Şefkat sultanına vefa
İSMAİL ZELVİ / İSTANBUL
Tarihimize şefkat sultanı olarak geçen Sultan 2. Abdülhamit Han ölümünün 98. Yıldönümünde kurucusu olduğu Darülaceze müessesesi tarafından anıldı. Darülaceze yönetimi Sultan 2. Abdülhamit'in ruhu için Eyüp Sultan Camii'nde mevlit okuttu.
Zor şartlarda kuruldu
Darülaceze Yönetim Kurulu Başkanı Hamza Cebeci ile Darülaceze, 2. Abdülhamit ve şefkat medeniyeti üzerine konuştuk. Bu yıl Darülaceze'nin kuruluşunun 120 yıldönümünü kutlayacaklarını belirten Hamza Cebeci, "2. Abdülhamit Han'ın Osmanlı Rus harbinden sonra İstanbul'a aşırı göç alması sebebiyle dul , yetim, muhtaç sayısının çoğaldığını görerek böyle bir müessese kurmaya karar verdiler. O günün şartlarında İmparatorluğun çöküş dönemiydi hazine hakikaten sıkıntılıydı. Buna rağmen Abdülhamit han kendi özel eşyalarını müzayedeye çıkartıp satarak, kendi cebinden 10 bin altın koyarak, Mısırdan ve ülkenin çeşitli yerlerinden yardım temin ederek bu müesseseyi kurmuştur" dedi.
Dünyada eşi benzeri yok
Darülaceze müessesesinin dünyada eşi ve benzeri olmadığını belirten Cebeci, "Dünyada 27 dönüm arazi üzerine kurulmuş, 600'e yakın insana bakan başka bir müessese yok. Bizim yaptığımız hizmet kalitesinde Avrupa'da bir kişinin bakımı için 3 bin dolar harcanıyor. Biz devletten veya her hangi bir kurumdan bir kuruş destek almadan, hamiyet duygusu yüksek insanların yapmış olduğu yardımlarla, onların bağışladığı mülklerin gelirlerinden tasarruf ettiğimiz paralarla gerçekleştiriyoruz. Günde üç öğün yemek, her türlü tıbbi desteği veriyoruz. Sakin sayımız 500'ün altına düşmüyor, 600'e kadar çıkıyor." Şeklinde konuştu.
Sosyal devlet anlayışı yaşatılıyor
Sosyal hizmet kurumlarının son dönemde geliştiğine vurgu yapan Cebeci "Geçmişte sosyal hizmet kurumlarının sayısı elle sayılabilecek kadardı, Darülaceze, Darüşşafaka, Çocuk Esirgeme Kurumu gibi. Bugün bu kurumlar oldukça gelişti, belediyeler işe el attı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız İstanbul'da 10 binlerce insana hizmet veriyor. Evde bakım hizmetleri eksiksiz yerine getiriliyor, sevgi evleri, huzur evleri bir çok insana hizmet veriyor. Biz de müessesemizin geleneklerine uygun olarak belirli nizamname ölçüsünde hizmet sunmaya çalışıyoruz. Darülaceze nizamnamesi çıktığında ne 657 sayılı devlet kanunu vardı, ne sosyal hizmetler kanunu. Bu müessese 1924'ten 1999'a kadar belediye bünyesinde hizmet vermiş. 1999'da İçişleri Bakanlığı'na bağlandı. 2011'den itibaren ise Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde hizmetlerini sürdürüyor" dedi.
Abdülhamit Han unutulmamalı
Hakkında en çok eser yazılan Osmanlı Padişahının Sultan 2. Abdülhamit Han olduğuna vurgu yapan Hamza Cebeci, "Sultan Abdülhamit Han, kurduğu eğitim, sağlık, sosyal hizmet müesseselerinin yanında siyasi fikir ve görüşleriyle ön plana çıkıyor. İslam birliğine önem veren. Dünyada bütün mazlumların sürekli yanında olan bir şahsiyet olarak görüyoruz. Biz bir komisyon oluşturarak Sultan Abdülhamit hakkında yazılmış eserleri derleyeceğiz. Bu eseri Türkçe, Arapça ve İngilizce olarak yayınlayarak kurucumuzu yeni nesillere doğru bir şekilde tanıtılmasına vesile olacağız." Dedi.
O'nu anlamadan bugün anlaşılmaz
Abdülhamit'in politikasını anlamadan bugünü anlamanın mümkün olmadığına vurgu yapan Cebeci, "Sultan Abdülhamit niçin mazlum coğrafyalar el uzatmış, Türki cumhuriyetlerle İslam coğrafyası ile yakın ilişkiye girmesinin sebebi neydi. Abdülhamit Han'ın mücadelesini veren Rahmetli Erbakan birçok kesim tarafından karalanmaya çalışıldı. Yine Özal bu politikadan dolayı hedef alındı. Menderes bu politika sebebiyle idam edildi. Cumhurbaşkanımız Erdoğan da bu politika sebebiyle hedef tahtasına oturtuluyor. " şeklinde konuştu.
Sosyal hizmet şehirleri kuruluyor
Darülacezenin 3 dinin mabedinin yan yana bulunduğu dünyada tek müessese olduğunu belirten Cebeci, "Bu müesseseye Müslümanların yanında Ermeniler de, Yahudiler de yardım yapıyorlar. Burası dünyaya örnektir. Darülacezenin asrımızın teknolojisine uygun yeni versiyonlarını yapmaya gayret ediyoruz. Cumhurbaşkanımızın himayesinde bir Avrupa yakasında bir Anadolu yakasında iki yeni müessese kuracağız. Avrupa yakasındaki bir takım hukuki engelleri kaldı. Onları da aştı. İnşallah Cumhuraşkanımızın vereceği bir tarihte temelini atacağız. Belki burası ilerde direk Cumhurbaşkanlığına bağlı, özerk bir kuruluş, devletten para almıyoruz, pay almıyoruz, tabii devletin kontrolünde bir müessese, İnsanlar artık Mısırda firavunlar döneminde yaş ortalaması 27 imiş, geri kalmış bazı ülkelerde yaş ortalaması 40 şimdi Türkiye'de yaş ortalaması 70, Hollanda'da 90'a yaklaşmış. Almanya'da 82 nüfus yaşlanıyor. Eskisi gibi karnı ağrıyor. Başı döndü insanlar basit sebeplerden ölümler yok. İnsanlar büyük kentlerde artık hastasına kendi bakamıyor. Adam çalışıyor. Yatalak hastaya evde baksa ilacını kim verecek. Burada bir dairemizde 80 yatalak hasta var. Artık öyle bir devirde yaşıyoruz ki, çoluk çocuğu hanımı artık bakamıyor. Hastalıkların yatalakların, günde 2-3 sefer altını temizleyeceksin, ilacını vereceksin, çiğneme şansı yok dişleri yok. Mikser ile çekeceksin. Çalışan memnun olacak ki hastaya iyi baksın" dedi.
Misafirlik için 5 yıl şartı aranıyor
Darülacezede 426 çalışanın 3 vardiya halinde hizmet verdiklerini söyleyen Cebeci sözlerini şöyle sürdürdü, "80'in üzerinde yatalak kalanımız var. Burada kalabilmek için yasal olarak kendisine bakacak kimsesi olmaması gerekiyor ve 5 yıl İstanbul'da oturmuş olması gerekiyor. Biz bu bakımı bağışlarla yapıyoruz. Bize bağışlanan mülklerde 200 tanesi hale devredilmedi. Bizim yönetim olarak hedefimiz burayı aslına uygun hale getirmek istiyoruz. Hastalar burada iken restore etmek çok zor. Oralar tamamlandığında öncelikle oraya taşınarak burayı tamir etmek istiyoruz. Öncelikle özel idare buradaki cami, kilise ve havrayı tamir edecekti, orası kapanınca ortada kaldı, sonra valiye rica ettik, sonra bize devretmelerini istedik. İhale edeceksin, ihale süresi, askı süresi, olduktan sonra itiraz süresi bir buçuk iki ayda yapacağım işin resmi formalitesi 7 ay sürüyor. Resmi formaliteleri yerine getirmeden en ufak bir şey yapılamıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı davet ettik
Darülacezeyi bugüne kadar iki cumhurbaşkanının ziyaret ettiğine vurgu yapan Cebeci, "Burayı ilk ziyaret eden cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal 1936'de ziyaret etmiş 1969'da da Cevdet Sunay ziyaret etmiş öyle zannediyorum ki birkaç ay içerisinde programına alır diye ümit ediyorum Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'da ziyaret edecek. Belediye başkanlığı döneminde buraya büyük önem vermiş, hamilik etmiş, Kendisiyle yeni projeleri ilettik, 1,5 saat bize zaman ayırdı. Bu millet hamiyet perverdir, elinizdeki parayı harcamadan bu işleri yaptırırsınız diyerek projemizi onayladı. Her iki yakaya sosyal hizmet şehri kurulmak üzere yerleri 3'er yüz dönüm olsun havaalanına yakın olsun. Yerleri tavsiyede bulundu. Bunları gerçekleştireceğiz Allah izin verirse.120 yıl önce en modern bina, o kadar depreme rağmen ayakta, tarihi dokusunu koruyacağız ama öyle binalar yapacağız ki, yatalak hastaları yazın havalandırmak için tekerlekli arabalarla dışarıya çıkartıyoruz. Halbuki yeni yapacağımız projede yatalaklar, kendine yetenler için ayrı ayrı projeler yapacağız, düğmeye bastığında camlar açılacak yattığı yer ile bahçeyi görebilecek daha iyi hava alabilecek. Düğmeye bastığında oturduğu yerden bir sistem alıp tuvaletine, banyosuna götürebilecek. Bu teknolojiyi batıda gördük, bizdeki ruh onlarda yok, dünyaya örnek olmalıyız.
KİMDİR?
Hamza Cebeci, 1952 Düzce doğumlu, Trabzon kökenli, 21 yıldır İstanbul'da yaşıyor. Yüksek mimar, evli ve dört çocuk babası. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Üsküdar Belediyesi Meclis üyesi. 1976 yılında Avrupa İslamcı Gençlik Örgütü'nü kurdu. Milli Görüş Genel Merkez İcra heyeti görevinde bulundu. 1987 yılında RP'den Bolu milletvekili adayı olarak başladığı siyasi yolculuğa Cumaova meclis üyesi AK Parti Düzce il sorumlusu, 2004 yılından itibaren de İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi ve Üsküdar Belediye Meclisi'nde çeşitli görevlerde bulundu.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.