Dolar (USD)
32.32
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2389.42
BIST 100
10252.9
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


Batı medyası Barış Pınarı’ndan niçin rahatsız oldu?

Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından, Suriye'nin kuzeyinde Fırat'ın doğusundaki terör yuvalarını dağıtmak ve sınır güvenliğini sağlamak üzere başlatılan Barış Pınarı Harekâtı’nın geleceğinin şekillenmesi adına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'i kabul etmiş ve dünyanın merakla beklediği kararlar resmen açıklanmıştı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, zirve sonrası; “YPG'nin ağır silahlarının toplanması, mevzilerinin ve tahkimatlarının imha edilmesi hususlarında mutabakat sağladık. PKK/YPG'nin 120 saat içinde çıkması için Barış Pınarı Operasyonuna ara vereceğiz, bu bir ateşkes değildir.” şeklinde açıklama yapmıştı. Fakat Batı medyasının gerçekleştirdiği kara propaganda harekâta damgasını vurmuştu.

Batı medyası ne yapmaya çalıştı?

Medya günümüzde önemli bir güç durumunda… Özellikle sosyal medya ve internet ile birlikte hızlı bir haber akışı gerçekleştirilebiliyor. Ancak haberlerin doğruluğu ve güvenilirliği konusunda büyük problemler meydana geliyor. Bilinçli bir şekilde algının yürütülmesi ve Türkiye’nin diplomatik alanda itibarsızlaştırılması ne yazık ki batı medyasının güttüğü temel politika durumunda… Gerek görsel, gerek işitsel gerekse de dijital medyadan Türkiye’ye yönelik algı operasyonu gerçekleştirildi. Dikkat çekici olanları tek tek ifade edecek olursak başta Amerikan haber kanalı ABC’yi söylememiz gerekiyor. ABC kanalı, 2017 yılında Amerika Bileşik Devletleri’nin silah tanıtımı sırasında kaydedilmiş güçlü patlamaların yer aldığı görüntüleri Barış Pınarı Harekâtı sırasında gerçekleştiğini ifade ederek çok kirli bir propagandaya imza atmış oldu. Her ne kadar bu yapılan hatadan ötürü özür dilemiş olsalar da dünyaya “Türk Silahlı Kuvvetleri sivilleri katlediyor” algısını yaymayı başardılar! Düşünün Trump bu haberi yalanladı! CNN de benzer bir algı operasyonuna imza attı. CNN, Türkiye’nin sivilleri vurduğu yönündeki kirli algı operasyonunu tezgahladı. Yayın esnasında sivilleri arkasına alan CNN muhabiri Clarissa Ward, bölgede yaşayan halkın Türkiye’nin gerçekleştirmiş olduğu saldırılar nedeniyle kaçtığını iddia ederek mesnetsiz ifadelerle adeta kin kustu!

Siviller üzerinden algı yönetimi gerçekleştiriliyor!

Dünya basınında çıkan haberler, gazetelere atılan manşetler de görenleri hayrete düşürecek cinstendi… İngiliz The Times Gazetesi, “Türk kuvvetleri Kürt köylerine saldırıyor” başlığıyla, sivillerin hedef alındığını ima etti. Independent da aynı yöntemi seçerek siviller üzerinden kara propaganda yürüttü. Bombardımanın başlamasının akabinde orada yaşayan halkın bölgeyi terk ettiği bilgisini aktarırken, sivillerin kapana kısıldığını iddia etti. Almanya’nın en çok okunan gazeteleri arasında yer alan Das Bild ise Türk Silahlı Kuvvetleri’nin düzenlediği Barış Pınarı Harekâtı’nı isim kullanmadan vererek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye çıkartmasının dünya genelinde endişeye neden olduğunu dile getirdi. Fransız Le Monde Gazetesi ise Cumhurbaşkanı Erdoğan emrindeki ordunun “Kürtleri” vurduğunu ifade ederek hedef alınanların teröristler değil, sivil halk olduğunu ima etti. Bu şekilde çok yoğun bir nefret söylemine de imza attı. Washington Post; “Türkiye, ABD’nin müttefiki Suriyeli Kürt savaşçıları hedef aldı” şeklinde algı yürüten bir başlığı tüm dünyaya aktardı.

TRT World’e sansür uygulandı!

Barış Pınarı Harekâtı’yla birlikte Türkiye aleyhine gerçekleştirilen sosyal medyadaki karalama kampanyalarına bir de sansür eklenmiş oldu. Harekâtla ilgili bilgileri, videoları, içerikleri İngilizce olarak tüm dünyaya duyuran TRT World’ün paylaştığı iletiler, Twitter tarafından sansürlendi. TRT World’ün iletilerini okumak isteyenler “Bu tweet hassas içeriğe sahip olabilir” mesajıyla karşı karşıya kaldılar. Amerikan merkezli Twitter’ın uyguladığı bu sansür tepkiyle karşılandı, fakat bizim için sürpriz olmadı… Yarın ne gösterir bilinmez, bu nedenle medyayı etkin şekilde kullanmalı ve iyi birer dijital okur-yazar olmalıyız…