'Papaz Brunson'ı hapiste tutma'
Nurcan Karakaya'yı ve 10 aylık bebeği Mustafa Bedirhan'ı şehit eden PKK'ya terör örgütü diyemeyen, "Selahattin Demirtaş'ı hapiste tutma, Enis Berberoğlu'nu hapiste tutuma, 'gazetecileri' hapiste tutuma" diyen zihniyetin ABD versiyonu devrede.
'Adalet' için yürüyenler, ABD ile yürüyorlar. Donald Trump da yaptırımlarla Türkiye'ye yürüyor.
ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu'nda ' irtibat' görevlisi Metin Topuz'un 4 Ekim 2017'de FETÖ'yle bağlantısından/casusluktan tutuklanmasından sonra da ABD Türkiye'ye vize yaptırımı uygulamıştı.
PKK'nın yoldaşı, FETÖ'nün 'abisi', Papaz Brunson bahane...
ABD, Türkiye'ye yaptırım uygulamak için fırsat kolluyordu. Çünkü Türkiye izlediği akılcı ve kararlı politikalarla ABD'nin bölge üzerinde uygulamak istediği planlarını işlemez hale getirdi, tekerine çomak soktu.
24 Haziran seçimleri de oturma eylemleriyle yeni bir kalkışmanın peşinde olanların heveslerini kursaklarında koydu. Amaçları Mart 2019'da yapılacak yerel seçimlerde ittifak kurup, rüzgar oluşturmak, eğer cumhurbaşkanı ve genel seçimler erkene alınmasaydı Kasım'2019'da yapılsaydı seçimleri sabote etmeyi tasarlıyorlardı.
Sayın Devlet Bahçeli, erken seçim istemesiyle, basiretiyle bu oyunu bozdu...
Şimdi de Papaz Brunson, üzerinden ABD, Türkiye'nin siyasi, ekonomik istikrarını bozarak Mart 2019 yerel seçimlerini provokeye çalışıyor.
Türkiye'ye açık saldırı var.
"Türkiye'de din / inanç özgürlüğü yok" algısı oluşturmak için gayrimüslim vatandaşları kışkırtmak istediler. Onlar, ortak bildiri yayınlayarak bu oyuna gelmediler, milletinin, devletinin yanında yer aldılar. Bu iftira da tutmadı.
ABD, sosyal ve ekonomik bunalım oluşturamadı. Son 5 yılda şer planları suya düştü. 15 Temmuz bunun en bariz örneğidir. Fırat Kalkanı ve Afrin Harekatı'yla terör devleti kurma hayali de bitti. Binlerce tır dolusu silah verdiği terör yapılanmalarından da istediği sonucu alamadı. İsrail'in güvenliğini ABD'nin güvenliğinden önce tutan ABD, dünya kamuoyunda az da olsa var olan itibarını kaybetti. Aralık 2017'de aldığı Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma kararıyla da BM üyeleri nezdinde hezimeti yaşadı, yanına sadece 8 devleti alabildi.
ABD''nin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile ilgili aldığı yaptırım kararı, Halk Bank'a yönelik 17-25 Aralık 2013'teki kumpasın hemen hemen aynısı. Halk Bank müdürü Hakan Atilla'ya yapılanların bir benzeri iki bakana dolayısıyla Türkiye'ye yapılıyor. O kumpasın figüranları bugün de rollerini oynuyorlar.
İran'a yönelik yaptırımlara, Türkiye karşı çıkarak İsrail- ABD ittifakının işini zorlaştırıyor. İran'nın istikrarsızlaştırılmasıyla Afganistan ve Pakistan hattını Irak ve Suriye ile birleştirip Türkiye'yi de içine alan bir ateş ve kaos çemberi kurmaya çalışıyorlar. Pakistan seçimlerinde bombaları patlatanlar 2015'te de Türkiye'de aynı senaryoyu uyguladılar. Ankara'da ve İstanbul'da yüzlerce vatandaşı katlettiler. 'Sahipsiz Başkent' manşetiyle provokasyona giriştiler.
İsrail böyle istiyor...
Patriot bataryalarını 15 Temmuz'dan 8-9 ay önce söküp götürerek Türkiye'yi savunmasız bırakan ' müttefiklerimiz', Rusya'dan aldığımız S-400 füze sistemlerinden rahatsız oldular. S- 400'lerin alımını engelleyemediklerinden Papaz Brunson'ı bahane ediyorlar. Büyük bir ihtimalle F-35'lerin teslimini de iptal edecekler.
ABD- İsrail, 'Tanrılarını' ikna edemediler, Armageddon Savaşı'nı başlatamadılar.
Afrin'de yüzlerce km uzunluğunda tünellerin inşasını finanse edenler, sınır şehirlerimizi aniden işgal etmeyi planlıyorlardı. 'Kıyamet Savaşı' dedikleri Armageddon'u bu tünellerden başlatacaklardı. 6-8 Ekim 2015'te hendek - çukur kalkışmasında da hezimeti yaşayan gerçekte ABD idi.
MİT Tırları üzerinden casusluk yapanların, FETÖ mensuplarının irtibatları, ahtapotun kollarını bütün çıplaklığıyla ortaya koymakta.
Her fırsatta Türkiye'de adalet olmadığını, gazetecilerin, eski milletvekillerinin, haksız yere hapiste tutulduklarını, 'Adalet' için yürüdüklerini iddia edenler, "Papaz Brunson'ı hapiste tutma." diyenlerle " Selahattin Demirtaş'ı hapiste tutma, "diyenler aynı 'merkez'in elemanları.
Papaz, bahane...
