Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2392.94
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

13 May 2023

Çayınızı nasıl alırsınız?

Geçtiğimiz çarşamba günü Dalaman'a gidip perşembe günü döndüm. Uçakta servis yapan hostes sandviçin yanında ikram ettiği çaya limon isteyip istemediğimi sorunca şaşırdım. Çay tamam ama limon ikramı… Müşteriye hizmetin bu kadar ilerlemiş olması beni mutlu etti.

Zihnimi yokladım, yıllardır bizi insan yerine bile koymamışlar, yasaklarla adeta sindirmişlerdi. Bu ülkenin asıl sahibi olan inançlı insanlar, on yıllarca parya muamelesi gördü. Başı örtülü olanlar okullara, askeri kışlalara, ordu evlerine alınmadı. İnancından dolayı başını örtenler sınavlara dahi sokulmadı. Son 20 yılda bile iktidarda olup azınlıkta gibi yaşamak zorunda kaldık.

2000’lerden önce evinde dini kitap okuyanlar hapislerde süründürüldü, İslami yayın yapanlar hapislerde çürütüldü. Necip Fazıl’lar, Bediüzzamanlar, hatta rejime muhalif Nazım Hikmet gibi komünistler bile…

İşte yarın oylarımızla bu durumu değiştireceğiz. Yeni dönemde artık ben inançlıyım ve iktidardayım diyebileceğimiz dönem başlayacak. Göğsümüzü gere gere benim fikrim, benim inancım iktidarda diyebileceğiz.

***

Taa başından beri bizim olan ama 1946’ya kadar İngilizlerin, 2006’ya kadar da Amerikalıların hegemonyasında bulunan Türkiye, yaklaşık 20 yıldır ciddi bir bağımsızlık mücadelesi veriyor. Hemen her alanda tam bağımsızlığın temelleri atıldı, şimdi meyvelerini yeme zamanı. ABD, Türkiye’nin tam bağımsızlığa kavuşmaması için tüm gücünü seferber etmiş durumda. Bel altı, bel üstü vuruyor.

Çok iyi biliyorlar ki, Türkiye’nin özgürleşmesi, arkasından Türk dünyasının da, İslam dünyasının da, diğer mazlum milletlerin de tam bağımsızlığa kavuşması için ateşleyici bir güç olacaktır. Türkiye, hiçbir dönem siyaseten bugünkü kadar net ve açık bir ayrışma yaşamadı. Batı, Türkiye’yi kaybetmenin dünya hegemonyasını kaybetmek anlamına geleceğini biliyor...

Öyle bir noktaya geldik ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan dünyanın en belirleyici lideri konumuna yükseldi. Libya, Kafkasya, Ortadoğu, Balkanlar, Doğu Akdeniz, Sudan, Somali ve Kuzey Afrika'da artık Türkiye’nin sözü geçiyor. O yüzden 14 Mayıs, Yeni Türkiye ile emperyalist Batı'nın hesaplaşmasıdır.

***

Yarın sadece Türkiye'nin değil, dünyanın da kaderi belirlenecek. Cumhur İttifakı’nın kazanması demek, küresel statükonun sarsılması, Batı'nın yenilgisi demektir. 14 Mayıs, çevremizi kuşatan ABD'nin kesin bir şekilde def olması anlamına gelecektir.

Medyası, siyaseti, ekonomi ve akademi çevreleriyle Batı dünyası Erdoğan'a karşı yıllardır aynı kara propagandayı yapıyor. Türkçe paylaşımlarda bulunuyorlar. Savunma sanayiindeki devrimler, gaz ve petrol kaynaklarının bulunması başta olmak üzere ülkemizdeki her olumlu gelişmeyi karalıyorlar. Terörle mücadelemize köstek oluyorlar. Terör örgütü PKK/YPG'lileri kahraman ilan edip onlara her tür siyasi, askeri ve ekonomik desteği sağlıyorlar.

Karadeniz'deki enerji hamlesi, Doğu Akdeniz'de, Mavi Vatan'daki çıkarlarımız, Suriye politikası, Batı'nın maşası PKK-PYD-FETÖ ile mücadele, Rusya- Ukrayna savaşındaki denge politikası, faize karşı duruş, savunma sanayisinde dev atılımlar batıyı tedirgin ediyor. İşte bunlar için son sözü yarın aziz milletimiz söyleyecek! Şunu bilir, şunu söylerim: Anadolu irfanı tüm bunları görecek basirettedir. Milletimiz yarın güçlü Türkiye’nin yeniyüzyılını başlatacaktır.