Çözüm; Öze Dönüş
Bize lazım olan vicdan, empati ve stratejik düşünce.
Önce amasız ve ancaksız bir şekilde terör olaylarını topyekun kınamalıyız.
Hatırlamalıyız eski Türkiye'yi...
Zulmü, işkenceyi, kontrgerilla eylemlerini, köy boşaltmalarını ve yakılmalarını...
Güne terör olaylarıyla başladığımızı, zılgıtların, acı ve feryadın yeryüzünü esir almasıyla sarsıldığımızı unutmamalıyız.
Edi Bese...
Artık Yeter...
Çözüm Süreci dedik...
Gözyaşlarına ara verdik...
Kirli planları irademize sahip çıkarak bozduk...
Hiç boş durmadılar!
Yüzyılın ihanet şebekesi Paralel Yapı ile birliğimizi,
Taşeron örgütlerle bütünlüğümüzü bozmayı denediler.
Türkiye'yi Suriyeleştirmeyi ve etkisizleştirmeyi denediler, ülkemizin özne haline gelmemesi adına senaryolar yazdılar, uyutulan hücreleri uyandırdılar, değerlerimizi hedef aldılar.
Sanal sınırları aşmak, kardeşlerimize kavuşmak ve bin yıllık ayrılığa son vermek için direndiğimizde karşımıza IŞİD'i onun karşısına da PYD'yi çıkartarak bölgeyi yaktılar, umutlarımızın önüne set çektiler.
Medeniyet buluşmasını engellemek için kargaşayı bölgeden Türkiye'ye ithal ettiler.
Yüreğimizi yaktılar...
Yakmaya da devam ediyorlar...
Biz ağlarken, insanlar ölürken onlar güldüler.
Kuklalar alet olurken ipleri ellerinde tutanlar gülüp oynadılar.
Şimdi sakinleşmeliyiz.
Yaşanan olaylara stratejik düşünceyle bakmalıyız.
Sahip olunan gücü verimli kullanmak için doğru stratejiyi belirlemek ve doğru planlama yaparak planı uygulamak gerekir. Bunun tümüne düşünme sanatı denir. Düşünme sanatını kavrayan insan stratejik düşünceyi kavrar ve emin adımlarla hedefine doğru ilerler...
Değerler ve ilkeler stratejik düşüncenin çimentosudur.
Değer ve ilkelerine sahip çıkamayan insan stratejik düşünemez. Düşüncesi sürekli farklı kişilerin kontrolündedir ve özgür de olamaz...
Kendi adına karar almakta zorlanır, kritik evrelerde hataya sürüklenir.
Eleştirel düşünme yeteneğini kaybeder, köle olur.
En acısı da bu kölelikten kurtulacak çözüm de üretemez.
Doğru düşünme yeteneğini kaybeder, iletişim dilini yitirir, yalnızlığa itilir.
Asla bu hale gelmemeliyiz.
Amaca odaklanmalı, geleceği kucaklamalı, fırsatları değerlendirmeli, kardeşliğimize sahip çıkacak iradeyi kuşatmalıyız.
Uzak durmamız gereken konular da açık;
En başta ırkçılık...
Irkçılık ihtilaf ve ayrılık meydana getirir. Bugün tam aksine birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var.
Fitneden uzak durmalıyız...
Çünkü fitne kargaşa çıkarma ve bozgunculuk yapmak isteyenlerin en büyük silahıdır.
Ötekileştirenlerden olmamalıyız...
Kendimizden farklı gördüğümüz kişileri dışlama, yabancılaştırma düşman yapmaktan başka işe yaramaz.
Yarını kurmak için "Sen", "Ben" değil "Biz" olmalıyız. Bize dayatılan maddeci ve egoist yaşam tarzını reddetmeliyiz.
