Dolar (USD)
32.21
Euro (EUR)
35.04
Gram Altın
2471.39
BIST 100
10158.63
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

'Örgütsel' sendikacılık

AK Parti Genel Merkezi ve adalet Bakanlığı'na yönelik yapılan saldırılarla ilgili sendika bağlantısının olduğunun iddia edilmesi, yeni soruları beraberinde getirdi. Demokratik hakların sivil zemini olan sendikacılığın terör bağlantısı ile gündeme gelmesi yadırganırken HAK-İŞ: "Türkiye'de sendikacıyım deyip örgüt sendikacılığı yapılması ihanettir" açıklaması yaptı.
'Örgütsel' sendikacılık
26 Mart 2013 01:00:00
AK Parti Genel Merkezi ve adalet Bakanlığı'na yönelik yapılan saldırılarla ilgili sendika bağlantısının olduğunun iddia edilmesi, yeni soruları beraberinde getirdi. Demokratik hakların sivil zemini olan sendikacılığın terör bağlantısı ile gündeme gelmesi yadırganırken HAK-İŞ: "Türkiye'de sendikacıyım deyip örgüt sendikacılığı yapılması ihanettir" açıklaması yaptı.

FERHAT AÇIL

AK Parti ve Adalet Bakanlığı'na yapılan saldırılara yönelik başlatılan operasyonlar devam ediyor. Aralarında bazı sendikaların da yer aldığı 21 ayrı noktaya eş zamanlı operasyon düzenleyen polis 10 kişiyi gözaltına aldı.

Adalet Bakanlığı'na el bombası atılması olayının failinin eski sendika başkanın olması akıllardaki soruları artırdı. Türkiye'de sendikacılığın terör bağlantısıyla gündeme gelmesi ise rahatsızlık verdi. HAK-İŞ ve TESK konfederasyonları tepki gösterdi.

Sendikacılığa ihanet

Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Toruntay, "Birilerinin uşağı kullanıcısı olmak hiç doğru değil" dedi. Toruntay, Türkiye'de "sendikacıyım deyip" ideolojik ya da örgüt sendikacılığın yapılmasını tasvip etmediklerini söyledi. Bu yapılanların bir sendikacılığa bir ihanet olduğunun altını çizen Toruntay "Hak-İş konfederasyonu olarak terörü, şiddeti her zaman ret edip lanetledik. Sivil toplum kuruluşları görevlerini yapmalı. Temsil ettiği kitlelerin haklarını savunmalı" dedi.

Birilerinin uşağı olmak doğru değil

"Teröre şiddete bulaşanları tasvip etmiyoruz bu da doğru değil" diyen Toruntay şunları söyledi: "Ama maalesef zaman zaman bu tip olaylar yaşanıyor. 1989 yılından şube başkanı olan şahıs, sonra Limak-İş'e Genel Başkan oluyor. 1999 yılında seçimi kaybediyor. 15 yıl sonra ise bu olay gerçekleşiyor. Dolayısıyla burada bunu tasvip etmemiz mümkün değil. Birilerinin uşağı kullanıcısı olmak hiç doğru değil. Bunu kınıyoruz."

Sendikal haklarla bir ilgisi yok

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken ise, "Gözü dönmüş insanlığa, mala ve saldırının demokratikleşme ile sendikal haklarla bir ilişkisi yok" dedi. Yaşanan olayın münferit bir olay olduğunu vurgulayan Palandöken, "Şimdi bu sendikalcık ile terör örgütü durumu münferit bir olay. Sendikacılık demokratikleşmenin beşiğidir. Yani demokratik haklarını alacağının zeminini oluşturan demektir. Sivil toplum kuruluşları asli görevi esnaf ve sanatkarlarının çalışma hayatıdır. Sendikaların ki çalışma hayatının düzenlemesidir. Terör farklıdır. Bu terör ülkeye de bela kendisine de bela. Ama bu olay münferit bir şey. Bunlar gözü dönmüş insanlığa, mala ve saldırının demokratikleşme ile sendikal haklarla bir ilişkisi yok" diye konuştu.

80 öncesine benzemez

1980 darbesi öncesi yaşanan olaylarla bu saldırının bir benzerlik göstermediği de kaydeden Palandöken, "Hayır artık durum çok farklı. Bugün Türkiye çok değişti. Sendikacılık ve darbeler zemini bugün çok farlı bir yerde. 80 öncesi süreçte demokratikleşmeye yönelmesini sağlanması hareketlenmeleri bitmiş. Şimdi Türkiye demokratikleşmiş, IMF ye borç verecek hale gelmiş. Artık bunlar tasvip görmüyor. Kitlesel hareketlerin sokakta cereyan etmesi pek sağlıklı değil" ifadelerini kullandı.