De Dolarizasyon
Dünya siyasetinde Rusya’nın hedef alındığı Ukrayna ve Tahıl
Koridoru konuşulurken gözlerimiz bir anda insani krizlerle kaynayan Afrika’ya
çevrildi. Batı ambargolarına diz çökmeyen Putin, Nijer darbesini destekleyerek
kamçıyı Fransız sömürgecilerin elinden alarak yüzlerce yıllık sömürüye isyan
eden siyah adama teslim etti. Rusya eski Fransız kolonileri Burkina Faso, Gine,
Mali ve Çad'ın ardından Nijer ordusu ile de işbirliğini ortaya koydu. Sudan,
Somali, Etiyopya gibi doğu Afrika ülkelerinde ise hala dengeler oturmuş değil.
İki ay önce ABD’nin kırmızı çizgisi Rusya’dan S-400 almasına
rağmen ABD başkanı tarafından ayaklarının altına kırmızı halılar serilerek en
üst düzey törenle ağırlanan Hindistan Başbakanı Modi, geçtiğimiz Salı günü BAE’nin
başkentinde doların saltanatına darbe vuracak 2030 yılına kadar petrol
öncelikli 100 milyar dolarlık ticareti dirhem ve rupi ile yapılması konusunda anlaşmaya
imza attı.
S-400 yaptırımları konusunda Türkiye’ye karşı şahin davranan
Cumhuriyetçi ve Demokrat ABD kongre
üyeleri Hindistan’ın Rusya’dan S-400 alması karşısında güvercin oluverdiler. Çarşamba
günü Narenda Modi’yi ziyaret ederek Hindistan-ABD Kapsamlı Küresel Stratejik
Ortaklığından dem vurdular.
Erdoğan’ın Türk rüyası ABD’li senatörleri rahatsız etse de
ABD Kongre Üyesi Ro Khanna, Modi’nin Hint rüyasına derinden inandığını söyledi.
Heyet ziyareti olağanüstü bir başarı olarak nitelendirdi. Üyeler Türkiye’ye
uyguladıkları F-35 sopasının tam tersi hareket ederek General Electric’in
Hindistan ile jet motoru anlaşması
imzalamasından stratejik ortaklık kurmasından memnun oldular.
ABD heyetini şen şakrak uğurlayan Modi, rotasını Güney
Afrika’nın Johannesburg kentinde 22-24 Ağustos’ta yapılacak BRİCS liderler
zirvesine çevirdi. Güney Afrika’nın tutuklayacağı endişesi ile Putin’in
katılmayacağı zirvede doların çöküşünün başlangıcı olabilecek altına dayalı
yeni bir para biriminin açıklanması bekleniyor. Şayet BRİCS dolara alternatif
yeni bir para birimi açıklarsa dünyayı son yarım yüzyılın en büyük parasal şoku
bekliyor.
ABD’nin Hindistan’a karşı bu yumuşak politikası, daha büyük
rakibi olan Çin’i çevreleme politikasından geçiyor. Hindistan’ı yanına çekerek,
BRİCS içinde çatlak oluşturmayı hesap eden ABD, yaşanabilecek parasal kaosun da
kendi kontrolünde gelişmesini sağlamak istiyor. Tıpkı pandemi döneminde 3
trilyon dolardan fazla varlığa sahip olan Çin’in piyasalara hakimiyetine
karşılıksız dolar basarak engellediği maliyeti de Türkiye gibi gelişmekte olan
ülkelerin sırtına yüklediği gibi, Hindistan’a yaklaşarak onunla dolar üzerinden
yüklü meblağlarda anlaşmalar yaparak BRİCS ülkelerinin de dolarizasyon planını
etkisiz kılmak istiyor.
BRİCS zirvesinin ardından ise Modi, 9-10 Eylül tarihleri
arasında Yeni Delhi’de G-20 liderlerini ağırlayacak. Bu zirveye Biden gibi
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katılması bekleniyor. Dün Macaristan’a anlamlı bir
ziyaret yapan Erdoğan, ay sonunda Rus lider Vladimir Putin ile bir araya gelecek.
Dünya liderlerini G-20’nin ardından 17-21 Eylül tarihleri arasında BM Genel
Kurulu bekliyor.
BM demişken önceki gün KKTC’nin kendi topraklarında yol
yapma girişimine mani olmak isteyen BM barış gücünün çıkarttığı gerginlikten
sonra ABD, Fransa, Çin ve İngiltere’nin KKTC’yi kınama girişimi Rus vetosu ile
engellendi. Gelişme üzerine ABD, Kıbrıs Rumlarına silah ambargosu uygulamama
kararını bir yıl daha uzattı. Biz İsveç’e terör örgütünü desteklememeyi NATO’ya
giriş şartı olarak kabul ettirmeye çalışırken, NATO’nun en büyük ortağı ABD,
Suriye’de terör örgütünü silahlandırmayı, eğitmeyi, ortak tatbikatlar yapmayı
sürdürüyor.
Sözün özü, emperyalizmin kuralı yoktur, çıkarı vardır.
Dünyayı açlığa, sefalete sürükleyen
dolar hegemonyası bitmeden barışın, adaletin, özgürlüğün sağlanması mümkün
değildir. Ortodoks politikalara dönüş diyerek insanlığın sefaletinin kaynağı
dolar imparatorluğuna su taşımak Türkiye’ye patinaz yaptırır. Kurtuluşumuz,
faiz ve dövizi artırarak üretimi yavaşlatmak, işsizliği artırmak, tedarik
zincirlerini yok etmek, doları artırarak iş yapan şirketlerimizi
emperyalistlerin üç kuruşa alacak hale getirmekten değil, bilakis inadına
üretim, inadına büyüme, inadına zenginleşmekten geçiyor. Ekonomin güçlü ise
dünyaya söyleyecek sözün olur. Üretebiliyorsan, satabiliyorsan insanlar sözünü
dinler. Türkiye’nin kurtuluşu dolar emperyalizmine teslim olmaktan değil de
dolarizasyon kampanyalarını desteklemekten geçiyor. vesselam…..