15 TEMMUZ TEOLOJİSİ: MODERN FİRAVUNLUĞUN ÇÖKÜŞÜ

15 Temmuz darbe girişimi, şimdiye kadar bildiğimiz her şeyi baştan sona sorgulamamız gerektiğini bize öğretmektedir. Kırk yıldır devlet kurumlarına sızan bir çetenin, hiç umulmadık bir anda bütün kurumları dağıtıp ülkeyi topyekun işgal girişimini yaşadık. Paralel çetenin, ordudan eğitime, emniyetten istihbarata, yargıdan üniversiteye kadar bütün kurumları ve sosyal yapıları felç ettiğini gördük.

Cemaat ve hizmet iddiasında olduğunu iddia eden FETÖ'nün çete ve haydutluktan başka bir şey olmadığı gerçeği açık bir şekilde ortaya çıkmış bulunmaktadır. FETÖ örgütü için şimdiye kadar Paralel Devlet Yapılanması (PDY) ifadesi kullanıldı. 15 Temmuz darbe girişimiyle FETÖ'nün paralel olmadığı gibi, devlet olmadığı da görülmüştür. 15 Temmuz darbesi ışığında FETÖ (Fetullahçı Terör Örgütü) için yeni bir nitelemeye ihtiyaç vardır. FETÖ, Fethullahçı değil, Firavuncudur. FETÖ, bir yapılanma değil, bir çete olarak organize olmuş durumdadır. FETÖ, paralel olarak değil, korsan nitelikte çalışan bir çetedir. 15 Temmuz barbarlığından sonra FETÖ için uygun olan tanımlama olarak Firavuncu Terörist Korsanlar Çetesi (FİTKOÇ) daha uygun düşmektedir. 15 Temmuz, Firavuncu Terörist Korsanlar Çetesinin barbar darbe teşebbüsü ve suçu olarak tarihe geçecektir.

Firavunçu Terörist Korsanlar Çetesi, bütün devleti ve toplumu kendisine benzetmek ve kontrolüne almak için sinsi ve sistematik olarak örgütlenmiş durumdadır. FİTKOÇ, TSK'nın bütün birimlerine ve birliklerine sızmış ve etkinlik kazanmıştır. 15 Temmuz darbe girişiminin bir daha olmaması için TSK başta olmak üzere Firavuncu Terörist Korsanlar Çetesi'nin organize olduğu bütün idari ve sosyal yapıların arındırılmasına ihtiyaç vardır. Darbe tehlikesinin hala geçmemiş olmasının nedeni, Firavuncu Terörist Korsanlar Çetesinin eğitimden yargıya, diplomasiden medyaya, bürokrasiden güvenliğe hemen hemen bütün alanlarda varlığını devam ettirmesinden dolayıdır.

Firavuncu Terörist Korsanlar Çetesi, bir yere salt sayısal olarak yerleşmemektedirler. FİTKOÇ, darbenin meşru bir seçenek olduğunu sinsi bir şekilde zihinlere kazımaktadır. 15 Temmuzdan sonra birçok kişi ve çevre, hükümet hakkında birçok olumsuz görüş ileri sürdükten sonra Cumhurbaşkanının ve hükümetin darbeyle devrilmeyi hak ettiğine dair gerekçeler üretmektedirler. Bu yaklaşım Mursi'yi devirmenin ne kadar meşru ve gerekli olduğunu iddia eden Mısırlı darbecilerin yaklaşımından hiç bir şekilde farklı değildir. Firavuncu Terörist Korsanlar Çetesinin sinsi darbeci zihniyetine karşı, darbe ve zor kullanmak gibi yollarla demokratik yollarla işbaşına gelmiş Cumhurbaşkanının ve hükümetin değiştirilemeyeceği şeklinde net ve berrak bir demokratik duruş ve anlayış içte ve dışta savunulmalıdır. Firavuncu Terörist Korsanlar Çetesinin bütün algı operasyonlarına ve manipülasyonlarına rağmen, darbenin ahlakdışı bir barbarlık olduğu, demokrasinin tek barışçıl medeni yol olduğu şeklindeki berrak ve saf anlayıştan taviz verilmemesi gerekmektedir.

Firavuncu Terörist Korsanlar Çetesinin amacı, darbe yoluyla demokrasiyi kurmak değildir. Firavuncu Terörist Korsanlar Çetesinin asli amacı, demokrasiyi yok etmektir. Daha net ifade edecek olursak Firavuncu Terörist Korsanlar Çetesi, darbe yoluyla Firavunist bir diktatörlük kurmayı amaçlamaktadır. Firavuncu Terörist Korsanlar Çetesi, dış dünyayı Türkiye'nin İslamcı bir diktatörlüğe kaymasını önlemek için 15 Temmuz darbe barbarlığının gerekli olduğunu yaymakta ve darbenin Türkiye için son şans olduğu yalanının propagandasını yapmaktadırlar. Firavuncu Terörist Korsanlar Çetesinin gerçek amacının darbe yoluyla demokrasiyi kurmak değil, darbe yoluyla diktatörlüğü kurmanın amaçlandığını içte ve özellikle dış dünyaya iyi bir şekilde anlatma görevimiz bulunmaktadır.

Firavuncu Terörist Korsanlar Çetesi, tatmin olmayan bir yönetme hırsı içindedirler. İktidar hırsı, bu çetenin sapık, sapkın ve patolojik bir duygu, düşünce ve davranış dünyası içinde köleleşmesine neden olmuştur. Firavuncu Terörist Korsanlar Çetesi, bir köleler yığınından başka bir şey değildir. Bu çetenin bütün elemanları, varlıklarını Fetullah Firavun denilen baş korsana teslim etmişlerdir. Cumhurbaşkanı'mıza derin bir sapkınlık içinde Yezit diye hakaret eden Firavuncu Terörist Korsanlar Çetesi, aslında kendileriyle ilgili derin bir gerçekliği saklamayı amaçlamaktadırlar. Fetullah Gülen'in modern dünyanın Firavunu olduğu gerçeğini bu çete hep gizlemeye çalıştı. Onun Mehdi ve Mesih olduğuna inandılar, ancak onun günümüzün bir Firavun bozuntusundan başka bir şey olmadığını kavramadılar. Cumhurbaşkanımız, Musa'nın yolundan gidip bu Firavun bozuntusunu reddettiği andan itibaren bu çete tarafından hedefe konuldu ve hayatına kast edilmek istendi. 15 Temmuz'da Fetullah Firavunu'nun köleleştirici vahşetine karşı Cumhurbaşkanımızın baş komutasında hareket eden halkımız, Musa ve takipçileri gibi büyük bir zafer kazanmıştır.

15 Mayıs Firavunist darbe teşebbüsü, önümüze çok önemli bir soru koymaktadır. Fetullah Firavun ve korsanları, ülkenin kilit kurumlarını ele geçirecek ve darbe yapmaya teşebbüs edecek gücü nasıl elde etmişlerdi? 15 Temmuzda, Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki sosyal direnişle, Firavuncu Terörist Korsanlar Çetesinin devleti gasp etmesi engellenmiştir. Ancak Firavunist korsanlar çetesi, elli yıldan daha fazla bir süredir dinimizi gasp etmek için her türlü yolu denemektedirler. Firavuncu korsanlar çetesinin sadece terörist darbeciler değil, aynı zamanda din korsanları olduğunu anlamak lazımdır. 15 Temmuzda devletin Firavuncu korsanların eline geçmesi engellendiği gibi, şimdi de dinimizi bu din korsanlarından koruma gibi bir meydan okuma ile yüz yüze bulunmaktayız.