Bize iktidardan önce fikir lazım
Bir ülkede siyasetin en temel konusu iktidar olmaktır. İktidar olabilmek için de güç sahibi olmak gerekir. Gücün uygulanacağı insanlar iktidarı haklı bulup itaat ederse o güç meşru bir otorite olur. Devlet dediğimiz kavram da toplumu idare eden kurallar bütününü oluşturan en üst otorite değil midir?
Devlet kavramına ilişkin tartışmalar, Antik Yunan dönemine kadar gitse de, otoritenin kimin kullanacağı her dönemde güncelliğini korumuştur. Geçmişte siyasi hareketleri motive eden derin düşüncelerin yerini maalesef yüzeysel bilgiler aldı.
Ülke sınırları içinde siyasi partiler arasında süren güç mücadelesi iç politikayı, uluslararası platformlarda süren güç mücadelesi ise, dış politikayı oluşturur. Kitapla bağını koparmış toplumlar ne iç ne de dış politikayla ilgilenebilirler. Oysa bir denizci yönünü tayin etmek için nasıl pusulaya ihtiyacı varsa, insanların da hayatına yön vermesi için kitaplara ihtiyacı vardır.
Düşünceler durup dururken ortaya çıkmaz ihtiyaçtan ortaya çıkarlar. Ortaya çıktıktan sonra da bir yandan topluma rehberlik eder, diğer yandan da hayatın gerçekleri arasında şekillenerek olgunlaşırlar. Örnek vermek gerekirse, kapitalizm feodaliteye, Sosyalizm de kapitalizme tepki olarak ortaya çıkmıştı. Her iki teoride tarihin akışını değiştirerek düşüncenin sürükleyici gücü ve cazibesiyle toplumları etkilemişti. Böylece iki kutuplu dünyanın bir tarafını Liberal Kapitalizm diğer tarafını Sosyalizm oluşturmuştu.
Sosyalizm 1990’ların başında çöktü. Liberal Kapitalizm de 2010 Arap Baharından sonra diktatörleri desteklemesiyle inandırıcılığını kaybetti. Trump Başkan olduktan sonra uygulanan ekonomik ve siyasi sorunlar, süreci hızlandırmıştır.
Ancak gözden kaçırılmaması gereken husus, sosyalizm çökmüştür ama temsilcisi Rusya gücünü belli oranda korumaktadır. Liberal Kapitalizm inandırıcılığını kaybetmiştir ama temsilcisi ABD hâlâ gücünü korumaktadır. Her iki düşünce sanayi döneminde ortaya çıkmış düşüncelerdi.
İçinde yaşadığımız dijital çağın düşüncesi yoktur. Sanayi dönemin siyasi güç dengeleri iki zıt düşünce sistemi olan sosyalizm ve kapitalizm kavramları üzerinde varlığını sürdürmekteydi. Bugün ise, güç dengeleri coğrafi kavram olan Avrasya ile Atlantik ittifakı üzerinde şekilleniyor. Rekabet edecek düşünce üretemedikleri için tüm stratejileri güç devşirmek, öldürmek ve bölmektir.
Çözüm
Çözüm Mustafa Kutlu’nun şu sözlerinde gizlidir: ‘’Bize iktidardan önce fikir lazım’’ Bugün Müslümanlar iktidar için birbirini boğazlayacaklarına fikir üretselerdi belki tarihin akışı farklı şekillenecekti. Bizi tüm insanlığın vicdanıyla buluşturacak güçlü fikir üretmek için vakit gelmiştir geçmektedir.
Küresel güçlerin öldürme ve bölme stratejilerine karşı yaşatma ve birleşme stratejileri geliştirmeliyiz. Tüm insanlığın çıkarı adalet ve barışta yatmaktadır. Silah baronların korkusu tüm insanlığın ortak payda da buluşabilme ihtimalidir.
