Dolar (USD)
32.25
Euro (EUR)
34.64
Gram Altın
2393.76
BIST 100
10247.75
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

02 Kasım 2018

AK Parti- MHP ve “Yerel Seçim” İttifakı

MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, parti teşkilâtlarına gönderdiği detaylı genelgede son derece “hayatî” uyarılarda bulunuyor:

“Milletimizin değerlerini tahrip etmeyi demokrasi zannedenler YENİDEN İŞTAHLANDI! Cumhur İttifakı’nın doğasına uygun hareket edilmeye azami ölçüde dikkat edilecek!”

Evet, Sayın Bahçeli’nin vurguladığı gibi “şer odakları” epeyce iştahlandı.

Aslına bakarsanız, iştahlarında hiçbir vakit kayda değer bir azalma olmadı.

Hep iştahlılar, AK Parti ile MHP arasındaki “yerel seçim ittifakı”nın

-şimdilik- bozulmuş olmasından dolayı iştahları iyice arttı, mevzu bu!..

“28 ŞUBATÇILARLA 15 TEMMUZCULARIN İTTİFAKI VE ORTAK TEHDİTLER!..”

Kahramankazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk’ü hedef alan bir “darbe müdafii”nin cür’etini hatırlarsınız.

“Darbecilere engel olan” Lokman Ertürk’ün yargılanması gerektiğini söyleyecek kadar ileri gitmişti hani o duruşmada.

Şu cür’ete bak sen, şu cür’ete!..

15 Temmuz darbecilerini başarısızlığa mahkûm eden kim varsa bitirmeye kararlılar, bu kesin.

İşte…

Kanada’ya kaçmış bir önde gelen darbeci, Kahramankazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk’ü “Kazan Meydanı”nda asma “yemini” ettiği konuşmasını sosyal medyada paylaştı!..

Bunu da görmüşsünüzdür.

Tam gaz devam ediyorlar tehditlere…

Cür’et müthiş!..

MİLAT’ın gündeme yerleşen haberinde de, Başdarbeci’nin “şifreli suikast mesajı” duyurulmakta.

15 Temmuz gecesi Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı başında bulunan AK Partili Metin Külünk’ü “imha” emri!..

Bütün bunlar yaşanırken, “Brifingli 28 Şubat Medyası”nın önde gelen temsilcilerinden biri “Günün birinde gücü eline geçireceklerini ve o gün geldiğinde bu memlekette kendileri gibi düşünmeyen ne kadar insan varsa perişan edeceklerini!” haykırdı çılgın alkışlar eşliğinde.

Şimdi…

Burada durun, bir nefes alın lütfen…

Durun bir nefes alın ve “15 Temmuzcular”ın gazetelerine, televizyonlarına (…) el konulduğunda, destek için giden “28 Şubatçıları” şöyle bir gözünüzün önüne getirin!..

“28 Şubatçılarla 15 Temmuzcuların” nasıl bir araya gelebildiklerini ortaya koyan görüntüler sergilenmiştir oralarda.

“28 Şubatçılar ve 15 Temmuzcular” tam ittifak halindedir bugün de…

Birlikte hareket ediyorlar,

“Düşmanımın düşmanı dostumdur!” diyerek…

“Farklı jargonlar kullanıyor da olsalar bütün darbecilerin aynı emellere hizmet ettiğinin” pekâla farkında olarak…

Bir tarafta böyle bir hâl var, oralarda “kin, nefret, intikam” duygularıyla bilenmiş olan “ittifak ruhu” zinde!..

15 Temmuz darbe girişiminin “başarısızlık halinde” uygulamaya konulacak diğer aşamalarını teker teker “icraata” geçirmeye çalışıyorlar…

Öbür tarafta ise…

Karizmatik Lider Recep Tayyip Erdoğan, yüklenmiş dünyanın derdini…

Yürüyor gündüz gece, gündüz gece!..

Malûm;

“Başkanlık Sistemi” gelmezden önce “cam filmi” meselesine bile girmek mecburiyetindeydi…

Bugün de öyle, irili ufaklı ne kadar mesele varsa…

Ne kadar “netameli” mesele varsa, Sayın Erdoğan göğüslüyor ya da göğüslemek mecburiyetinde bırakılıyor!..

“Yıpratıcı” gündem maddelerinin içine çekilerek, geniş halk kitleleriyle karşı karşıya getirilmek isteniyor!..

Öte yandan…

Seçimler boyunca Ak Parti’den başkasına oy vermemiş olan vatandaşlardan bir kısmı, “Parası olan yırtıyor!” söylemleri üzerinden yürütülen “algı operasyonlarına” kapılmaya müsait ruh haline getirilmiş hallerde.

Ne kadar anlatsan da dinlemiyor bir kısmı!..

Ve dâhi, “ev ekonomisi” de elbette çok önemli.

“Ekonomiye darbe girişimiyle mücadele”, Sayın Berat Albayrak’ın ifade ettiği gibi etkin bir şekilde yürütülüyorsa da…

Bu etkinliğin “sokaktaki vatandaşa” yansıması hayli vakit alacak gibi.

Çarşı, pazar hâlâ ateş pahası.

İşte kış kapıya dayandı…

Bundan sonra faturalar daha fazla zorlar ve bu durum da yerel seçim sonuçlarına şu veya bu oranda etki edebilir.

Bir de Cumhur İttifakı’nın “Yerel Seçim” ayağı tamamen “çökerse” sıkıntı iyice büyüyebilir.

“Çökerse” diyorum zira hâlâ bir ümidim var…

Öyle inanıyor ve ümit ediyorum ki Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli, “aklın yolu bir” diyerek “birlikte” olurlar yerel seçimde de…

Olur mu olur, niçin olmasın, yeter ki, “durumdan vazife çıkartan” birilerinin “Cumhur İttifakı”nı içerilerden “sabote” etme girişimlerine engel olunsun!..

Ve bir de…

Sayın Cumhurbaşkanı “24 Haziran vekil listelerinde bile vahim hatalar yapıldığını” ifade etti ya Kızılcahamam’ da…

Bu seçimde de, aman, sakın, lütfen, Allah aşkına “Yanlış Adaylar” gösterilmesin.

“Bunca badire atlatılmış, bunca ders alınmış, bundan sonra öyle vahim hatalar yapılmaz!” diyen desin.

Ben yine de “dostça” ikaz etmiş olayım.

Memlekete yol yapmışsın, köprü yapmışsın, dünyanın en büyük ve en modern havalimanını yapmışsın…

Bunlar “kubbedeki hoş seda”lar olarak kalır!..

Bir seçimi kesin olarak kaybederseniz…

(Ki İstanbul ve Ankara’dan birini kaybetmek kesin olarak kaybetmektir!)

Memleket büyük sıkıntılar içine düşer…

Olmaz mı?..

Olamaz mı?..

Böyle muhalefet oldukça, İstanbul ve Ankara’dan birini veya AK Parti açısından kritik olan bazı iller ve ilçeleri kaybetme ihtimali büyük değil ama yok da değil!..

MHP’nin güçlü olduğu bazı yerler de “yıkıcı muhalefetin” eline geçebilir, buraya da dikkat!

Naçizane kanaatim:

Sayın Devlet Bahçeli, dünkü genelgesinde her ne kadar, “Partimiz yerel seçimlere tek başına katılacaktır.” demişse de…

Ortada “Üzerlerinde uzlaşmaya varılamayacak kadar derin görüş ayrılıkları!” yoktur.

Her görüş ayrılığının üzerinde durmak da gerekli ve faydalı değildir.

Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli, yerel seçim ittifakını yeniden kurmalıdırlar.

Vakit ayrılık vakti değildir!..

Bunu bilir, bunu söylerim.

Vesselam!