AK Parti'nin Yol Haritası Ne olmalı?(2)
Ak Parti'nin yol haritasını tartışmaya kaldığımız yerden devam edelim. Bu bölümde, üç konuyu tartışacağım. Bunlardan ilki Kürt meselesi, diğeri Cumhurbaşkanlığı süreci ve demokratikleşme adımlarıdır.
Çözüm Süreci Devam Etmeliu2026
Türkiye'nin yeni bir toplum sözleşmesine ihtiyacı vardır. Çözüm süreci, yeni Türkiye'nin toplumsal sözleşmesini oluşturacak ana parametrelerden birisidir. Açıkçası, yeni Türkiye'nin Misak-ı Milli sınırlarını, Kürt meselesinin çözüme kavuşup-kavuşmaması belirleyecektir. Türkiye'nin kendi güç ve etki alanlarını genişletmesi ve küresel sınırlarına ulaşması bu prangadan kurtulması ile mümkündür. Türk-Kürt barışı, Türkiye'nin geleceğini belirleyecek olan en önemli dönüşüm noktasıdır. Bu sayede Türkiye, bir taraftan toplumsal barışını tesis ederken bir taraftan da interaktif siyaset ve dış politika ile kendi varlığı küresel ölçekte ortaya koyabilecektir. Türkiye'nin kendi bağımsız, interaktif ve hızlı politika üretmesi ve rol-model bir ülkeye dönüşmesi bu kadim sorunun çözümüne bağlı. Yoksa ülke, siyasal, toplumsal ve kültürel enerjisini boşa tüketmeye devam edecektir. Sivil Anayasa da bunun için kaçırılmaması veya yeniden gündeme alınması gereken bir fırsattır.
Demokratikleşme çalışmalarına hız verilmeliu2026
AK Parti siyaseti, temelde bir sistem eleştirisine dayanır; sistemin bizzat kendisine yapılmış muhalefet hareketidir. Kuruluşundan günümüze kadar, AK Parti'yi diğer partilerden ayıran özelliklerden birisi, sistemin bizzat kendinden kaynaklı sorunlara yapmış olduğu müdahale, rehabilitasyon ve restorasyondur. Şu ana kadar uygulamış olduğu siyaset ile AK Parti, sistemi rehabilite etmiş ve olası krizleri önlemiştir. Ancak şimdi, yeni bir şey söyleme ve Yeni Türkiye'yi kurma zamanıdır. Demokratik siyasal kültürü yeniden inşa etme zamanıdır. Sivil bir anayasa, minimal ve maksimal düzeydeki demokratikleşme hamleleri ile yeni Türkiye'yi kurmak mümkündür. AK Parti, düzen değişikliğini sağlayacak olan yeni siyaset biçimi belirlenmeli; ancak bu takdirde, Türkiye büyük dönüşümünü gerçekleştirilebilir.
Cumhurbaşkanlığı Önemli; Ancaku2026
Milli iradenin en büyük temsilcisi olan AK Parti ve Erdoğan, kimin cumhurbaşkanı olacağını da belirleyecek olan aktördür. Bu gerçekliğin yanı sıra, eski Türkiye'nin denetim altına alınması ve yeni Türkiye idealinin hayata geçmesi de, Ak Parti'nin sorumluluğu altındadır. Ayrıca cumhurbaşkanının nasıl belirleneceği tartışması, temelde siyasal sistemin özüne yönelik bir tartışma olduğu da unutulmamalıdır. AK Parti için aslolan, Türkiye'yi geleceğe taşıyacak olan yeni siyasal sistemin kurulması olmalıdır.
Zannımca, cumhurbaşkanlığı tartışmalarında unutulmaması gereken bir diğer nokta da, 2023 ve 2071 vizyonuna sahip olan AK Parti'nin Erdoğan sonrasında yoluna nasıl devam edeceğidir. Hiç şüphesiz Erdoğan, AK Parti'yi bir arada tutan en etkili aktördür. Ancak AK Parti'yi bir arada tutacak siyasal formül bulunmadan Erdoğan'ın hakkı olan köşke çıkması; hem partinin dağılmasına neden olur, hem de etkili ve nitelikli politika üretememesineu2026 Her ne kadar, ANAP veya DYP eksenli yorumlar sağlıklı sonuçlar vermese de, AK Parti'nin aynı sorunlarla karşılaşma ihtimali oldukça yüksektir.
İşte tüm nedenlerden dolayı, AK Parti yeni yol haritasını belirlerken daha dikkatli olmalı ve tarihsel sorumluluğunu yerine getirmelidir.
NOT: Soma'da şehit olan maden işçilerimize Allah'tan rahmet, geride kalan acılı ailelerine sabrı cemil diliyorum.
