Dolar (USD)
32.38
Euro (EUR)
34.78
Gram Altın
2431.33
BIST 100
9967.59
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

03 Ekim 2023

Bin hayır bir evet

En çok “Hayır, No” kelimesinde başkaldırı duygumu tatmin edebildiğimizi düşünüyorum. O iman cümlesinde… “La” kelimesinde.

Siz bizi her şeye hep evet diyen silik ve yoklar topluluğu mu sanmıştınız? Yanlıştasınız. Bizim imanımızın yarısı isyandı. İmanımızın besmelesi isyan gibiydi.

İman gerçekten de bir isyanla başlıyor. Başka -aykırı- her şeye öyle bir, öyle bin hayır demeliydik ki Allah a evet diyebilelim... Baktığımızda başka sayısız şeye gerçek bir hayır diyemeyenler gerçekte Allah’a tam bir evet diyemiyor, evet dengesini ve kimliğini hayırla buluyor. Güçlü, büyük, sağlam bir evet için sıkı hayır’lar gerekiyor. Yani o meşhur, o büyük evet’in öncesinde çok hayır var.

Hayır kelimesi çok hayırlı, isabet edildiği zamanlarda. Yaratıcı yerine geçmek isteyip te sanki varlığı ve beni-seni-bizi yaratmış gibi yönetmeye kalkışan her şeye hayır denildiği zamanlarda…

Pasif kişilik olarak geçiyor psikolojide, hayır diyemeyenler. Allah’ a hayır diyenlerin aktif kişilik olduğu da söylenemez. Çünkü “hayır, yoksun!” dedikleri varlığın yokluğu ile varlığına inananlardan daha fazla konuşuyorlar. Sabah akşam kavga ederek konuşuyorlarsa da…

Haklı bütün durumlarda hayır diyemeyenler başkalarının onun adına karar vermesine izin vermiş olurlar. Yerinde hayır demek; iman etmek; aktif kişilik olmanın yolunu açar, çünkü içinde hayır var, bilinçli evet var. Mesela insan ürünü hayat görüşlerine hayır!

Pekala dinin yorumları da kısmen insan ürünü değil midir? Kaynağa göre sorgulanabilir ve değiştirilebilir yapıdadır, keskin değildir. Keskin olan şey temel değerler, temel yasak ve emirlerdir.

Herkese ve her şeye anlamsız, temelsiz hayır demekten bahsetmiyoruz elbette.

Hayatımız için kritik, temel konularda bizim adımıza benim hayatımızın belirlemeye kalkışılmasına hayır demeyi kast ediyoruz. Ve bu en büyük hayırdan sonra ki detaylarda, türevlerinde hayır diyebilmenin sınırlayıcı, durdurucu güveninden…

Önemli bir sınır var. Bir tercih sınırı… İşte oraya teklifsizce dalmaya yeltenen her kişiye ve bazen bizim anlam yükleyip bizi yönetebilme gücünü bizzat verdiğimiz her şeye “Dur bir dakika! Sınırda dur, yoksa vururum!” diyebilmek önemli.

Hayatımıza ancak biz hükmedebilmemizin yolu buradan geçiyor. “Seçimlerimizi biz yaparız ve kararlarımızı biz alırız, siz bizim adımıza seçemezsiniz, alamazsınız, bizi siz var etmediniz

hayat ilkelerimizi siz belirleyemezsiniz” diyebilmek…

Başkaldırı herkesle ve her şeyle ters düşme ve kavgalı olma, buna bağlı olarak

hırçın ve marjinal veya tepkisel olma hali değil elbette. Tıpkı imanın hep evet diyen, sorgusuz kabulcü biri olmak olmadığı gibi… Bu tabi bilgiye dayalı üslubunu koruyan bir başkaldırı

herkesle ve her şeyle önü alınmaz bir uyumsuzluk, mantıksız bir anlaşmazlık içinde olmak değil.

Nihai ve kişisel seçimleri konusunda bilinçli ve sakin bir teyakkuzda olma hali belki…

Tabii hemen çoğu insanın birbirinin hayatına hükmetme heveslisi, çok karışma, yönetme heveslisi olduğu bir ortamda bu hayırlar göze batabilir.

Hepimizin bildiği gibi aşk ve sevgi, kimi insan ilişkileri, kurumsal muhataplıklar… amir memur, emir komuta, şeyh mürid, hoca talebe veya patron işçi, usta çırak derken gelenekselleştirilmiş, alışılmış pek çok ilişki biçimi hayır’ı yasaklar mahiyette yaşanabilir, bu durumda toptan evet dediklerimiz vardır… Veya daima bir bilinç uyanıklığı ile hayır ve evetlerimizi söylerken yeniden düşünmemiz gerekiyordur.

Kimdir bunlar? Soyut somut güçler, araçlar (bazen bir nesne ki ona anlam yüklediğimizde nesne de insana bir özne gibi hükmedebiliyor, kutsallaştırılmış ve anlam yüklenmiş nesnelerle dolu hayatlarımız), aracılar, vesileler diye nesnel cevaplar verebiliriz. Daha öznel konuşursak birileri, bir adam, bir kadın, bir şeyh, hoca, bir parti lideri, bir ideolog, bilim adamı, felsefeci, bir sanatçının tanrılık iddiasına hayır demiş olmayı kastediyoruz.

Çünkü biz bir Peygamber’in (as) bile beni yüceltmeyin “bir insan ve kulum” demiş olduğu bir gelenekten gelmiş bulunuyoruz. Ona hayır demeye kıyamayabiliriz fakat diğer her insana hayır deme hakkımız bizde saklı ve onu -yeri geldi- kullanabiliriz.