Dolar (USD)
32.22
Euro (EUR)
34.66
Gram Altın
2397.45
BIST 100
10249.96
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

01 Eylül 2020

Allah'ın rızası

Kulun kula rızasını gözetip Allah'ın rızasını unutmak hayatının merkezine dünyalık menfaatleri almak demektir. Yapılan işin, gösterilen emeğin karşılığını bu dünyada beklemek peşin çalışmanın göstergesidir. Dünyalık işler için bu durum üzere davranmak da herhangi bir sakınca görünmeyebilir, lakin bu dünyayı bir imtihan yeri, bir mola anı olarak görüyorsak kulun kula rızasından ziyade Allah'ın kulundan razı olmasının yolu gözetilmelidir. Bu çetin yolda yürüyenler sonunda mutluluğa erişecek olanlardır.

Erdemli olmak, bir işi karşısındaki insana yaranmak için yapmakta değil, yaptığın işin hakkını vermekte gizlidir. Birilerini memnun etmek veya yapılan iş neticesinde taltif beklemek insanı menfaatçi yapar. Bu da iç dünyamızın çöküntüsüne zemin hazırlar.

Dünya zemininde yaşanan hiç bir deprem bir anda, sebepsiz bir şekilde meydana gelmez. Onun gelişmesini ve gerçekleşmesini tetikleyen bir takım nedenler vardır. İnsanın iç dünyasındaki depremler de işte böyledir. İnsan yaşadıklarının neticesinde iç dünyasında yaşadığı küçük çaplı çöküntüleri fark etmediği müddetçe bir zaman sonra adına ‘depresyon’ dedikleri büyük çaplı depremler yaşamaya başlar. Bu sarsıntılar sadece vücudun değil, ruhun da dengesini bozar.

İçimizde büyüttüğümüz, birilerini memnun etme putu gün gelir ruhumuzun üzerine devriliverir ve altında ezilen değerlerimiz ve ruhumuz olur.

Dünyalık eylemlerimizi gerçekleştirirken bile en nihayetinde hesap verilecek en büyük makama karşı sorumluluk bilincinde hareket ederek O'nun rızasını gözetmek hem eylemimizin icrasında bize kuvvet verecektir hem de ruhumuzun huzur duymasına vesile olarak bizi rahatlatacaktır.

Bir makama, bir koltuğa, bir posta, bir kuruşa tamah edip beklentilerini bu yönde kanalize edenler istekleri yönünde imtihan olacaklardır. Bu kaygan zeminde yıpranma ve yok olma kaçınılmaz bir son olarak karşısında duracaktır. Lakin bu hayatta bulunduğu her konumda ve yaptığı her işte Allah'ın rızasını gözeten insanlar eylemlerinin sorumluluğunu yerine getirirken gözle görünür bir beklenti içinde olmadıkları için hedefe ulaşmada daha başarılı olacaklardır.

Günün sonunda Z raporu alan esnaf misali o güne kadar yaşadıklarımızı artısıyla eksisiyle masaya yatırdığımızda kendimiz için mi yoksa başkaları için mi yaşadığımızı en net şekliyle görmüş olacağız. Çok geç kalmadan bugün bu muhasebeyi yaparak yarınımızı dizayn etmek adına yeni bir adım atmak ve yeni şeyler söylemek gerekiyor.

Bu hayatta eylemlerimizin karşılığını aciz olandan ziyade kudret sahibi olan Allah'tan istemek ve beklemek en büyük kazancımız olacaktır. Aciz olanın aciz olana muhtaçlığı belki günü kurtarabilir lakin yarınlar için bir garanti vermez. Derdimiz anı yaşamak ise anda var olur, yarında yokluğumuzu bile fark edemeyiz. Beklentisi günün sonundaki arzuda gizli olanlar geçici kazançlarla avunurlar, lakin hedefini yarınları kurtarmak üzere yapanlar gerçek kazananlardır.

Unutulmamalıdır ki, bugün bulunduğumuz yerlerde dün birileri vardı ve şimdi o birilerini hatırlayanımız bile yok. Yarın da bizi hatırlayıp hatırlamayacakları bir meçhulden öte bir durum değildir. O sebeple bulunduğumuz yerlerde kalıcı eylemlere imza atmak için kulun rızasından ziyade her dem Allah’ın rızasını gözetmeli ve O’nun öngördüğü şekilde bir yaşamı kendimize hedef olarak belirlemeliyiz.

Ki Yüce Allah da Kur’an-ı Kerim’de“İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah’ın rızasını kazanmak için kendini feda eder. Allah, kullarına çok şefkatlidir.” (Bakara Suresi, 204. Ayet) diye buyurarak rızasını kazanmanın önemine vurgu yapmıştır. Allah’ın rızasını gözetenlere Allah da şefkatini gösterecektir.

Şefkatlilerin en şefkatlisi olan Yüce Mevla’mızın şefkatine nail olmak ümidiyle bu dünyada yaptığımız bütün eylemlerimizde O'nun rızasını kazanmak duasıyla...

Vesselam.