Dolar (USD)
32.22
Euro (EUR)
35.10
Gram Altın
2464.83
BIST 100
10319.96
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

03 May 2017

Bürokratik Reform Neden Gerekli?

Ben zannediyordum ki Ankara dükalığındakiler İstanbul baronlarından daha açık görüşlü, daha çalışkan ve daha üretkendirler. Yanılmışım sevgili dostlar. Kurumları babalarının çiftliği gibi yöneten, ünvanlarını başkalarının üzerinde tahakküm aracı olarak gören, kapalı sistem çalışan, derdi vatan, millet, ülkeden çok ek gösterge, maaş, mevkii ve makam olan bir çeşit zevatın, yani Ankara dükalığındaki bir kısım uzman, danışman, bürokrat, siyasetçi tayfasının ülkeye ve ülke insanına yük olmaktan başka bir işe yaramadıklarını son üç yıl içinde daha yakından gördüm! Herhangi bir katma değer üretmeyen, rutin işlerle günü kapatan, etliye sütlüye karışmayan, proje üretmekten yoksun, boynu kravatlı, beyni prangalı bu güruhun ülkenin enerjisini tüketmekten başka bir işe yaramadıklarını gördükçe kendilerine ümit bağlayan bu ülke insanının ne büyük bir yanılgı içerisinde olduğunu üzülerek müşahede ettim! Bu ülkenin enerjisine gerçekten yazık oluyor! Ülkenin bir kaç basamak daha yükseğe çıkmasına mani olan bürokratik etiketli insan kaynağının komple elden geçirilmesi ve revize edilmesi elzem. Bütün bürokrasinin hem iş görme anlayışı hem yönetim tekniği hem de insan kalitesi bakımından tümüyle reformize edilmesi gerekiyor. Artık Türkiye tarım toplumuna özgü bürokratik yapılanmasıyla bilgi çağı insanının ihtiyaçlarına cevap veremez! Bilginin küreselleştiği bir dönemde bürokrasinin kapalı devre çalışarak bilgiyi tekelinde tutmaya çalışması hem anlamsız hem de saçmadır. Mesela dış ticarette iyi bir açılım yapılacaksa buna dair bir proje üretmek için dış ticaret uzmanı olmak gerekmiyor. Neticede yukarıda değindiğim reform yapılırsa siyasetçinin icraat hızı ve yatırım gücü de artar! Güçlü liderlik ve tek elden yönetim dönemine geçtiğimiz bu günlerde yetkili makamların bunu dikkate alacağını ümit ediyorum.

Tenekeci Güzel Söylemiş!

İbrahim Tenekeci bir dönem Milli Gazete'de bendenizin de yazı yazdığı sayfanın editörüydü. Pek çok yazarın üzerinde emeği olan birisidir. Benim şiirleriyle birlikte dikkatimi çeken bir başka yönü ahlaki faziletlere değer veren birisi olmasıdır. Geçenlerde bir kitap fuarında sanırım özeleştiriye dönük şöyle bir söz söylemiş: "Daha dün yokluğu pekala bölüşebilenler bugün nedense varlığı paylaşamıyorlar!" Doğru, daha dün kıt imkanlarla harika işler çıkaran insanlar bugün büyük nimetler içerisinde katma değeri yüksek işler üretemedikleri gibi ortada olan bir nimeti de adil ve hakkaniyetli biçimde paylaşamıyorlar. Maalesef. İşin daha da kötüsü üç kuruşluk dünya menfaati için birbirimizin tepesine çıkmaktan imtina etmiyoruz! Allah sonumuzu hayır etsin. Varlıkla imtihan olmak bazen yokluğa sabretmekten daha zor olabiliyor!

Ak Parti'deki Yenilenmeden Beklentimiz!

Yayınlanan haberler doğruysa Sayın Cumhurbaşkanı partiye döndüğünde yepyeni bir Ak Parti kadrosuyla yoluna yürümek istiyor. Gerek MKYK gibi merkez teşkilatında gerekse il ve ilçe teşkilatlarında gerekse belediyelerde ve ilerleyen dönemde TBMM'de yepyeni kadrolar iş başı yapacak gibi duruyor. Burada üç noktaya dikkat edilmeli. Birincisi genç, ismi şaibeli işlere karışmamış, eğitimli, kültürlü, işbilir insanların önü açılmalı. İkincisi siyasette parası ve arkası olana değil ehil ve birikimli olana öncelik verilmeli. Üçüncüsü şaibeli işlere ve FETÖ'ye bulaştığına dair hakkında kesin delil bulunanlar kesinlikle partiden temizlenmeli. Zira Türkiye'de muhafazakar siyasetin dayandığı en temel meşruiyet sahası ahlaktır. Ak Parti kamusal ahlakı zirveye taşıyacak kadrolarla yoluna yürümek zorundadır. Aksi halde güçlü liderlik de başarı için yeterli olmayacaktır.

Kitapların Dünyasında

Geçmişte olduğu gibi bugün de Beyan Yayınları nitelikli kitaplar yayınlamaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta geleneksel çiğköfte partilerinden ve her zamanki hoş sohbetlerden birisine katılmak üzere Cağaloğlu'na, Beyan'a vasıl olduğumuzda şunu gördük ki Türkiye'de İslami entelijansiya enerji ve heyecanını kaybetmemiş. Bugün neredeyiz, yarın nerede olacağız, problemlerimiz nelerdir? gibi soruların cevaplarını aramaya gayret eden samimi ve duyarlı insanlar, düşünce adamları hala var. Bayram Karaçor da bunlardan birisi. Karaçor'un Beyan Yayınları'ndan çıkmış iki önemli kitabı var. Birisi "Barışa yön veren değerler, diğeri ise "İnsana yön veren değerler". Birbirini tamamlayan bu iki değerli eseri dikkatlerinize sunuyorum.

Öğrenciler Dikkat !

Nurettin Topçu'nun bütün eserlerini okuma fırsatım oldu. Kendimi bunun için bahtiyar sayıyorum. Topçu'nun bende bıraktığı en büyük etki şüphesiz güçlü bir ahlaki yapıya sahip olması ve ilkeli duruşundan asla taviz vermemesidir. Özellikle ilim hayatına dair tespitleri enfestir. Demiş ki rahmetli "Bugün talebelik ilim yolculuğu değil, diploma avcılığıdır" Bunun üzerine daha ne söylenebilir ki?