Dolar (USD)
32.18
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2499.16
BIST 100
10643.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Sokak Çağrısı Almanya'dan

HDP'nin yaptığı sokak çağrısının asıl sahibinin Almanya ve Esed olduğuna dikkat çeken Abdurrahman Kurt, "Almanya Kobani üzerinden Kürtleri de ayaklandırıp gezi ruhuyla birleştirme arayışı içerisine girdi. CHP'de başından beri Almanlarla bu işin içerisindeydi, bu yüzden CHP'nin Almanya ajanlığının sorgulanması gerekir" dedi.
Sokak Çağrısı Almanya'dan
20 Ekim 2014 10:09:00
HDP'nin yaptığı sokak çağrısının asıl sahibinin Almanya ve Esed olduğuna dikkat çeken Abdurrahman Kurt, "Almanya Kobani üzerinden Kürtleri de ayaklandırıp gezi ruhuyla birleştirme arayışı içerisine girdi. CHP'de başından beri Almanlarla bu işin içerisindeydi, bu yüzden CHP'nin Almanya ajanlığının sorgulanması gerekir" dedi.

SÖYLEŞİ: Özlem DOĞAN

[email protected]

Kobani eylemlerinin ardından yaşananlardan dolayı sorumlu tutulan HDP'den bağlayıcı herhangi bir açıklama gelmezken, bölge de tansiyon düşmüş durumda. Çözüm sürecinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesini isteyen sağduyulu Kürt halkının sürece ve Kobani eylemlerine bakış açısını, IŞİD'in oluşumu ve Avrupalı ülkelerin IŞİD üzerindeki tutumlarını, Kürt siyasetini ve Türkiye'nin bölgedeki varlığını AK Parti eski milletvekili Abdurrahman Kurt ile konuştuk.

IŞİD, bölgedeki toplumda kendine nasıl bir taban bulabildi?

Bir terör örgütü ortaya çıktığında, toplumsal tabanda karşılığı oluyorsa orada onu doğuran şeylere ilişkin bir çözümleme yapılmalı. Sadece terördür, vahşettir diye üzerine giderek bir yere varamayacağımızı dünyadaki birçok tecrübe bize göstermiştir. IŞİD'in böyle bir sosyal karşılığı olmasaydı dünyanın birçok yerinden insanlar cihad ediyorum duygusuyla oraya gitmezdi.

IŞİD'i besleyen ve güçlendiren sebepler nelerdir?

ABD ve Avrupa ülkelerinin Ortadoğu'daki petrol kaynaklarını sömürmesi, bölgede batıyla uyumlu, kendi toplumuyla çelişik yöneticilerin varlığı, her sene İsrail'in İslam toplumunun gözünün içine baka baka Gazze'de çoluk çocuk demeden büyük bir vahşet gerçekleştirmesi, Amerika ve Avrupa ülkelerinin İsrail kendini savunuyor ifadeleri, yaşanan adaletsizlikler, vahşetler işte bu sosyal patlamanın zeminini oluşturuyor. Ortadoğu'ya baktığımız zaman İslam dünyasının genel halinin bu sebeplerinin IŞİD'i beslediğini söyleyebiliriz.

BATI ÖZGÜRLÜK HAREKETLERİNDEN RAHATSIZ

Batı Türkiye'yi bölgedeki savaşa dahil etmek için IŞİD kartını oynuyor diyebilir miyiz?

IŞİD'in büyümesinde Batının ve Esed'in katkısı var. Dikkat ederseniz IŞİD Esed'le savaşmıyor. BAAS rejimi ve askerlerden kalma silahların da onlara geçtiğini biliyoruz. Arap baharından sonra Mısır'da yaşanan özgürlük hareketinden Batı rahatsız oldu. Suriye'de özgürlük adına yapılanlardan sonra Türkiye'yi de Suriye'ye sokup güçten düşürmek istiyorlar. Yeniden oluşturulacak sınırlar içerisinde Türkiye'nin belirleyici olanlardan değil, belirlenecek olanlardan olmasını sağlamaya çalışanların amacıyla IŞİD'i, aynı karede değerlendirmek lazım.

Bölgede bir şekilde etkin güç olmak isteyen Esed ve batı IŞİD'in ilerlemesine neden göz yumuyor?

Esed ve batı, bu örgütlere 'birbirlerini yesinler sonra ben kontrol edeyim' mantığıyla yaklaşıyor. Başta uzun süre PYD ile IŞİD yan yanaydı ve birbirlerine uzun süre karışmadılar. Ama Musul sonrası Sincar ve Kobani ile birlikte IŞİD Kürtlere yöneldi. Bu da daha çok Arabi bir eğilim olarak görünüyor.

IŞİD islamafobiyi meşrulaştırıyor diyebilir miyiz?

Bu yapının dünyada İslam'a çok büyük antipati yarattığının altını çizmek gerekiyor. Peygamberimizin dönemine baktığımız zaman insanlar o zamanın erdem ve üstün ahlakından bahsediyor. Ama bugün vahşetin sembolü olan IŞİD, İslam'ın vahşetin sembolü olmasına ilişkin savaş veren bir yapı olarak karşımıza çıkıyor. İslamafobiyi besleyerek batının buraya yapacağı müdahaleleri meşrulaştırıyor.

Bölgedeki karışıklığa çekilmek istenen Türkiye'nin koalisyon şartlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye bütün tuzakların farkında olarak hareket eden tek ülke. İslam dünyasının uzun süreceği belli olan mezhepsel hesaplaşmasını bilen Avrupa ve Amerika Türkiye'yi tetikçi olarak kullanmaya çalışıyor.

Ama Türkiye her şeyin farkında olduğu için ona göre hareket ediyor ve içinde çözümü de içeren bir müdahaleden bahsediyor.

Kobani'de halkın PYD'ye desteği hangi boyutta

Bölge içerisinde ilk başlarda halkın PYD'ye desteği azdı ama daha sonra Esed oradaki bütün asayişi ve

karakolu PYD'ye bıraktı. Memur maaşları bile hala Esed tarafından ödeniyor. Bu durumda Kürtlerde 'hiç olmazsa bizi kargaşadan koruyor' duygusunun gelişmesine sebebiyet verdi. PYD, IŞİD'e karşı kendi evlerini korudukları için meşrudur ama kendi içlerinde diğer Kürtlere karşı zalimdir ve meşru değildir.

SOKAK ÇAĞRISININ SAHİBİ ALMANYA

Kobani için halkı sokağa davet eden HDP'nin çağrış sonrası kırka yakın vatandaşımız hayatını kaybetti. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sokak çağrısı HDP'nin değil Almanya ve Esed'in çağrısıdır. Türkiye'yi Suriye'ye çekme projesinin bir parçasıdır. Almanya'nın Gezi ve Kobani'yi birleştirme mottosudur. Kobani üzerinden Kürtleri de ayaklandırıp gezi ruhuyla birleştirir miyiz arayışı içerisine girdiler. HDP' de serhildan dediğimiz halk hareketine hazır olup olmadıklarını test ederken Esed'e selam verdi. Almanya

Türkiye'de AK Partisiz bir sürece geçilip geçilemeyeceğini anlamaya çalıştı. CHP başından beri

Almanlarla bu işin içerisindeydi bu yüzden CHP'nin Almanya ajanlığının sorgulanması gerekir.

KANDİL İMRALI'DAN KOPMAK İSTİYOR

Sokak çağrısından birkaç gün sonra Demirtaş İmralı'yla mesajlaştıklarını ve halkı

sükunete davet ettiklerini söyledi. Öncesi ve sonrasında yaşananları değerlendirirsek Kandil ve İmralı arasında bir anlaşmazlık mı var?

İmralı Kandil'den kopmamaya çalışıyor ama Kandil'de İmralı'yı kendinden koparmaya çalışıyor. Bunlar diplomatik dil içerisinde gelişiyor. Kandil İmralı'yı kendine tabi kılmak istiyor. İmralı bu tuzağa düşmemek için onlardan kopmayacak dengede bir duruş sergileyerek süreci götürmeye çalışıyor.

Öcalan'ı dinleselerdi Silvan saldırıları esnasında Öcalan, "devrimci halk savaşına gerek yok, müzakereler anlamlı gidiyor" dediği halde Esed'ın kayığına binip o çatışmaları başlatmazlardı.

DEMİRTAŞ'I HARCADILAR

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde olumlu bir duruş sergileyen Selahattin Demirtaş'ın Kobani eylemlerindeki tavrı ona neler kaybettirdi?

Bu bir projeydi. Öcalan'ın dediği gibi Demirtaş'ı liderliğe hazırlayanlar vardı ama Selahattin Demirtaş'ı kullandılar ve harcadılar. Onu cumhurbaşkanı adayı yapan irade Gezi ve Kobani ruhunu

birleştirmek adına ortak bir figür oluşturmaya çalıştı. Ortak figür üzerinden Kürt mahallesini

ayaklandırıp onu böyle bir operasyona kurban etti.

KÜRT KEMALİZMİ

Kürt halkının sükuneti sayesinde sokak eylemleri daha çabuk yatıştı diyebilir miyiz?

Kesinlikle Kürt halkı açısından da iyi bir test oldu. Çünkü olayların bir gün öncesinde AK partili

olmayan ve BDP'ye yakın siyaset yapan insanlar Kobani yalan propagandasına kandı.

'Devlet IŞİD'e silah veriyor, onları ayakta tutuyor' propagandası bu mütedeyyin kesimleri bile

etkisi altına almıştı. Beni arayıp; bunu nasıl yaparlar diyen arkadaş eylemlerden bir gün sonra beni aradı. "Biz ne yaptık? Bizi nasıl yöneteceğini bugün ortaya koyan bir anlayışa

nasıl destek verdik. Nasıl bir canavar yaratmışız? Türk Kemalizminden kurtulurken bir Kürt

Kemalizmine teslim edildiğimizi nasıl idrak edememişiz" dedi. İşte Kürt halkının duruşu bu. HDP Kobani eylemlerinde kendisine destek veren bir kısım farklı Kürtlere ilişkin kendi gerçek yüzünü gösterdi. Bu Kemalist, baasist, tekçi, faşizan yaklaşımın sokakta kendi dışındaki insanlara nasıl yansıyacağının provasıydı. Daha egemen olmamışken bunu yapanlar, yarın egemenlik ellerine geçtiğinde bugün üçüncü kattan attığı insanları yarın on üçüncü kattan mı atacaklar? Bugün arabayla üstünden geçiyorlarsa yarın üstlerinden tırlarla mı geçecekler sorusunu sordurttu.

Gezi olaylarında ölen Berkin Elvan için gözyaşı dökenler Kobani eylemlerinde öldürülen

16 yaşındaki Yasin için neden seslerini çıkarmıyorlar?

Berkin Elvan'a allah rahmet eylesin. O da netice itibariyle bir çocuktu. Berkin suça itilmiş bir çocuktu. Ama Yasin suça da itilmemişti. Berkin için sokaklara dökülenlerin Yasin'e ilişkin tavırları İslamafobik oluşlarıyla ilgilidir. Bunların solculukları din düşmanlığı üzerine kurulmuştur. İnsani değerlere bağlılıkla ilgili değildir. Tamamen İslam, dindar alerjisi üzerinde kurulu bir solculuk düşüncesine sahip oldukları için yadırgamamak gerekiyor. Karşımızdaki bu kitle, bu beyaz Türklerden oluşan, CHP kökenli, anti İslam, anti mütedeyyin kitlenin ruhunda özgürlük bulmaya çalışmamalıyız. Bunların hastalıklı bu virüsten kurtulmaları zor. Biz bu virüsü sağlıklı insanlara da bulaştırmamaları için uğraşmalıyız.

Çözüm süreci yaşanan tüm bu aksaklıklara rağmen ilerleyebilecek mi?

Çözüm süreci halka mal olmuş bir şey olduğu için, isteyen bombalama yapsın, isteyen savaş

çıkarsın, isteyen ayaklanma adı altında kendine ait olmayan dükkanlara ve insanlara imha operasyonları yapsın. Halkın malı olan bir süreci bu saatten sonra durdurmalarının imkanı yok ve süreç başarılı ilerliyor. Bu başarıda hükümetin kararlılığı, dirayetidir.

*** IŞİD, var olduğu dar alan içerisinde Maliki zulmüyle eşleşen, oradan kaçan aşiret ve Baasist algıların IŞİD üzerinden kendilerine bir alan bulma zeminiyle birleşen, bu anlamda da İslam dünyası adına bir leke olarak çıkmış bir yapılanma.

*** Savaşın kiri içinde hangi bilginin doğru olduğuna karar vermek oldukça güç. Bölgeden gelen istihbaratlara göre IŞİD'in Kobani'den geri çekildiği ifade edilirken başka bir rivayete göre IŞİD Kobani'ye hala yüzde altmış civarında hakim. Bu yüzden gelen istihbaratların kirli propagandalarına da dikkat etmek lazım.

***Sürekli batıyı suçlamak yerine; neden bizim içimizden böyleleri çıkıyor? Neden biz Amerika'nın bu yapıdan bizi kurtarmasını beklemek durumundayız? Neden şii - sünni itilaflarımızı çözemedik diye sorgulamamız lazım.