Gündem

Reklamcı Eyüp Subaşı İBB'deki rüşvet 'Sistem’ini tek tek anlattı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturmasında tanık olarak ifade veren reklamcı Eyüp Subaşı, soruşturmanın seyrini değiştirebilecek ciddi iddialarda bulundu. Subaşı, İBB'de bazı danışmanlar ve bürokratların “Sistem” adını verdikleri organize bir yapılanma içinde hareket ettiklerini öne sürdü.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturmasında önemli bir gelişme yaşandı. Soruşturmada tutuklanmasının ardından etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak ifade veren iş insanı Eyüp Subaşı, belediye bünyesinde kurulan rüşvet ağına dair dikkat çekici bilgiler paylaştı.

Keleş cironun yüzde 10’unu istedi

İmamoğlu’nun ekibindeki “kafa koparan” lakaplı Fatih Keleş’le 2014'te tanıştığı bilgisini veren Subaşı, Keleş’in de kendisini Ekram İmamoğlu ile tanıştırdığını söyledi. Subaşı, İmamoğlu’nun bu görüşmede “Reklam işleriyle alakalı resmi ve gayriresmi tüm süreci Fatih Keleş'le yönetebilirsiniz” dediğini ifade etti. 2019'daki seçimde Keleş'i arayıp İmamoğlu'nun seçim çalışmaları ve reklam işlerini almak isteyen Subaşı, Keleş'in teklifi kabul ettiğini ve cironun yüzde 10’unu elden nakit olarak istediğini belirtti.

Parayı dolaba koydu çantayla götürdü

Subaşı, 2020 başlarındaki ihale sürecinde yaptığı cironun hak ediş ve ödemelere tekabül eden kısmının yüzde 10'unu Genç Popülist Medya şirketinden nakit çekip Florya'daki başkanlık konutunda bulunan çalışma ofisinde Fatih Keleş'e verdiğini söyledi: “Parça parça olmak üzere farklı tarihlerde toplamda 8-10 defa 5 milyon lira (850 bin dolar) civarı parayı elden teslim ettim. Ofis içinde kasa yoktu. Parayı dolaba koyar veya sırt çantasıyla götürürdü. Fatih Keleş, bana bu nakit para alımından bizzat Ekrem İmamoğlu'nun bilgisi olduğunu söylerdi.”

5 milyon nakit getir, iş senin

Eyüp Subaşı, Şubat 2020’de de Ertan Yıldız’a 5 milyon lira verdiğini anlattı: “Metro istasyonlarındaki reklam alanlarıyla ilgili 14 Şubat 2020'de ihale yapıldı. Ertan Yıldız’a işi yapmak istediğimi söyledim. Yıldız işi bana verebileceğini fakat açıktan kendisine 5 milyon lira (850 bin dolar) nakit vermem, işin bir kısmını da kendi şirketi Anatolia Sign ile yapmam gerektiğini söyledi. Elden 5 milyon lirayı bir otoparkta Yıldız'a verdim. Anatolia Sign isimli şirketin hesabına da yapılacak imalatlara mahsuben 40 milyon lira gönderdim.”

Devretmezsen 100 milyon lira ver

İlerleyen süreçte Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun’un “Eyüp Bey, sadece kendi yapımızı inşa edeceğiz, yeni dönemde seninle çalışmayı düşünmüyoruz” dedikten sonra elindeki işi Reklamist firmasına devrettiğini kaydeden Subaşı, bu işin 10 gün sonra İlbak'lara verildiğini anlattı. Subaşı, İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz ve Murat Ongun’un bu süreçte eğer işe devam etmek istiyorsa 100 milyon lira vermesi gerektiğini söylediğini kaydetti. Subaşı, reklam alanlarının Reklamist’e devri konusunda Eylül 2021'de Fatih Keleş'in ofisinde Tuncay Yılmaz'la toplandıklarını anlattı:

İmamoğlu’nun bilgisi vardı

“Keleş bana, 'Bundan sonra dijital reklam alanlarıyla ilgili çalışmayı Murat Ongun yönetecek, aldığın işe Murat Ongun ortak olmak istiyor.
Ya onu da ortak edeceksin ya da ona devret' dedi. Tuncay Yılmaz'a bu konudan İmamoğlu'nun bilgisinin olup olmadığını sordum, ‘Bilgisi dahilinde’ dedi. Ekim 2021'de Reklamist’te toplandık. Ongun ve Yılmaz ‘Eğer bu reklam işini devretmek istemiyorsan peşin olarak elden 100 milyon lira (12 milyon dolar) ödemen gerek’ dedi. 100 milyon lirayı 1 yıl sonra veya 15 ay taksitle ödeyebileceğimi söyleyince de kabul etmediler.”

Rüşvet havuzunun adı: Sistem

Devir sürecinde baskı gördüğünü, Murat Ongun'la birkaç kez tartıştıklarını anlatan Subaşı, “Akabinde belediye ve iştirakleriyle alakalı hiçbir yerden reklam izni alamaz hale geldim. Mecidiyeköy'deki mevcut büyük cam cepheli binamızın reklam iznini iptal ettiler, bazı parapetlerimi de indirdiler. Böylece Murat Ongun, sisteme düzenli gelir sağlayan bir mekanizmayı kurmuş oldu” dedi. Subaşı, “sistem” diye tabir edilen oluşumu şu sözlerle anlattı: “İmamoğlu'nun danışmanları ile bu usulsüz işler içerisinde yer alan belediye bürokratları ve çalışanları 'sistem' diye tabir edilen bir oluşumun içerisindedirler. Bu oluşumun amacı, İmamoğlu'na seçim kazandırmak ve siyasi iktidar olmaktır.”

Parayı çatı katına dizmiş

Etkin pişmanlıktan yararlanan bir diğer isim Reklamcı Murat Kapki’nin yanında çalışan Güngör Gürman. Patronu Murat Kapki’nin gönderdiği avukatların yönlendirmesiyle yanlış ifade verdiğini söyleyen Gürman, para transferini anlattı: “Ahmet Çiçek'in gönderdiği, ismini hatırlamadığım şahıs parayı çekiyor, bize valiz içerisinde teslim ediyordu. Biz de parayı Ferko Plaza’nın 21’inci katındaki ofise çıkarıyorduk. Ofise gelen dövizciler parayı teslim alıyor, karşılığında dolar veriyorlardı. Dövize çevrilen parayı Murat Kapki'nin Beykoz Acarkent'teki villasına ben, Murat Kapki ve Berat Kapki birlikte götürüyorduk. Murat Kapki parayı evinin çatı katındaki kasasına koyuyordu.

Operasyondan önce kayıtlar silindi

2025’e gelindiğinde Murat Kapki’de tedirginlik gözlemlediğini anlatan Gürman, şunları söyledi: “Sanki hakkında bir soruşturma dosyası olduğunu ve gözaltına alınacağını biliyor gibiydi. Şubat ayında Murat Kapki evinde bulunan kamera sisteminin tüm kayıtlarını sildirdi. Kamera sistemi devre dışı bırakıldı. Kapki gözaltına alındıktan sonra evdeki güvenlik görevlileri, tespit edilip tanık olarak ifadeleri alınmasın diye işten çıkarıldı.”