Dolar (USD)
32.18
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2499.16
BIST 100
10643.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

11 Haziran 2016

Ali Bizdendi

Çocuktuk, henüz hayata yeni yeni ısınmaya başlamıştık. Daha Türkiye'yi tanımıyorduk ki Amerika'yı bilelim. Bütün dünyamız küçük şehrimizden, dar muhitimizden, minik mahallemizden, eğri büğrü sokağımızdan ve basitçe oyunlarımızdan ibaretti. Sokağın ziyaret edilen yeşil bir türbesi, namaz kılınan mescidi ve alışveriş yapılan bakkalı vardı. Bir de sıra sıra cas evleru2026 Kerpiçten yapılaru2026

Yoksulduk. Halk genelde fakirdi, ama aza kanaat etmesini bilirdi, her haline her zaman şükrederdi. Hayra yorulan düşler, iyi tabir edilerek içimizi ferahlatan rüyalarımız vardı. Tandır ekmeğimiz, otlu peynirimiz, açık çayımız ile biz o vakitler kendimizi ne kadar mesut, bahtiyar sayardık. Gerçekten de mutluyduk, yalan değildi. Belki lüksümüz, şatafatımız yoktu, lakin deste deste huzur, bölük bölük saadetimiz bir yanımızda dururdu.

Biraz büyüdük sonra, çevremizi tanıdık. Okula gittik ardından, okumayı söktük. Arkadaşlarımız oldu sınıftaki sıralarda, masada oturan şefkat yüklü öğretmenimiz! Okulumuzu da çok severdik, okulun önünde dalgalanan al yıldızlı bayrağımızı da. İlk öğrendiğimiz heceler, ilk yazdığımız kelimeler, ilk heyecan, ilk duyguu2026 Ve gün geldi hikayeler okumaya başladık. Romanlara yöneldik sonra. Kemalettin Tuğcu, vazgeçilmez yazarımızdı her dem okuduğumuz.

Hikayelerden önce çizgi romanlara mı daldık yoksa? Kimbilir, belki de daha rahat okunduğu için çizgi romanlara bayılırdık. Çok severdik Tommiks'i, Teksas'ı, Zagor'u ve diğerlerini. Çiko da bizimdi Çelik Bilek deu2026 Tom da arkadaşımızda çilli yüzlü kız arkadaşı dau2026 Ve o çizgi romanlarda zenciler, yani Kızılderililer kötüydü, şer saçıyorlardı (!) Vahşilik her taraflarından akıyordu. Böyle inanıyorduk, bu şekilde kandırılıyorduk.

İyi ki sokağımızda bir Kızılderili oturmuyor, mahallemizde bir zenci dolaşmıyordu. Evelallah, o mızrağına davranmadan biz tabancamızla ve keskin nişancılığımızla adamı atından yere düşürebilir, sonra da kendimizle gurur duyabilirdik. Nedense beyazlar hep iyi, olumlu, siyahlar ise kara, bencil ve zararlıydı. Yok edilmesi gereken canlılar olarak gösteriliyordu bizim gibi zihni saf çocuklara. Siyah ırka karşı bilmeden bileniyor, farkında olmadan hınçla doluyorduk. Halbuki bize herhangi bir kötülükleri olmamıştı ki. Ama biz yanıltılmış, aldatılmıştık.

Gün geldi bir siyah adam çıktı ortaya. Adı Muhammed Ali'ydi. Ringlerde boks oynuyor, karşısındakileri darmadağın ediyordu. Kelebek gibi uçuyor, arı gibi sokuyordu. Üstelik yakışıklı ve sempatikti. Bir de galibiyeti kimseye bırakmıyordu. Bu adam efsaneleşiyor, kahramanlaşıyordu. Ama bizim zihin kalıplarımıza uymuyordu. Çünkü siyah deriliydi, zenciydi. Halbuki asıl beyazlar iyi, cesur ve cengaverdi. Aklımız karışmış, şaşırıp kalmıştık.

Sonra büyüklerimiz bizi uyardı. Muhammed Ali, Amerikalı bir boksördü ve Müslüman'dı. Bizim dünyamızdandı. Bizim gibi inanıyor, bizim gibi ibadet ediyor, bizim gibi yaşıyordu. Kısacası o, bizdendi, bizim ona sevgimiz bu yüzdendi. Sevgisi içimize yerleşti, muhabbeti yüreklerimizde kökleşti. Artık sabahlara kadar onun maçlarını takip ediyor, ona dua ediyor, bütün vatandaşlar onun muzaffer olması için gece gündüz Allah'a yalvarıp yakarıyordu. Muhammed Ali, o çok uzak ülkede bizim temsilcimiz, bizim kardeşimizdi.

Muhammed Ali'nin dünyada bu kadar çok sevilmesinin sebebi ne ola? Sadece boksörlüğü mü hayır, peki yalnızca zenci oluşu mu? Asla! O bir mümin ve muvahhitti. Dört dörtlük bir Müslüman'dı. Dinini yaşayan ve temsil eden bir şampiyondu. İnancına hakaret edildiğinde cesaretle cevap veren, İslam'a ve Müslüman'lara toz kondurmayan, Hazret-i Peygamber sevgisini gönlünden eksik etmeyen temiz yürekli bir Allah ve Peygamber aşığı idi. Yumrukları ezilenler, mağdurlar ve masumlar için inip kalkıyordu. Kimseye taviz vermeyen, "Allah'tan zenginlik istedim, hamdolsun O bana İslam'ı verdi." diyebilen bir arif-i Billah idi. Müslüman coğrafyanın bu efsane kahramanı 74 yaşında Hakka yürüdü. Bu dava, ideal ve inanç adamı elbette unutulmayacak. Ama bizim gibi yaşı yarım asrı aşanlar, aynı zamanda çocukluk dünyalarının unutulmaz kahramanını da yitirdi. Bu yüzden içimiz yaralı, gözlerimiz yaşlıdır. Türkiye'nin ve bütün Müslümanların başı sağ olsun. Muhammed Ali hakikaten bizdendi. Allah rahmet eylesin.