Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2392.94
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

11 May 2017

Başarının Sırrı

Sorumluluğunun farkında olan, geleceğe miras olarak sorumluluğun farkında olan sağlıklı ve şahsiyetli bireyler bırakmak isteyen anne ve babalara ithaf ediyorumu2026

Çocuklara sorumluk vermek gerekir. Bu sorumluluklar, kendisini ailenin bir parçası olarak hissetmesine sebep olacaktır. Zira çocuklar yaşayarak ve yaparak öğreneceklerdir. Bu nedenle sorumluluk duygusunun gelişmesinde en büyük etken, çocukların davranışlarının sonucunu yaşamasına imkan vermek gerekir. Evde yapılacak bir işi olmayan, her işi anne ve babası tarafından görülen her çocuk ileride, her zaman başka birinden yardım bekleyen aciz insanlar durumunda olacaktır. Çocuklarının yerine, onların yapması gereken işlerin yapılması, kişilik gelişimini ve özgüven oluşumunu olumsuz etkileyecektir. Yapılması kolay ve keyifli olan işler verilmeli, yapılan her işe övgüler sunarak motive sağlanmalıdır. Paylaşmaya daha küçük yaşlarda alıştırılmayan, parayı iyi kullanma alışkanlığı olmayan çocuklar, ellerine geçen ilk fırsatlarında, bütün imkanlarını kendilerine kullanacaklar ve geleceğin sorunlu, ben merkezli düşünen kişileri durumuna dönüşeceklerdir. Türkiye'nin en zengin iş adamlarından Hüsnü Özyeğin beyin okuduğum söylemi beni gerçekten çok düşündürdü. "Ben 6 yaşından itibaren dedemin manifaturacı dükkanında çalıştım. Kapı önünde oturup, içeriye müşteri çağırdım. 10 yaşında yatılı olarak Robert Kolej'e gittim. Amerika'ya gittiğimde de komilik bile yaptım. Oğlum şirketlerimde vezne yardımcısı olarak işe başladı. Para arabasında şoförün yanında Kadıköy'e gitti, geldi. Başarının sırrı çocuğa küçük yaşta sorumluluk verip çalıştırmaktır."

Daha küçük, o yapamaz dediğimiz çocuklarımıza yaptığımız hasarın telafisi bazen mümkün değildir. Bu durum öz güven yetersizliğine sebep olmaktadır ki, hayatının her anını etkilemektedir. Yapabilecekleri kadar sorumluluk vermek, taşıyabilecekleri kadar ellerine eşya vermek, toz aldırmak, çöp attırmak, çiçekleri sulatmak, evi süpürtmek, çorbayı karıştırtmak, beraber yemek yapmak çocuklarımıza evin içinde "işe yarıyorum" düşüncesini verecektir. Arkasından tabaklarla koşturan, kaç yaşlarına geldiği halde hala ağızlarına yemek veren, pijamasını ve elbiselerini düren, oyuncaklarını ve odasını toplayan, ödevini yetiştirmeyince çocuğu yerine ödevini yapan nice anne ve babalara şahit oldum. "Bu gün sınavımız var" deyip çocukları ile derslerinin başında oturan, "imtihandan iyi not aldık" deyip çığlıkları atan, veli toplantılarından beklediği cevabı alamayınca gelip çocuklarını döven, okuldaki başarısı ile çocuklarını değerlendiren anne babalara da şahit oldum. Sorumluluk verilmeyen her evlat, ileride aileye de topluma da bir yük olacaktır. Sorumluluk almamak için her yola baş vuracaktır. Ne iş hayatında ne de evliliklerde mutlu olacak ve mutlu edeceklerdir. Geleceğe yapılacak en büyük yatırım; kendi işini kendisi yapan, hedefini kendisi belirleyen ve sevdiği iş ile meşgul olan sorumluluğunun farkında olan evlatlar yetiştirmektir.

Çocuklara kendi işlerinde seçme sahibi olmaları ve verdikleri kararlarına uyması ve sonucuna da sahiplenmesi gerektiği öğretilmelidir. Bu öğreti, sorumluğunu anlamasına, kendine güvenmesine ve risk alarak başarıya ulaşmasına sebep olacaktır. Aile içinde alınan bireysel sorumluluklar, sosyal alanda da başarının anahtarıdır. Evdeki kurallara uyum içinde yaşanması ile okulda, arkadaşlarıyla ve yaşadığı toplumla olan ilişkilerde de uyumlu yaşamaya sebep olacaktır. Başarıya odaklanan dünya hayatında, başarısız olanların mutlu olmadığı pompalanmaktadır. Halbuki başarı mutluluk gibi görecelidir. Mutluluk; çikolata yemek gibidir. Yerken yiyeni çok mutlu ederken, tadı damağından kaybolmaya başlaması, arkada bıraktığı kalori düşüncesi pişmanlık da getirmektedir. Başarı da para kazanmaya, makam mevki sahibi olunmasına, dünya nimetlerinden en fazla faydalanılmasına bağlanmıştır. Sağlıklı ve kişiliği oturmamış bir birey olmayınca bu başarının ne değeri olabilir ki? Hasılı başarı elbette sorumluluk sahibi olmakla ve bu sorumluluğu doğrultusunda yaşamakla mümkündür. Bu şekilde yaşamak insanı içten mutlu edecektir. Bunun adı da HUZURDUR. Huzur dolu bir hayat duası ile en emin olana emanet olunuzu2026