Vatandaşlar arasında yaygın bir şekilde kullanılan muskalara ayet ve hadislerin yazılabildiği gibi Allah'ın, meleklerin, efsanevî kişilerin adları, anlaşılmaz tılsımlı sözler de yazılmıştır. Peki Muska takmak caiz midir? Bu konuda asıl önemli olan niyettir. Muskanın ticarete dönüştürülmesi konusunda dikkatli olunmalıdır. İşte muska ile ilgili bilinmesi gerekenler...
Muska ile ilgili bu hadise dikkat etmek gerek:
"(İçerisinde sihre ya da küfre ihtimali bulunan anlaşılmaz sözleri) okuyarak (hasta) tedavi etmek, muska takmak ve sevgi ilacı yapmak şirktir." (Ebu Davud, Tıb, 17)
Konuyla ilgili başka bir hadis ise şöyledir:
"Okuyarak tedavi etme usulü (nün) göz değmesinden ve zehirli böceklerin sokmasından başka (hiçbir hastalıkta bu iki hastalık kadar olumlu tesiri) yoktur." (Buhari, Tıb 17; Müslim, İman 374)
Hadiste geçen "rukye", büyü anlamına gelir. Şifa ümidiyle dua okumaya da"rukye" denir. Şifa ümidiyle, Kur'an ayetlerini, Allah'ın güzel isimlerini ve Hz. Peygamber (asm)'in öğrettiği duaları ve bunlardan alınan ilhamla yazılan dua ve münacatları okumanın caiz olduğunda ittifak vardır.
Ancak tedavi maksadıyla bunlardan başka şeyleri okumak, özellikle içlerinde manası anlaşılmaz kelimeler bulunan sözleri okumak haramdır. Çünkü bu sözlerin sihir için kullanılan sözler olması ihtimali bulunduğu gibi, onların bir takım putların veya şeytanların ismi ya da küfür ifade eden sözler olması ihtimali de vardır.
Tekili "temîme" olan "temaim" kelimesi ise muska demektir. Abdullah bin Ömer Peygamber (asm)'den) şöyle rivayet etmiştir:
"Sizden biriniz uykuda korkarsa şöyle desin: 'Allah'ın gazab ve azabından ve kullarının şerrinden, şeytanların vesvesesinden ve yanıma gelmelerinden, eksikliği olmayan Allah'ın sözlerine sığınırım.' O zaman, hiçbir şey ona zarar vermez."
Abdullah bin Amr onları temyiz çağına gelen çocuklarına öğretir, temyiz çağına gelmeyen çocukları için yazıp onların boynuna asardı. (Tirmizi, Daavat, 94)
Ancak bunları istismar edip sanat haline getiren ve saf kadınlarla teşriki mesai edip onlarla haşr ve neşir olmak kesinlikle haramdır.
Hadiste geçen "tivele", karı ile kocanın arasında bir sevginin doğması ümidiyle okunan bir takım sihirli sözlerdir. Bunlar ya ipler üzerine okunur, yahutta kağıt üzerine yazılarak ve bir takım ameliyelerden sonra gayeye erişmeye çalışılır.
Görüldüğü gibi ilk hadis-i şerifte; nefes etmek, muska takmak ve bir takım ibareler okumakla tedavi etme yöntemlerinin şeytan işi ve şirk olduğuifade edilirken, ikinci hadis-i şerifte okunup üflemenin, bazı hastalıkların tedavisinde geçerli bir yol olduğu ifade edilmektedir.
Görünüşte bu iki hadis arasında bir çelişki varmış gibi anlaşılıyorsa da aslında burada çelişki yoktur. Çünkü Hz. Peygamber (asm) tarafından yasaklanan söz konusu tedavi usûlleri, şifası Allah'tan değil de sırf kendilerinden beklenen ve İslamî usûllere ters düşen tedavi şekilleridir.
Aslında hayatımızda yaptığımız birçok işin haram olanı da vardır, helal olanı da. Mesela zehirli ilaç haram maddelerden yapılmış ise kullanılması haramdır; helal maddelerden yapılmışsa kullanılması helaldir. İçerisinde söylenmesi haram sözler bulunan şiir yazmak ve okumak haram olduğu gibi, içerisinde söylenmesi haram sözler bulunmayan şiirleri yazmak ve okumak helaldir.
Muska takmak da böyledir, içerisinde söylenmesi küfrü gerektiren sözler bulunan bir muskayı yazmak veya takmak haram olduğu gibi, tesirini Allah'tan değil de bizzat muskadan bekleyerek bunu takmak da haramdır.
Fakat içerisinde böylesi sözler bulunmayan bir muskayı, tesirini sadece Allah'tan bekleyerek takmakta hiçbir sakınca yoktur.
Muskacılığın bir meslek haline gelmemesi, dinin ve dinî duyguların hasis menfaatlere alet edilmemesi bakımından dikkatli olunması gerekir...
Sorularla İslamiyet
MUSKA NEDİR?
Bazı hastalıkları, kötülükleri ve nazarı uzaklaştırmak için boyna asılan veya üstte taşınan yazılı kağıt; üç köşeli şekilde katlanmış şey; üç köşeli bir nüsha manalarında kullanılır.
Muska kelimesinin aslı "nüsha"dır. Arapça nüsha'dan Türkçeye bu şekilde, değişerek geçmiştir. Buna Kuzey Afrika'da "hurz", Doğu Arabistan'da "hamaya", "hafiz" yahutta "maaza", Türkiye'de "muska", "nusha" veya "hamail" denir. Hadis ve fıkıh kitaplarında, "rukye" olarak geçmektedir.
Muska, genellikle olası bir hastalıktan korunmak veya tedavî amacıyle yazılarak taşınır. Çoğunlukla üçgen biçiminde meşin, teneke, gümüş ve altın kalplar içine konarak boyna asılır ya da kola takılır. Dört köşeli veya kalp biçimiııde kaplara da konan hamail, bütün İslam dünyasında yaygın biçimde kullanılmaktadır.
Muskalara yalnızca sûre, ayet, hadis veya bir dua yazıldığı gibi, Allah'ın, meleklerin, efsanevî kişilerin adları, anlaşılmaz tılsımlı sözler, simgeler, yıldız işaretleri, rakamlar, rumuz ve işaretler, insan ve hayvan resimleri ile garip harf şekilleri de yazılıp çizilmiştir. Sûre, ayet, hadis ve duanın yazıldığı muskalar İslam dönemine; diğerleri ise, İslam'dan önceki batıl inanç ve hurafelere aittir.
Müslümanlar arasında muskalara 113. sûre olan Felak, 114. sûre olan Nas, Yasin, Fatiha süreleri, Âyetü'l-Kürsi (2/256), Âyetü'l-Arş (9/130), diğer çeşitli ayet, hadis ve dualar yazılır.
İslam fıkhı alimleri, zararı gideren şeyleri üçe ayırmışlardır: Birincisi, açlık için ekmek yemek ve susuzluk için su içmek gibi kesin olanlarıdır. İkincisi, tıbbî tedavilerin bir kısmı gibi muhtemel (maznûn) olanlardır ve üçüncüsü de, okuyarak tedavi gibi, etkisi ihtimalli olanlardır. Zararı gidereceği kesin olan şeyi kullanmak farz ve onu terketmek haramdır. Muhtemel olanı yapmak iyidir. Ancak onu terketmek haram değildir. Üçüncü türünü yapmak da caizdir (Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, İstanbul 1970, IX, 6395 vd.).
Dolayısıyle İslam'a göre nazar, korku ve benzeri bazı psikolojik hastalıklar için sûre, ayet, hadis ve duaları okumak ve yazıp bir yere asmak caiz kabul edilmiştir.
Her şeyden önce İslam dini, insan sıhhatinin korunmasına ve hastalandığı zaman tedavî görmesine son derece önem vermiştir. Ebu Hureyre, İbn Abbas ve İbn Mes'ûd'tan rivayet edildiğine göre, birisi Hz. Peygamber (s.a.s)'in huzuruna gelerek, "Ya Rasûlallah, gerektiğinde tedavi olalım mı?" diye sormuş. Hz. Peygamber (s.a.s) bu soru üzerine: "Ey Allah'ın kulları tedavi olunuz. Yüce Allah ihtiyarlığın dışındaki her hastalığın şifasını da yaratmış" diye buyurmuştur (Buharî, Tıb, 1; et-Tirmizî, Tıb, 2;)
Ebu Saîd kanalıyla rivayet edilen bir hadiste, Hz. Peygamber (s.a.s)'in muavvizeteyn* (Felak ve Nas) sûreleri nazil oluncaya kadar, insan ve cinlerin nazarlarından Allah'a sığındığı açıklanmaktadır (et-Tirmizî, Tıb, 16; İbn Mace, Tıb, 33).
Hasta olan bir insanın dua etmesi ve okuması caiz olduğu gibi, salih kimselere bunu yaptırmak da caizdir. Hz. Aişe (r.a)'dan şöyle rivayet edilmiştir: Hz. Peygamber (s.a.s) hasta olan akrabalarının üzerine okuyarak sağ eliyle onları sıvazlar ve şöyle derdi: "Ey Allah'ım, ey insanların Rabb'ı, şu hastalığı götür, şifa ver, şifa veren Sensin. Senin vereceğin şifadan başka şifa yoktur. Hastalığı ortadan kaldıracak bir şifa ver" (İbn Mace, Tıb, 35, 36).
Bu ve benzeri rivayetlere göre, okuma ve yazma sûreti ile tedavî caizdir. Ancak bunun için bazı şartlar vardır. Bu şartları şöyle sıralamamız mümkündür:
1- Okunan ve yazılan şey sûre, ayet, hadis veya manası anlaşılan dua olacak.
2- Manası bilinmeyen bir takım isim, harf, resim ve işaretler kullanılmayacak.
3- Tıbbi tedavide olduğu gibi, burada da şifa verenin yalnız Allah olduğuna inanılacak; O'ndan başkasından hiç bir şey umulmayacaktır.
4- Sevdirmek veya nefret ettirmek gibi, tedavi ile alakası olmayan şeyler için yapılmayacaktır (Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, IX, 6397).
Dikkat edilecek diğer bir husus da muska yazarken veya yazdırırken, İslam'a muhalif olan her şeyden uzak durmak gerekir. Ölçü İslam ve niyet Allah'ın rızası olmalıdır.
Âlimlerin çoğunluğu, okuma veya yazma yolu ile tedaviden ücret almayı caiz görmüş bunu haram kabul etmemişlerdir (et-Tirmizî, Tıb, 20; el-Aynî, Umdetu'l-Kari, V, 647). Ancak bunu istismar etmemek gerekir.
Yukarıdaki şartlara uygun olarak yazılan muskaları kullanmak ve taşımak caizdir. İslam dini açısından herhangi bir sakıncası yoktur; fakat bu şartlara aykırı olarak yazılan ve taşınan muskalar, Allah'a ortak koşma (şirk) anlamına gelebileceğinden, kesinlikle yasaklanmış, haram kabul edilmiştir.
İLGİLİ HABERLER