Dolar (USD)
32.28
Euro (EUR)
35.02
Gram Altın
2478.30
BIST 100
10560.2
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Türkiye'de olay varsa İsrail bir şey yapmıştır!

Kudüs Muhafızı Şeyh Raid Salah, Ankara'daki patlamayla ilgili çok ilginç bilgi verdi: İsrail, ne zaman Filistin'de bir şey yapmak istese, Türkiye'de büyük bir olay oluru2026
Türkiye'de olay varsa İsrail bir şey yapmıştır!
21 Şubat 2016 10:16:00
Kudüs Muhafızı Şeyh Raid Salah, Ankara'daki patlamayla ilgili çok ilginç bilgi verdi: İsrail, ne zaman Filistin'de bir şey yapmak istese, Türkiye'de büyük bir olay oluru2026

MİLAT / ÖZEL HABER

Dünya medyasının Filistin konusunda yakından takip ettiği, kanaat önderi, Filistin İslami Hareketi Lideri ve Namı diğer "Kudüs Muhafızı" Şeyh Raid Salah, kendisiyle Ramallah'ta yaptığımız görüşmede hem Türkiye hem de Filistin ile alakalı çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. İsrail tarafından sürekli hapis cezası ile yargılanan ve ilerleyen günlerde hapse atılma riski bulunan Şeyh Salah'ın ayrıca Kudüs'e girişi de işgal yönetimi tarafından geçtiğimiz sene yasaklandı.

-İsrail ne istiyor?

İsrail'in amacı; büyük Siyonist rüyasını gerçekleştirmek. Büyük Siyonist rüyası da İsrail'den büyüktür. Hayalleri bütün dünyayı kontrol altına almaktır. Bu hayali gerçekleştirebilmek için ilk kendine vatan olarak Filistin topraklarını Avrupa'nın desteğiyle seçmiş, 1948 den bu yana 530 köy ve şehri yıkıp, Deir Yasin Katliamı, Meğaribe Mahallesi Katliamı gibi 70'den fazla büyük katliam/soykırım yaparak Filistin topraklarının tamamına yerleşmiştir. Şu anda Filistinli sivilleri ve Türkiye devletini bu büyük rüyasını gerçekleştirmek için önündeki en büyük engel olarak görmektedir.

Şeyh Raid Salah: İsrail, ne zaman Filistin'de bir uygulama yapmak istese bir gün öncesinde Türkiye'de ya bomba patladı ya da başka bir olay çıktı.

-İsrail, büyük Siyonist rüyası için engel gördüğü Filistin ve Türkiye için neler düşünüyor?

İsrail iki tane hahamın yazdığı "Kalın Tevrat" isimli kitapla yönetilir. Bu kitapta Yahudi olmayan bebeklerin bile öldürülmeleri caizdir. Aksine öldürülmeyen bebek için neredeyse günahkar sayılmaya varan ibareler kullanılmaktadır. Yine bu kitaba göre; "Dünyada üstün ırk kendileri, geri kalanlar lüzumsuz ve hayvandan kalır yanı yoktur." Bu felsefe ile her gün takip ediyorsanız yerel basında haberlerini görüyorsunuzdur. Kudüs sokaklarında, Batı Şeria'da kız-erkek çocuk-yaşlı ayırt etmeden İsrail askerleri veya Yahudi yerleşimciler tarafından günden güne bir nesli yok edilircesine onlarca masum öldürülmektedir. Göçe zorlanmaktadır. Bu büyük Siyonist rüyasının Filistin engeline kullandığı bir uygulama. Bir de önlerinde Türkiye engeli var. Filistin'de bir bölgeyi işgal etmeden önce Türkiye'de ya bomba patlar ya da bir ayaklanma olur, Türkiye bu gündemle uğraşırken İsrail işgalini ya da katliamını gerçekleştirir. Bu şekilde de Türkiye engelini aşmış olur. Bunu Türkiye'de yaşayıp televizyondan basını takip ederek fark etmek zor. Filistin ajanslarını takip edip, kendi ülkenizdeki haberlerle birleştirirseniz ne demek istediğimi anlayabilirsiniz.

Mavi Marmara olayından bir gün önce Türkiye'de büyük bir askeri patlama oldu. Dikkatler buraya çekildi. Birgün sonra da Mavi Marmara katliamı gerçekleşti.

Örnek vermek gerekirse; Mavi Marmara gemisinde ben de vardım. Hatırlar mısınız Mavi Marmara'dan bir gün önce Türkiye'de büyük bir askeri patlama olmuştu. Medya'da Mavi Marmara bu patlamadan dolayı yeterince konuşulamamış ve geri planda kalmıştı. Türkiye'de yapılan 7 Haziran seçimlerinden bu yana yüzlerce sivil kardeşimiz evlerine yapılan baskınlarla ya da sokakta okula giden çocuklarımız şehit edildi. Türkiye'nin gündemi yoğunlaştı burada katliamlar ayyuka çıktı.

-Türkiye, İsrail eliyle mi karıştırılıyor?

Türkiye, dünyadaki tüm Müslüman ülkeler önünde adeta baraj gibidir. Müslüman ülkelere gelen bütün saldırılara karşı bir set hükmü taşımaktadır. İsrail ve diğerleri ise bu barajı yıkmak parçalamak istemektedirler. Örnek olarak tam 6 milyon Suriyeli Müslüman Türkiye'ye sığınmıştır. Avrupa da 500.000 Suriyeli bile yokken 10 bin çocuk kayıptır. Yani Türkiye'den başka İslam coğrafyasının önünde baraj olabilecek lider ülke yoktur. Bu sebepten parçalamak kontrol altında tutmak isteyen, ilerlemesini istemeyen düşmanları vardır. Yine bugün kavgasını verdiğimiz Kudüs'e 500 yıl Osmanlı zamanında bekçilik yapmış, 3 dinin merkezi en huzurlu, din kavgası olmadan adaletli dönemini yaşamıştır. Türkiye'nin dünyada önemi ve konumu büyüktür. Mescidi Aksa'nın altını boşaltmak için açılan 64 tünel için rapor hazırladık. Bununla bir tek Türkiye ilgilenmiştir. Heyet yollayıp, İsrail burada İslam izlerini yok etmeye çalışıyor şeklinde rapor hazırlayarak olayı uluslararası hukuka taşımamızı sağlamıştır.

BM'nin iki yüzü vardır. Birinci yüzü yardımseverdir. Ama ikinci yüzü gayri resmi bir yüzdür. Bosna'yı hatırlayın. BM güçleri oradayken ne zulümler yapıldı. Şimdi Filistin'de BM var da neler oluyor görüyorsunuz?

-Filistin'de insanlık dışı cinayetler işlenirken, bölgede sık sık araçları görünen BM görevlileri ne yapmaktadır?

(Önce kendi kendine bir gülümseme) Birleşmiş Milletlerin iki yüzü vardır. Birinci yüzü insanlara yardım ediyor görünümlü yüzü, ikincisi ise gayri resmi yüzüdür. Bosna savaşını düşünün. Orada Müslümanlara yağma, tecavüz BM eliyle yapılmıştır. Bir örnek de Afrika'da yapılan katliamı verebiliriz. Bu katliam da yine BM eliyle yapılmış bir katliamdır. BM her yıl rapor düzenliyor. İsrail yasadışı şu kadar sınırlarını, işgalini genişletti diyor. Ama 2007'de Mescidi Aksa'nın yıkımına yönelik başlatılan Meğaribe kapısındaki kazılara BM eliyle rapor verilmiş, İsrail'in bu yıkım girişimi adeta haklı gösterilmiştir. Eski ABD başkanlarından Jimy Carter'in bir çalışma enstitüsü var. Savaş olan bölgelerde raporlar hazırlıyor, insanları barışa davet ediyor ve yapılan seçimlerde gözlemcilik yapıyor. Ama Rusya'yı arayıp sözde arabulucuk yapmaya, barış sağlamaya gittiği Suriye'deki "askeri birimlerin planlarını vermeye hazırız" diyor. Yani barış gönüllüsü-gözetmen yüzü birden savaş tarafı yüzüyle yer değiştiriyor. Bunun gibi BM'in de iki yüzü var.

İngiliz yazarın "Hristiyan Siyonizmi" adlı kitabında der ki; Amerika ve Avrupa'nın desteği olmasa İsrail olmazdı. ABD'nin İsrail'i kınaması sadece sözden ibarettir.

-Bir balina karaya vurduğunda sokaklara dökülen Avrupa, Filistin'deki mezalime neden ses çıkarmıyor?

BM'nin iki yüzünden bahsettik. İngiliz yazarın "Hristiyan Siyonizmi" adlı kitabında der ki; Amerika ve Avrupa'nın desteği olmasa İsrail olmazdı. Sorsan Amerika'ya yaşananlardan dolayı, İsrail'in uygulamalarından politikalarından hep endişe duyuyor(!) O zaman bu İsrail'i kim finanse ediyor? Allah ayetinde söylüyor; "Onlar ağızları ile sizi ikna etmeye çalışırlar ama gönülleri size karşıdır." Yani ağızları ile olması gerektiği gibi davranıp yapmak istediklerini el altından gerçekleştiriyorlar. Dünya medyası kendi ellerinde olduğu için yapılan katliamlar sınırlarımız dışına çıkmıyor. O yüzden istediklerini yapıyorlar. Hem askerler, hem de işgalci siviller burada Filistin'li vatandaşlarımı katlediyor. Siyonist medya sayesinde Balinalar, ağaçlar önplana çıkarken, Filistin'deki mezalim gösterilmiyor.

İsrailli yerleşimciler Filistinlileri öldürdükleri zaman ceza almazlar. Neden mi? Çünkü hemen o kişiye deli raporu verilir ve salıverirler. Çünkü onlara göre Yahudiler dışında herkes öldürülebilir.

-Yahudi yerleşimciler öldürdükleri Filistinlilerden dolayı ceza almıyor mu?

İsrail'in iki hahamın yazdığı Tevrat ile yönetildiğinden bahsetmiştik. Onlara göre Yahudiler asla terörist muamelesi göremez, tutuklanamaz, hapis yatamaz. Dünya kamuoyu olmasa aslında katillere hiçbir işlem yapmayacaklar ama dünya kamuoyuna kendilerini aklamak için cinayeti işledikten sonra birkaç saat içinde katile deli raporu düzenliyorlar. Örnek olarak 1994'de Hz. İbrahim Cami'nde Cuma namazı gelip Müslümanları otomatik silahla tarayıp 67 kişiyi şehit eden Yahudi teröriste deli raporu verdiler. 1990'da Kudüs Katliamı olarak bilinen 30 kişinin şehit edildiği katliamın faillerine deli raporu verdiler. 2014'te 4 yahudi terörist tarafından kaçırılıp benzin içirilip, çakmak çakılarak yanarak öldürülen Muhammed'in katillerine olaydan birkaç saat sonra deli raporu verildi. Bu liste bu şekilde sonsuza kadar uzar gider. Hahamlar Yahudileri cinayet işlemeye azmettiriyorlar. Sonra yasalar da kendi ellerinde olduğu için deli raporu ile gerekli durumda dünya kamuoyuna sunmak üzere kendilerine can simidi hazırlıyorlar. Netenyahu'nun izlediği politikalarda yine bu hahamların izinden, ülkeyi bir çıkmaza götürüyor. Aslında bundan rahatsız olan Yahudiler de var ama öbürleri tarafından bastırılıyor.

Türkiye uluslararası çapta sözü geçen bir ülkedir. Şu anda dünyadaki Müslüman ülkelerin tek derdini omuzlayan, çözüm bulan ve yardım eden ülkedir. İşte Türkiye'yi bu yüzden karıştımak istiyorlar.

-Filistin'in özgürlüğü neye bağlı?

Benim bir düşüncem var. Belki katılmayanlar çıkabilir ama herkese saygım var. Müslüman ve Arap ülkelerin bir araya gelerek Kudüs'ün, Filistin'in ortak davamız olduğu bilincine varıldığında üstesinden gelinebilir. Bir toplu irade oluşturulup liderler, din adamları ve halkların üçlü ittifakı ile çözülebilir.

-Türkiye'ye mesajınız var mı?

Türkiye uluslararası çapta sözü geçen bir ülkedir. Şu anda dünyadaki Müslüman ülkelerin tek derdini omuzlayan, çözüm bulan ve yardım eden ülkedir. Bundan 97 yıl önce Arabistan'ı, Suriye'yi, Filistin'i bir vilayeti olarak huzur içinde yöneten Türkiye'nin önemini anlatmak zordur. Fakat önce de bahsettiğimiz gibi onu parçalamak, bu birleştirici görevinden alıkoymak için karıştırmak isteyenlere fırsat vermemelidir. Zafer bizlere yine bizi 500 yıl huzur içinde yöneten Türkiye'den gelecektir inşallah. Dualarımızdasınız.

Yasin Çetin /RAMALLAH