu zaferi Allah bizim ellerimizle nasip etsin. İşgalci İsrail askerleri bizi de öldürebilirdi, bunu bilerek ve göze alarak yola çıkmıştık. Gazze'de bir ateşkes sağlandı. Daha görmemiz gereken zaferler ve görevler var. Rabbim bunun için bize bir ömür daha bahşetti diye düşünüyorum.”

İSRAİL ASKERLERİ KORKAK VE ACEMİ
2010 yılında Mavi Marmara gemisinde de bulunduğunu belirten Aktivist Alpaslan Arslan, “Sumud’da hissettiğimiz duyguları Mavi Marmara'da da yaşadık. Sumud’a binmeden önce İsraillilere malzeme verecek, onlara koz oluşturacak hiçbir imkânı tanımamak üzerine eğitim aldık. Fakat şehadet bizim oldum olası umudumuz, temennimiz, duamızdı. Kesinlikle geri adım atmazdık ki atmadık. İsrail askerlerinin korku ve acemiliklerini gördük. Biz de milletimizin şanına yaraşır bir mukabelede bulunduk. Tavrımız, duruşumuz netti” diye konuştu.
BİZDEN KURTULMAK İSTİYORLARDI
Gözaltında beş gece altı gündüz kaldıklarını vurgulayan Aslan, “Gazze’de soykırım yapan İsrail’in yetkilileri biz katılımcılara cevap vermekte zorlanıyordu. Hepimiz onları aşağılamaya, dalga geçmeye başladık, her geçen gün bizden kurtulmak istediklerini net bir biçimde belli ediyorlardı. Gazze’ye varamasak da süreci alnımızın hakkıyla tamamladığımızı düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.




