Bayram ve özlem...
Oruc’un
Bayramı’ndan sonra Hacc’ın Bayramı’na eriştiren Âlemlerin Rabbi’ne sonsuz
hamdolsun.
Evet,
Kurban Bayramı Hacc’ın Bayramı’dır. Kurban hac ile anlam kazanmıştır, hac yoksa
“kurban/zibh” de olmaz…
Konunun
ilmi yönü bir tarafa, bayramların herkesin üzerinde etkisi vardır. Kimisi
üzüntülerinin, kimileri sevinçlerinin artmasıyla bayramı farklı farklı idrak
eder.
Bayramların
üzüntü veren bir yönü de hayatta olan sevdiklerinizden uzakta bayram
geçirmenizdir. Sair günlerde bile bir an olsun ayrı yaşamayı düşünmediğiniz
birilerinin bayramda da uzak olmasının dayanılır gibi olmadığını söylememe
gerek var mı?
Kurban
için “yakınlaşma” diyenlerin aslında
‘kurb/an’dan dolayı bayramın bu
anlamını öne çıkarmaları gerçeklikle daha uygundur. Zira kurban yakınlık
ifadesidir. Biz kurban ile “zibh”ı
karıştırıyoruz ya, burada da bu karışıklıktan dolayı “yakınlık-kurban”lık ilişkisini sağlıklı kuramıyoruz. Ayrıca “zibh” ile de yakınlaşıyoruz (kurbiyet).
Şahsen
Kurban Bayramlarını küçüklüğümden beri buruk yaşamışımdır.
Bayram
ya bir yakınımızın vefatına denk geliyordu ya biz öğrenciliğimizden dolayı
bayramda ailemizden uzak kalıyorduk ya da bu yıl olduğu gibi sevdiğimiz
birileri bizden uzakta bayramını geçiriyordur.
Anlayacağınız
bayramlarda sevinçle karışık burukluklar yaşadık hep.
Kurban
Bayramı ise Hac mevsimi dolayısıyla ayrı kalmaların çok yaşandığı bayramdır.
Doğrusu
aynı şehirde yaşayan bir insan bayram da olsa birilerini göremiyorsa onun başka
şehirde olup olmaması çok fark etmez lakin öyle değil, bazen sevenler,
dostluklar, arkadaşlıklar için mesafeler önemli değil desek de kimi durumlarda
mesafenin metresi bile uzaklık olarak yüreklere işler. Bunu yaşayan biri olarak
diyorum ki;
Bayramlarda
uzaklarda olmayın, uzak kalmayın ve tabi ki de yakınlaşın bayramın hatırına.
Hayır,
Lafı
dolaylamıyorum. Aksine kalbimden geçenleri dile getirmeye çalışıyorum. Ola ki
yetersiz kalırım meramımı ifadeye, bunu da kifayetsizliğime verin lütfen.
İşte
bu zorluktan olduğunu kabul ediniz ki bu yazı daha fazla uzayamaz. Varsa
birileri bayrama mahsus tamamlasın özlemin tarifini yaparak bu yazıyı.
Vardır
herkesin hasretini çektiği, özleminden yanıp tutuştuğu, yıllarca hatta on
yıllarca “bu bayram, sonraki bayram”
diye beklediği…
Ya
bir de hiç kavuşmayacağınıza inancınız varsa…
O
zaman;
Duaya
sarılın ve umudunuzu yeşertmeyi ihmal etmeyin zira sızınızı hisseden birileri
çıkar elbet.
Ve
hepimizin buluşacağı, mesafelerin kalkacağı, “yokluğun” artık ebeden “yok”
olduğu demi düşünün. Ki;
Bayramınız
mübarek olsun.
Allah’a
cc emanet olun…