0

Madde bağımlılığı çok yönlü çok boyutlu bir sorun olarak çocuklarımızı tehdit ediyor. Bağımlılıkla mücadele'de bağımlı, aileye, kurumlara ve topluma düşen sorumluluklar var.

Sivil toplum kuruluşları

Bağımlılık sorunu bağımlı ve ailelerin mücadele alanı olmaktan çıkarılıp, toplumun katılımıyla topyekûn örgütlü bir mücadeleyle çözülebilir. Sorunun çözümü için kamu kurumları dışında sivil toplum kuruluşları rol ve sorumluluk almalıdır.

Sivil Toplum, gönüllülük esasına dayalı olarak birlikteliği ve dayanışmayı temsil eder. Toplumsal sorunlara çözüm yönünde aktif vatandaşlık anlayışının örgütlü organizasyonudur.

Gençleri bağımlılıktan korumak, zararlı alışkanlıklara yönelmesinin sebeplerini tespit etmek ve çözüm önerileri getirebilmek maksadıyla 28-29 Aralık 2013 tarihinde, Başakşehir İlçesinde kurulan Başakşehir Sivil Toplum Kuruluşları Platformu, "risk altında ve korunması gereken çocuklar" başlığıyla ulusal bir çalıştay düzenledi. Çalıştaya sivil toplum kuruluşları temsilcileri, akademisyenler, bürokratlar ve uzmanlar katıldı. Çalıştay'da çocuklarımızı madde bağımlılığın nasıl koruyabiliriz sorusunun cevabı arandı.

Çalıştay hedefleri

Çalıştay, bağımlılıkla mücadele'de risk altında çocukların korunmasına yönelik kamu kurum, sivil toplum ve uzmanlar arasında iş birliği ile ortak projeler gerçekleştirmek.

Sürekli ve sürdürebilir projelerde sivil toplum kuruluşların aktif katılımını sağlamak.

Madde bağımlısı çocukların rehabilitasyonu, aile ve topluma yeniden kazandırılması eğitim, sağlık, beslenme ve hukuk sorunlarının çözülmesinde kurumlar arasında koordinasyon sağlanması hedeflenmektedir.

Çalıştay programı

İlk günkü programda konuşmacılardan Yrd. Doç. Dr. Abdülhakim Beki, bağımlılıkla mücadelede koruyucu ve önleyici, rehabilite edici ve manevi değerleri ön plana alan bir sosyal hizmet anlayışının önemini vurguladı. Başakşehir İlçesi sivil toplum kuruluşları sözcüsü Şakir Okutan, gençlik hizmetlerinin toplum için önemine vurgu yaparak bu alanda sivil kuruluşların aktif rol almasının önemini belirtti. Yard. Doç. Dr. Ömer Miraç Yaman, Başakşehir İlçesinde gelir düzeyi düşük bölgelerinde 17-22 yaş aralığında yapılan araştırmada gençlerin eğitim yaşamından uzaklaşması sonucunda tekstil atölyelerinde ucuz iş gücü olarak çalışması ve boş zamanlarını değerlendirme faaliyetlerinde zararlı alışkanlıklara yönelerek madde kullanmaya başladıklarını belirtti. Ömer Miraç Yaman göç'le eğitimden kopan gençlerin yaşamındaki zorlukları umutsuzluk oluşturduğu var olan sorunlarından uzaklaşmak amacıyla madde kullandıklarının dikkatini çekti. Prof. Dr. Burhanettin Can'da 15-28 yaş aralığında yapılan Türkiye Gençlik raporunda gençlerin yüzde 66,4'ünün psikolojik bir desteğe ihtiyaç hissetmekte olduğu sonucu belirlediklerini söyledi.

Çalıştay'da Yard. Doç. Dr. Zeki Karataş ise şu andaki çocuk koruma sistemi bildirim ve şikayet esasına göre çalıştığı, çocuk riskle karşılaşmadan ve sorunları karmaşıklaşmadan sosyal hizmet müdahalesiyle sorunlarının çözülmesinin önemine vurgu yaptı.

Çalıştayın ikinci gün programı ve sonuç bildirgesi hakkında yazı dizisinin diğer bölümlerinde bilgi vermeye devam edeceğim.

"15 Temmuz Şehitleri"

Türkiye olarak olağan üstü bir dönemden geçiyoruz. Ülkemizin birliği, beraberliği ve bütünlüğünü hedef alan paralel yapı (FETÖ) darbe girişimi ülkemizin tarihine kara leke olarak kaydolmuştur. Bu millet Kurtuluş Savaşı'nda, Çanakkale'de nasıl mücadele etmiş ise 15 Temmuz gecesi kurtuluş mücadelesi vermiş ve vatanımızı düşmanlardan korumuştur.

Bu mücadelede "15 Temmuz Şehitleri"ne Allahtan rahmet diliyor. Gazilerimize saygılarımı sunuyorum. Cenab-ı Hak milletimizi bütün kötülüklerden korusun.