Dolar (USD)
34.20
Euro (EUR)
37.48
Gram Altın
2885.01
BIST 100
8964.1
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

12 Kasım 2021

İnsanın günahı kutlanıyor bu çağ da

‘‘O yüzden değil mi ki, dışını böyle süsleyerek içindeki boşluğu gizliyorsun.’’ Ne kadar manidar bir ifşa. Tam da ‘‘dışa muhlandı gözler içe bakış kalmadı’’ tanımlamasının zamana uyması gibi. Keşfedilmeyi bekleyen içler nerede. İsyan süslü bir asrın neresindeyiz. Dışa biçilen fistanların terzilerine sözüm yok da, içe ne oldu öyle. İçin içine, için hissine. O yüzden değil mi ki bu boşluk, bu keskin viraj, bu karuni imaj, süslene süslene tükettik ömrün asaletini.

İnsanlık unuttu, ömre ilham olan gizi. Ömür, bir aşk safahatından ‘‘aşkitom’’a evrileli beri, büyük indirimler yaşıyor insanlık. Aşka zam, insanlığa ve asalete neredeyse yüzde yüze varan indirimler yaşıyor hayat. Kalbin telaşından anlıyorum ve ayakların sendelemesinden hayatın sallantısını. Kalbin çıkmazı var, dışın süsüyle için sığ gülümsemesi arasında.

Karanlığın sağırlığında bir asır geçiriyoruz. Zamanın zemini sallantıda ve biz saadet bekliyoruz. Süslü esvapların manaya galip geldiği şu soluk asra hayret. Samimiyetin hikayesini ve mananın cengini gözlüyor, özlüyor yürek. Gönül vuslat susuyor, susayan gönül ne ede. Kalbi olanlar ne yapsın, nabzı atanlar ne etsin. Aşkın, âşığın, meşkin, mâşuğun dile gelesi isyanlarına yemin olsun, aşk bu çağa da mağlup olmayacak, ama…

Tuhaflıklar almış başı, sarmış yaşı, bir tuhaflıklar gölgesindeyiz. Kambura dönüşen bu menfi bulaş da ne. Akan suların ıslatamadığı topraktan beklentilerin mi var. Susuzluğu gideremeyen mısraların Allah’a ulaşamamasını anlamak güç değil. Daha dağınık kalacak bu ömür ve dahi artık doldurulamayacak içteki bu boşluk. Gizlenemeyecek sahte gülücüklerin gerçek dramı. Asrın çilesi çare beklerken, çelişkilerin şenliklerinde saadet arayan bir topluluk var…

Ve ölüm tanıştıracak kayıtlı dramları. Dünyanın gidişatına örülen bu senaryo hikmet barındırmıyor bu gidişle. Ucuza satılmaya şaşmamalı, asıl şaşkınlık, pazarlığa açmaktı içimizin en içini. Ruh, ahir zaman asrının imtihanındayken, beden mahpus, mana artık eskiye mahsus.

Bu gidişle artık anlaşılmayacak mana risalesi. Aşkı sayıklayan çağları özlüyor insan. Yıldırım gibi gönle inen ufuklar nerde. Dua dua bakışan saflık nere göçtü. İlhamını yitirmediyse asır, irfanı nerde. Aşınan kalp zarına tebessümler şifa vermiyor. Her nöbeti uykuyla geçiriveriyor zamanın bedevileri. Yanmış bir iskelede, yanık kitapların ısısında ısınmak isteyen insanların gönül sıcaklığı bu işte, bu çağ, gam çağı.

Telaşında anlam yok, telaşında efsun yok, giz yok. Hayret uyandırmıyorsun işte, boşuna bu gayretler. Bu kritiğin çıkarımı, sensiz olmuyor senli de olmuyor işte. Ne aradığını bilmeyen zamane biçareleri gibi çağ da. Biz gidiyoruz, ömür tükensin, dışın içe galibiyeti de kutlasın artık. Ümitsizlik kıskacına bağlama bu hâlleri, asrın vebası bulaşmış insana, insanın günahını kutluyor kötü niyetliler. Ahh, içe sor, sorma içe bu yangını. Talan edilmiş metruk bir ömrün sızısı işte. İşte sen bu asrın kahramancığı, telaşını da al git ömür.