Dolar (USD)
32.18
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2499.16
BIST 100
10643.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

​'Türk halkının desteği bizim için çok anlamlı'

Batı'nın tarihi soykırımlarla dolu. Özellikle Bosna'da Müslümanları yok etmek amacıyla tarihin en acımasız soykırımlarını geçekleştirdiler. Avrupa'nın ortasında Müslüman görmek istemeyen Batılılar, Bosna'ya karşı girişilen katliamlara ve soykırımlara sessiz kalarak ya da taraflı davranarak tarih önünde imtihanlarını kaybettiler.
​'Türk halkının desteği bizim için çok anlamlı'
11 Temmuz 2023 23:43:08
Batı'nın tarihi soykırımlarla dolu. Özellikle Bosna'da Müslümanları yok etmek amacıyla tarihin en acımasız soykırımlarını geçekleştirdiler. Avrupa'nın ortasında Müslüman görmek istemeyen Batılılar, Bosna'ya karşı girişilen katliamlara ve soykırımlara sessiz kalarak ya da taraflı davranarak tarih önünde imtihanlarını kaybettiler.

Haber: Fatma Gülşen Koçak

Batı’nın tarihi soykırımlarla dolu. Sadece geçmişte değil son yüzyılda da soykırımlara devam edip insanlık dışı katliamlara devam ettiler. Özellikle Bosna'da Müslümanları yok etmek amacıyla tarihin en acımasız soykırımlarını geçekleştirdiler. Avrupa’nın ortasında Müslüman görmek istemeyen Batılılar, Bosna’ya karşı girişilen katliamlara ve soykırımlara sessiz kalarak ya da taraflı davranarak tarih önünde imtihanlarını kaybettiler.

Bilge lider Aliya İzzetbegoviç “Ne yaparsanız yapın soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır” diyor.

En büyük ve en derin acı

Srebrenitsa katliamı Avrupa'da 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana yapılan en büyük katliam olarak tarihe geçti. Hem Uluslararası Ceza Mahkemesi, hem de BM Savaş Suçları Mahkemesi Srebrenitsa'da yaşanan vahşeti "soykırım" olarak nitelendirdi. Aliya İzzetbegoviç “ dört yıllık tahrip eden savaşın ardından Bosna, iyileştirilmesi gereken yaralarla doludur. Srebrenitsa bunların kesinlikle en büyük ve en derin olanıdır” demiştir. Aradan yıllar geçse de Srebnenitsa’nın yaraları kanamaya devam ediyor. Bu vesileyle Srenenistsa Soykırımın 28. Yılında Bosna Hersek gündemini Türkiye’ye taşımak konusunda önemli bir köprü görevi üstlenen Bosnalı Gazeteci Yazar Aktivist Ibrahim Delić ile Srebnenistsa’yı konuştuk.

11-22 Temmuz 1995 tarihleri arasında Srebrenitsa'da, neler yaşandı?

11-22 Temmuz 1995 tarihleri arasında Srebrenitsa'da, uluslararası hukuka göre soykırım olarak adlandırdığımız bir olay gerçekleşti. Bu soykırımın final aşamasıydı.

Soykırım önceden planlandı mı demek istiyorsunuz?

Evet. Bosna-Hersek'te Sırp Cumhuriyeti'nin kurulduğu 9 Ocak 1992'den itibaren soykırımın uygulanması planlanmıştı. Bu konuda kendisi de Ratko Mladić, anayasaya aykırı olarak ilan edilen Sırp Cumhuriyeti'nin toplantısında şu sözleri söylemiştir: "Sizlerin uygulamak istediğiniz şey soykırımdır." Yani soykırım planlanmış, iyi organize edilmiş ve 11-22 Temmuz 1995 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir.

Soykırım Boşnakların Müslüman kimliği sebebiyle mi yapıldı?

Bazıları soykırımın insanlar üzerinde gerçekleştiğini söylüyor, ancak bu doğru değildir. Soykırım, Müslüman Boşnaklara yönelik inançları ve milliyetleri nedeniyle hedef alınmıştır.

Uluslararası mahkemeler soykırım konusunda hangi kararları aldı? Kararlar uygulandı mı?

Son on yılda Bosna-Hersek'teki uluslararası mahkeme kararlarının neredeyse hiçbir şey ifade etmediğini gördük. Milorad Dodik ve Sırp halkı hala soykırımı inkar ediyor, devlet bunu cezalandıracak mekanizmalara sahip değil, bununla birlikte Bosna-Hersek düzeyinde soykırımı inkar etmeyi yasaklayan bir yasa bulunuyor. Bir hukukçu olarak, uluslararası çerçevede verilen bir kararın sonuçlarıyla birlikte anlam ifade ettiğini söyleyebilirim, ancak özellikle Sırbistan Cumhuriyeti ve Bosna-Hersek'teki Sırp Cumhuriyeti söz konusu olduğunda hiçbir şey ifade etmiyor.

Müslüman Boşnakların o coğrafyadaki varlığından her zaman rahatsız mıydılar? Soykırım düşüncesinin tarihi arka planı var mı?

Boşnakların kitlesel katliamı, sürgün edilmeleri ve tecavüze uğramaları, 1847 yılında Petar Petrović Njegoš tarafından yazılan "Gorski Vijenac" adlı bir kitapla başladı. Kitapta, Müslümanları Türkler olarak adlandırarak onlar hakkında en kötü şeyleri dile getirdi. Osmanlıların hiç yapmadığı "kazığa oturtma" gibi uydurma şeyler ve diğer birçok olay, o kitapta yer aldı. Bu bugün onların gelenek ve ideolojilerinin bir parçasıdır ve bunu tamamen normal bir durum olarak kabul ederler.

Fransa gibi bazı batı ülkelerinin açıkça Sırp yanlısı gibi davranması hususunda ne dersiniz? Batı soykırımda Sırpların suç ortağı diyebilir miyiz?

Fransa, Sırp halkının açık bir dostu olmuş ve Boşnaklara yönelik suçları desteklemiştir. Bu, taşıdığımız inanç nedeniyle Boşnaklara karşı açık bir nefretin başlangıcı olduğunu düşünüyorum. Bosna-Hersek'teki savaş sırasındaki olayları kronolojik olarak sıraladığınızda Batı'nın suçlarda dolaylı olarak suç ortağı olduğunu anlayacaksınız.

Srebrenistsa koruma bölgesi ilan edilmemiş miydi? Müslümanlar buna kandı mı?

1993 yılında Phillipe Morilon, Srebrenitsa'yı koruma bölgesi ilan etti. Silahsızlandırılması gerekiyordu. Richard Holbrooke, Srebrenitsa'yı feda etmesi talimatını aldığını açıkça belirtti. Sırp askeri birlikleri Srebrenitsa'ya girdikten sonra NATO uçakları tarafından bombalanmaları gerekiyordu, ancak bu, tam da Fransa'nın NATO uçaklarının harekete geçmesini engellediği için gerçekleşmedi. Yani, onlara güvenmememiz gerekiyordu.

Hollanda’nın da açık ihmali var. Bu konuda ne dersiniz?

Hollanda askerleri, 21 Temmuz 1995 tarihinde Srebrenitsa'da bulunuyorlardı ve soykırımın gerçekleştiği süre boyunca oradaydılar. Ne yazık ki, soykırımı önlemek için hiçbir şey yapmadılar, yapmaları gerekiyordu. Srebrenitsa'yı terk ederken Ratko Mladić ile neşeli bir şekilde kutlama yapmaları, durumu oldukça açıklar niteliktedir.

Aliya Izetbegoviç o süreçte neler yapıyor?

Alija Izetbegović, o dönemdeki Bosna-Hersek liderliğinin Srebrenitsa'daki soykırımı önlemek için ellerinden geleni yaptıklarını söylemiştir. Batı'nın ikiyüzlülüğü ve Alija Izetbegović'a hiçbir şey olmayacağına dair verilen sözler, 8 binden fazla insanı kaybetmemize katkıda bulunmuştur.

Dört yıl boyunca planlı bir katliam sürmüş diyebilir miyiz?

İnsanlar Srebrenitsa ve diğer şehirlerde dört yıl boyunca yıl boyunca öldürüldüler. En büyük katliamlar 1995 Temmuz'unda gerçekleşti, ancak ardından gelen aylarda da devam etti. Cesetlerini birincil toplu mezarlıklardan ikincil toplu mezarlıklara, ardından bir veya iki ay sonra ikincil toplu mezarlıklardan üçüncül toplu mezarlıklara taşıdılar.

Son yüzyılda böylesine alçak bir durum var mı başka?

Bu, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'da gerçekleşen en büyük suçtur. Biz, bir halk olarak, İkinci Dünya Savaşı sırasında Sırp askerlerinin işlediği birçok suçu da yaşadık. Sadece Bosna-Hersek'in "Podrinje" olarak adlandırdığımız bölümünde Sırp askerleri 80 binden fazla insanı öldürdü. Ancak ikinci dünya savaşı öncesinde de infazlar gerçekleştiriyorlardı. Bu durum yaklaşık 200 yıldır devam ediyor.

İnsan kasabı Ratko Mladić savaş suçundan yargılandı mı?

Evet, Ratko Mladić 2017 yılında müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Karar, Srebrenitsa'daki soykırımı, diğer şehirlerdeki insanlık suçlarını ve savaş sırasında sivil halkın terörize edilmesini kapsıyordu.

Başka ülkelerin ders kitaplarına girdi mi bu soykırım?

Avrupa ve Amerika'nın birçok ülkesi bugün ders kitaplarında Srebrenitsa'daki Boşnak soykırımından bahsetmektedir ve bu benim için bir başarıdır. Bu konuda daha fazla çalışma yapılması gerekmektedir.

Soykırımın unutulmaması konusunda Türk kuruluşları hangi destekleri veriyor?

Türk kuruluşlarının, 30 yıl sonra bile Boşnakların evlerine dönüşleri, okul ve camilerin yeniden inşası konusunda bize yardımcı olduğunu sürekli vurguluyorum. Türk halkının, Boşnaklar olarak taşıdığımız acıya ortak olduğunu ve bu iki şeyin ayrılmaz olduğunu düşünüyorum.

Türk hükümeti de her zaman Müslüman Boşnakları yakından takip ediyor ve her zaman gözetiyor. Bu konuda bir mesajınız var mı?

Bu günlerde Yüksek Temsilci Christian Schmidt'in Bosna-Hersek Anayasası'na saldırıları var. Türk hükümetinin Boşnak haklarını korumada önemli bir rol oynayacağını umuyoruz çünkü Türkiye Cumhuriyeti, Bosna-Hersek'teki barış misyonunun oy hakkına sahip bir üyesidir.